Bizim meselemiz… Hepimizin meselesi!
Mesele Filistin meselesi değil… Ortadoğu’ya emperyalizmin nizamını getirmek asıl mesele… O halde, hepimizin meselesi olarak bakmak lazım…
Konu, Filistin meselesi.. Bu mesele, iktidarın ve onunla birlikte yürüyen yapıların meselesi değil ki sadece. Hepimizin meselesi!
Bu işin iktidarı muhalefeti, solcusu sağcısı, dincisi dinsizi olmaz.
***
Filistin’e Destek Platformu tarafından düzenlenenYenişehir Camii önünden başlayan yürüyüşeAk Parti İl Başkanı Ferhat Salt Eski Milletvekillerimizden Mehmet Ceylan, Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya, Ak parti Millet Vekilleri Ali Keskinkılıç / Cem Şahin, Öz Çelik İş sendikası Karabük Şube Başkanı Kenan Yılmaz ve Sendika temsilcileri, Hak İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Karabük Üniveritesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, en büyük katılımıdaKarabük halkı sağladı.Yürüyüş Ticaret odası önünde sonlandı
Lakin oralarda kimler yoktu…
CHP Teşkilatları yoktu.. Yani, görebildiğimiz kadarıyla yok!
Partilileri uzak mı?
Neden yoktu bilinmez ama gerçek olan bir konu vardı
Mesele Filistin meselesi değil…
Hepimizin meselesi
“BİZİ ilgilendirmiyor İsrail’le Filistin arasındaki bir mevzu, Araplar düşünsün, hem vaktiyle elin Arapları bizi sırtımızdan vurduydu” falan.. Böyle bahaneler, mazeretler üretmeyin.
İktidarın Ortadoğu politikasını yanlış bulabilirsiniz. “Emeklinin hali perişan, asgari ücretli sürünüyor, hayat pahalığı çanımıza ot tıkıyor, iktidar bunlara baksın, ekonomiyi düzeltsin, enflasyonu düşürsün” sığlığında bakarsanız.. Ortadoğu’daki kanlı ve kirli savaşın bize sıçrama olasılığını düşünemezsiniz.
Kırk küsur yıldır terör örgütleriyle boğuşan Türkiye’nin, yeni dünya düzeni planlayıcılarının savaş stratejilerinde İran’dan sonraki yeni hedef olabileceğini de düşünemezsiniz.
***
SAVAŞI büyütüp daha geniş bir coğrafyaya yayma planının İran ayağında dün bir suikast yaşandı malum. İran’ın yeni Cumhurbaşkanı’nın yemin törenine katılan HAMAS’ın liderlerinden İsmail Haniye öldürüldü.
Filistin’deki direnişçiler için simge bir ismin suikaste kurban gitmesi, hem de ABD ve İsrail’in hedefi İran’da böyle bir olayın yaşanması, emperyalizmin planı olan büyük savaşın ateşleyicisi olabilir.
Türkiye’nin Mavi Vatan sularında ABD donanması dolaşıyor.. Yunanistan’da ABD üsleri kuruluyor.. Çevremiz kuşatılıyor.
Irak’a, Suriye’ye yaptıklarının benzerini Türkiye’de uygulamak istediklerini artık sağır sultan biliyor. Bir iç savaş peydahlamaları, etnik yapıları birbirine kırdırma planları, terör örgütlerine verdikleri yoğun destek, ekonomiyi çökertme taktikleri, vesaire vesaire.. Bunlar komplo teorisi olmaktan çıktı.
Yani burada mesele Filistin değil…
Ateşi tüm Ortadoğu’ya yaymak asıl plan.
***
NE güzel bölüp ayrıştırmışlar değil mi Arap halklarını. Etnik yapılar, mezhep ayrışmaları, dini ayrılıklar falan.. Petrol zengini Arap, kendi coğrafyasının, insanının, kardeşinin yaşadığı zulme, işkenceye, katliama, yıkıma dönüp bakmıyor; ABD ile, İsrail ile, sömürgeci batı dünyasıyla ‘petrol ve para kardeşliği’ yapıyor!
Arap coğrafyasında bir yanda açlık, sefalet, ölüm kol geziyor.. Bir yanda lüks ve şatafat, daha çok kazanma hırsı, zenginliğin en görgüsüz hali…
E ne yapalım, “kendi bilecekleri iş, bizi ilgilendirmiyor” diyebilir miyiz?
Hani ikinci dünya savaşı Almanyası’nda bir rahip hikayesi anlatılır ya hep…
Yaşanmış bir vakıadır aslında, hikaye değil.
Nazilere önceleri sempati duyduğu söylenen rahip Martin Niemöller’e atfedilir şu sözler:
“Önce sosyalistler için geldiler, sustum. Çünkü sosyalist değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, sustum. Çünkü sendikacı değildim. Daha sonra Yahudiler için geldiler, sustum. Çünkü Yahudi değildim. Sonra benim için geldiler.. Benim için konuşabilecek hiç kimse kalmamıştı!”
Susmamak lazım.
***
FİLİSTİN eylemleri, siyasi iktidarın kendi kitlesini konsolide etme çabası olabilir. İsrail şiddetine yönelik sert tepki dilindeki amaç, iç politikaya dönük siyasi bir plan da olabilir.
Tüm bunlar, İsrail’in Filistin’e uyguladığı soykırım gerçeğini değiştirmiyor.
Emperyalizmin, Ortadoğu’yu tümüyle karıştırıp kana bulama hedefini, bölgeyi yeniden haritalandırma hevesini de değiştirmiyor.
Doğruları söylemek, tavır koymak, cesur olmak lazım.
Böyle anlarda, “biz ve onlar’ değil, bütünlükçü düşünmek lazım.
(Yazının bir kısmı Tarık Sürmelioğlu yazısından alıntıdır)
YAZAR: Şafak Zeki Akca