BAŞKAN YARDIMCILARI ATAMA KRİZİ
NİHAYET TATLIYA BAĞLANDI
Olması gereken zaten buydu.
Akl-ı selim galip geldi.
Gelmesine geldi de bu kadar hara güre gerek var mıydı?
Siyaset kurumu bu durumu dışarıya sızmadan halledemez miydi?
Bu tip krizler herhalde sizlere de tecrübe olmuştur.
Peki, ne oldu?
BAŞKAN YARDIMCILARI ATAMA KRİZİ
Begüm Cefakar’a ve Fatih Ustaoğlu’na başkan yardımcılığı teklifleri getirilmiş bunun sonucun da bir çok meclis üyesinin de bu beklenti de olduğundan, her birinin ağzından farklı söylemler çıkmış ve bunlar basına sızdırılmış. Tabi ki, tüm bunlar hem Belediye Başkanı’na hem de parti teşkilatına zarar verdi.
Ak parti meclis üyelerinin listesine bakıldığında her biri birbirinden değerli kişiler.
Her biri Karabük’e hizmet etmek arzusundalar. Biz öyle tahmin ediyoruz.
31 Mart Yerel Seçimlerinde 15 yıl aradan sonra Karabük Belediye Başkanlığını alan AK Parti
zafer sevincini Ak parti teşkilatlarıyla, Milletvekilleriyle Belediye Meclis üyeleriyle birlikte kazandılar.
GÜNÜN SÖZÜ: “Makamlar insanlara değil, insanlar makamlara değer kazandırır.” (LA-EDRİ)
Bütün bunların yanında
Belediye Başkanı demek
Karabük’ün Şehri Emini demek
Eskiden büyüklerimiz belediye başkanı demezler Şehrül-Emin derlerdi. Merak ettim Şehrül-Emin nedir, kime denir diye. İşte araştırmamın kısa özeti.
Belediye başkanları, kendisine güvenilerek emanet edilen o ili, ilçeyi temsil etmeleri nedeniyle ŞEHR-İ EMİN olarak anılmaktadır. Güvenilir insan halk tarafından seçilmiş olduklarından herkesin belediye başkanı olmak ve belediyenin imkânlarını kılı kırk yararak harcamak zorundadır.
Şehrül-Emin şehri ve içinde yaşayanları emanet bilmek, bu emanete ihanet etmemek demektir.
O yerin güvenilen idarecisi olmak, idare ederken Hazreti Ömer gibi adil, Hazreti Ebu Bekir gibi sadık, Hazreti Ali gibi vefalı ve yiğit olmak demektir. Hizmet ederken de halka, hakka hizmet ettiğini bilen olmak demektir. Şehrül-Emin hak pişirmek, hak dağıtmak ve hak gözetmek demektir. Şehrin emin kişi, emin insanı yani bugünkü manası ile seçilmiş belediye başkanıdır. Bu şehrin imarından, turizminden, çöpünden, çevresinden, bünyesinde bulunan şirketlerden ve o yerleşim yerinde yaşayanların refahından ve benzeri şeylerden sorumlu kişidir. Ben bu tarife uygunum diyenler belediye başkanı olur. Yakıştırılan olur. Ya da olmaz. Bunu önce Hak sonra ise halk bilir. Şehrül-Emin yaptığı işin hesabını önce vicdanına, sonra Allah’a sonra şehre ve insanına verir.
Kendisiyle çalışacak ekibini kurmak onun görevidir.
Şunu unutmamak lazım…
“VATANDAŞA YAPILAN HİZMET KUTSALDIR”
Kalın sağlıcakla