KARABÜK’ÜN SİYASİ GÖRÜŞÜ

KARABÜK’ÜN SİYASİ GÖRÜŞÜ

Yayın: 07.11.2015 07:50
Paylaş:
A+ A-

Karabük eski belediye başkanlarından Sayın Enver Tümen Ben de İz Bırakanlar adılı anı kitabının 2.cildinde çok önemli bir saptama yapar.
Karabük C.H.P tarafından kurulan bir kent olmasına rağmen bu parti gereken desteği halktan alamamıştır.
Bu aklın alabileceği bir iş değildir.
Çok doğru bir saptamadır bu…
1 Kasım seçim sonuçları da bu parti açısından sonuçları adeta doğrulamıştır.
Evet ,Karabük’te gerçekten CHP’nin bir kitle sorunu var.
CHP’nin bir bakıma “sol” düşünce ile birlikte anılmasının bunda bir etkisi olabilir mi?
Bu yazının önceliği bu hususu anlamaya yöneliktir.
Maksadımızı bu şekilde belirlemiş olalım.
Yazımıza şöyle bir önerme ile başlamayı faydalı buluyorum.
“Karabük’te sol hiçbir zaman olmadı.”
Neden?
Türkiye’nin ağır endüstri fabrikasının kurulduğu Karabük’te soğuk savaş döneminde,devletin sürekli gözetiminde bulunan bu kentte, işçilerin proleterleşmesine hiçbir zaman izin verilmedi.
Nedir proleterleşme dersiniz onun üzerinde duralım:
Emeğinden başka dayanacak hiçbir gücü olmayan işçi sınıfı.
Mülksüz durumda,özel mülkiyete sahip olmayan emekçiler topluluğu…
Sol düşüncenin en önemli sınıf profili işçi sınıfıdır.
Emekçilerdir.
Şimdi…
Karabük’te işçi sınıfını bu açıdan inceleyelim.
İncelemeye çalışalım…
Ne demiştik.?
Karabük’te işçi sınıfı hiçbir zaman belirtilen emekçi kıvamında olmadı.
İlgililer ve yetkililer soğuk savaş döneminde Türkiye’ye komünizm gelmesin diye özel olarak Karabük’e ilgi gösterdiler.
Bu kente özel önem verdiler.
Neden böyle oldu derseniz anlatmaya çalışalım.
Sovyet Rusya’nın Stalin döneminde başlattığı ,Çarlık dönemini anımsatan/ona bir anlamda rahmet okutan yayılmacılık politikasının yarattığı tedirginlik üst seviyelere ulaştı.
Türkiye’de komünizmin taraftar bulması bizim Sovyet işgaline uğramamız demekti.
Macaristan’da ve Polonya’da ve Doğu Almanya’da görüldüğü gibi demir perde ülkeleri arasında kimliksizleşme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktı.
Böyle bir ortamda Karabük işçi sınıfının proleterleşmesine izin verilemezdi.
Verilmedi de…
Demir Çelik Fabrikalarında çalışan işçilerin,maaşlarının dışında %25 ikramiye/prim adıyla para alırdı.
Prim bir işçiye neden verilir?
Beklenen üretimden fazla bir artış/ değer elde edildiği zaman.
Böyle bir durum olmadığı halde Karabük işçi sınıfı neden prim/ikramiye almaya hak kazandırılmıştır.?
Hiç düşündünüz mü?
Eğer işçi sınıfı parasız kalırsa,mülksüzleşirse ,sol ideolojilerle temasa girip emek mücadelesine girebilir.
Bu durum sol düşüncenin Karabük’te kurumsallaşmasına/taraftar bulmasına yol açabilirdi.
Sol görüşlü sendikaların Karabük’te tutunmasına bunun için izin verilmedi.
1966-1968 yıllarında 15 günde bir yayımlanan ,sol görüşlü ,Türkiye Maden-İş Sendikasının yayın organı olarak çıkan,SENDİKA gazetesinin nüshalarına baktığınızda bu durumun değerlendirmesini net olarak yapabiliyorsunuz.
Karabük’te solu tartıştığınızda en ilginç örnekleme kuşkusuz 137 gün süren grevdir.
3 Mayıs-17 Eylül 1989 tarihleri arasında gerçekleşen bu grev sırasında hiçbir üzücü olay kentte yaşanmamıştır.
Başka ülkelerde hiçbir işçi grevi bu keyfiyetle sona ermemiştir.
Mutlaka tarihe iz bırakacak mühim olaylar olmuştur.
Karabük işçisinin makul tavrı acaba nereden kaynaklanmaktadır?
Karabük ,soğuk savaş döneminden kalma kavramlarla söyleyecek olursak sağ görüşlü/muhafazakar mütedeyyin,milliyetçi kesimin etkin olduğu bir kenttir.
Tarihe bakacak olursak ;Demokrat ,Adalet ,Anavatan ,Doğru Yol ve AK Parti ,arada sırada MHP Karabük’te başarılı olmuş partilerdir.
Sonuç olarak söylemek gerekirse Karabük’te sağ partilerin alternatifi yine sağ partiler olmuştur.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Adalet Bakanı Tunç, Karabük’te konuştu:

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.03.2024 20:48
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK (AA) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Neymiş, 17 bakan İstanbul'da. Niye 17 bakan İstanbul'da? 17 bakan Türkiye'nin her yerinde, 81 vilayetinde, halkının arasında. Hem ülkeyi yönetiyor hem de milletini dinliyor.” dedi.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Karabük'ün Safranbolu ilçesine gelen Bakan Tunç, ilçe merkezindeki bir otelde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle buluştu.

Daha sonra Sunal Tülbentçi Öğretmenevi önünden partililerle Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı'na kadar yürüyen Tunç, burada yaptığı konuşmada, AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir seçildiği takdirde Safranbolu için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.

Gerçek belediyeciliğin AK Parti belediyeciliği olduğunu dile getiren Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1994'te Büyükşehir Belediye Başkanı olarak CHP'den devraldığı İstanbul'u 4,5 yılda yaşanır hale getirdiğini, bunun da AK Parti'nin kurulmasını sağladığını anlattı.

Tunç, AK Parti'nin iktidarda olduğu 22 yıldır hep “önce insan” dediklerini belirterek, “Eğitimden sağlığa, sosyal politikalardan kültüre, adalete, güvenliğe varıncaya kadar her alanda insanımızı güçlendirmek için çalıştık. İstikrarlı kalkınma hamleleriyle Türkiye'mizin 81 vilayetini yatırımlarla donattık.” diye konuştu.

Terörle mücadeledeki kararlılıklarından hiçbir zaman taviz vermeyeceklerini vurgulayan Tunç, ülkenin, çocukların, gençlerin huzurlu bir geleceğe kavuşabilmesi için gece gündüz çalışmaya devam edeceklerinin altını çizdi.

Tunç, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdıklarına işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ülkede bir daha darbeci, vesayetçi anlayış hortlamasın, milli iradenin önü kesilmesin diye reformlar yaptık. Anayasa değişiklikleri yaptık. Tüm bunları sizler onayladınız. Referandumlarda sizlerin huzuruna geldik, evet oylarınızla Türkiye'nin önünü açtınız. 22 yıldan bu yana 81 vilayetimizi yatırımlarla donatırken dünya projeleriyle tanıştırırken şer güçleri de hiç boş durmadı. Ülkemizin önünü kesmek, Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan düşürmek, AK Parti iktidarını sona erdirmek için türlü türlü hilelere başvurmadılar mı? Parti kapatma davaları, 367 krizleri, Gezi olayları, 17-25 (Aralık) emniyet yargı darbe girişimi, 15 Temmuz hain darbe kalkışması, tüm bu karanlık günleri, geceleri milletimize yaşatmak istemediler mi? Ne yaptık? Size güvendik. Sizler hep o önümüze konulan taşları birer birer ayıkladınız ve bizim önümüzü açtınız.”

– “Milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeyeceğiz”

Demokrasiye hep beraber sahip çıkacaklarını, milli irade bayrağını hiçbir zaman yere düşürmeyeceklerini vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:

“O başbakanların asıldığı, bakanların asıldığı, siyasetçilerin zindanlara tıkıldığı, darbe mağdurlarının hapislerde çürütüldüğü o eski günlere bir daha geri dönmek yok. O geri dönmek isteyenler de hiçbir zaman bu ülkede iktidar yüzü görmeyecek. Bu millet onlara fırsat vermez, vermeyecek.

Şimdi belediye seçimlerinden sonra diyorlar ki acaba 'AK Parti'yi tökezletebiliriz de yeniden bir istikrarsızlık ortamı oluşturabilir miyiz? Yeniden ekonomiyi olumsuz etkileyerek 2028'den önce bir proje yapabilir miyiz?' Sizin projeleriniz tutmaz.”

Tunç, hakkaniyetli, adaletli ve dengeli dış politikayla dünyada insan haklarını, mazlumun hakkını, Filistinli mazlumu savunmaya, “Dünya beşten büyüktür.” demeye devam edeceklerini anlattı.

Bir belediye başkanının, bakanıyla, milletvekiliyle uyum içerisinde çalışmasının o şehre avantaj getireceğine vurgu yapan Tunç, şunları kaydetti:

“Ali Büyüközdemir, gençliğiyle, dinamikliğiyle, çalışkanlığıyla ve bizlerle uyumlu çalışmasıyla Safranbolu'muza değer katacak. O tarihi eserleri yeniden gün yüzüne çıkaracak, onarım bekleyen tarihi evleri yeniden ayağa kaldıracak çalışmaları hükümetimizle beraber yapacak. Şunu söylüyorlar biz bunu dediğimiz zaman; '17 bakan, siz seçim çalışmasındasınız.' Bakanların seçim çalışmasında olmasıyla ilgili anayasal yasak mı var? Nereden çıkardınız bunu? Kendi beceriksizliğinizi, kendi kayıp yıllarınızı örtmek için sürekli bunu gündemde tutmaya çalışıyorsunuz. Neymiş, 17 bakan İstanbul'da. Niye 17 bakan İstanbul'da? 17 bakan Türkiye'nin her yerinde, 81 vilayetinde, halkının arasında. Hem ülkeyi yönetiyor hem de milletini dinliyor.

Sen geleceksin vatandaşa o hükümetin çalışmalarını, bakanların çalışmalarını karalayacaksın, dezenformasyon yapacaksın, biz milletimize doğrusunu anlattığımızda da rahatsız olacaksın öyle mi? Sen işine bak. Sen İstanbul'a yaşattığın kayıp yıllara üzül, üzül. Sen kendi perişanlığına üzül. Nasıl İSKİ skandallarıyla bu ülkeyi çalkalandırdınız geçmişte. Şimdi de para kuleleriyle maalesef İstanbul'a o kara görüntüleri yaşatıyorsunuz.”

– “Millete hizmet yolunda durmadan çalışmaya devam edeceğiz”

Tunç, bakanların milletiyle beraber millete hizmet yolunda hiç durmadan çalışmaya ve koşturmaya devam edeceğinin altını çizerek, “Maalesef öyle bir karalama yapmaya çalışıyorlar ki o karalamayı şunun için yapıyorlar. Yaptıkları bir eser yok. Ürettikleri bir icraat yok. Çaktıkları bir çivi yok. Sırf onu gölgelemek, örtmek için böyle dezenformasyona başvuruyorlar. Nereye başvurursa başvursunlar, milletimiz 17 sandıkta 'Recep Tayyip Erdoğan' dedi, 22 yıldan bu yana 'AK Parti' dedi, 'Cumhur İttifakı' dedi. Şimdi 18. sandıkta da inşallah yine 'AK Parti' diyecek, 'Recep Tayyip Erdoğan' diyecek, 'Cumhur İttifakı' diyecek.” ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç, millete güvendiklerini ifade ederek, “Seçimlerden sonra da inşallah 2028'e kadar 4 yıllık seçimsiz geçecek bir süre var. Geçmişte enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüz gibi yine düşüreceğiz. Yine emeklimizin, memurumuzun, işçimizin maaşını, alım gücünü artırmaya devam edeceğiz.” dedi.

Programda, AK Parti Karabük milletvekilleri Cem Şahin ve Durmuş Ali Keskinkılıç, AK Parti Karabük İl Başkanı Ferhat Salt ve AK Parti Safranbolu Belediye Başkan adayı Ali Büyüközdemir de konuşma yaptı.