Günler geçerken insan şöyle bir geriye bakınca ilginç şeyler görüyor…
Cumhuriyet 92 yaşına girmek üzere…
Ülkeyi yönetenlerin seçimle işbaşına gelmesi…
Tarihimizde ileriye yönelik yapılmış yeniliklerden/inkılaplardan dolayı millet olarak hep birlikte gurur duyduk.
Daha öncesinde…
Emperyalist devletlere karşı bu başarıyı biz elde etmedik mi.?
Bu vatan uğrunu şehit olan kahramanları anma söz konusu olduğunda hep birlikte büyük üzüntü duymadık mı?
Hep beraber “Şehitler Ölmez demedik mi.?
Bunlar Türkiye Tarihinin özeti olabilecek anlatımlar.
“Toprakları toprak deyip geçme” diyen şairin bu dizelerini unutmak mümkün mü?,
Felaket tellalları TV’lere çıkarak ahkam kesiyor.
Uçurumun kenarında bir Türkiye portresi çiziliyor.
Yarın hayat duracakmış gibi bir tablo…
İç barışın zora sokulması…
Durduk yerde sorun yaratmak için gayret içinde olanlar…
Gergin bekleyiş…
Ne oluyor soruları…
İnsan haber izlemeye ve gazete okumaya da korkuyor…
Ne olacak sonumuz soruları bellekte yer etme çabası içinde…
Bu topraklarda yaşayan bizler…
Vatanımızın kıymetini bilelim…
Oyuna gelmeyelim…
Uyanık olalım.
Demokrasiyi saltanat kavgaları düzeyine indirerek rencide etmeyelim.
Ülkenin çıkarlarını her hususun üzerinde tutalım…
Çünkü bu güzel ülke bizim…
Fesatlığa itibar etmeyelim…
Bu durumda,
Neyi paylaşamıyoruz?
Ben onu anlamış değilim.
Hasta Adam Osmanlı İmparatorluğu 19.ve 20.yüzyılın başlarında emperyalist devletler tarafından parçalandı.
Bağımsız Yeni Türk Devleti’nin tanınmasını Lozan’da Batılı Devletler zoraki olarak kabul ettiler…
A.B.D ise hiç tanımadı…
İngilizler durumu hiç hazmedemedi…
Lord Curzon, kapitülasyonların kaldırılması durumunda İsmet Paşa’ya ,bizden yardım istemeye geldiğinizde Sevr paketini sizin cebinize koyacağız dedi.
Ne çabuk unuttuk bunları….!
İçerde güçlü olalım ki bu hesaplara boyun eğmeyelim….
Yani….
Biraz sağduyu….
Biraz hoşgörü…
Ne yapacağınızı bilemiyorsanız…
Tarihe bakın…!
O size ne yapmanız gerektiğini söyler…
Hem de dosdoğru,kıvırmadan…
Yeter ki gözünüzü kapatmadan ona bakmasını bilin…!