2015 genel seçimleri hayırlısı ile sonuçlandı.
Vatandaş olarak görevimizi yaptık.
Demokratik teamüllere uygun olarak oyumuzu kullandık.
Son yazımda değindiğim gibi…
Temennimiz demokrasimizin kazanmasıydı.
Doğru olanı da buydu zaten.
Her seçim sonrası bir analizi yapmak gelenektendir.
Bu geleneği Karabük için kullanmaya kalktığımızda karşımıza şöyle bir durum ortaya çıkıyor.
Karabük’te siyasetin merkezinde olan kişisi kim ne desin Belediye Başkanı Sayın Rafet Vergili’dir.
Karabük’te oluşturduğu seçim gündemi belirleyici olmuştur.
AK Parti’ye karşı izlediği seçim stratejisi seçmen karşısında karşılık bulmuştur.
Bu olay partinin başarısından daha çok Sayın Vergili’nin izlediği doğru yöntemlere bakarak ancak izah olunabilir.
Karabük’te MHP ve Sayın Vergili’nin kişisel olarak gösterdiği başarı aynı zamanda AK Parti’nin başarısızlığı olarak yorumlanırsa bunun nedeni olarak ne gösterilebilir?
Bunun tek bir yanıtı olabilir.
Milletvekili adaylarının belirlenmesinde izlenen tutum yanlışlığı olarak görülebilir.
Dünkü seçim değerlendirme yazımı okuyanlar hatırlayacaklardır.
Eğer AK Parti Karabük’te 2-0 yapamazsa bunda Karabük Üniversitesi eski rektörü Sayın Burhanettin Uysal’ın tercih edilmemiş olmasının çok büyük rol oynayacağını işaret etmiştim.
Bu seçimin AK Parti içinde küskünler grubunun oluşmasında önemli bir rol oynadığı açıktır.
Hizmetleriyle ve Karabük’e katkılarıyla partili partisiz herkesin takdirini kazanmış olan Sayın Uysal’ın milletvekilliğine aday gösterilmemesi çok büyük sürpriz olmuştur.!
Bu durum Belediye Başkanı ve Karabük siyasetinin yönlendiricisi durumunda birinci derecede etkili kişisi olan Sayın Rafet Vergili’ye çok büyük bir açık kapı bırakmıştır.
Son belediye Meclis toplantısını hatırlayın.
Yüzüncü yılda bir caddeye Prof.Dr Burhanettin Uysal adı verilmiştir.
Bu çok önemli bir vefa örneğidir.
Takdir toplayan bir tutumdur.
Kendi partisinde gerekli ilgiyi bulmamış,halkın sevgisini kazanmış bir kişiye Karabük Belediyesinin sahip çıkması anlamlıdır.
Bu tutum ve benzeri yanlışlar seçimlerde yerini bulmuş ve MHP,AK Parti’nin elindeki bir milletvekilliğini almayı başarmıştır.
Buradan nereye ulaşmak mümkündür.?
Halkın sağduyusu kim ne derse desin çok seçici bir özellik taşımakta.
Milli iradeye güven duymak denilen şey bu olsa gerek.
O nedenle herkes bu iradeye saygı göstermek zorundadır.
Doğru olan da budur.
O nedenle biz her seçim sonrası kazanan demokrasi olsun diye temennimizi okuyucularımızla paylaşıyoruz.
AK Parti Karabük’te ve Türkiye genelinde oy kaybına uğrarken MHP Karabük’te genel seçimlerde aldığı oylarla oy oranını artırdı.
Ben buradan bizi 25.dönem parlamentosunda bizleri temsil edecek milletvekillerimiz Sayın Osman Kahveci ve Sayın Durmuş Yalçın’ı kutluyorum..
Ayna zamanda hayırlı olsun diyorum.
İnşallah Karabük’te bizleri mutlu kılacak gelişmelere imza atarlar gereken becerileri gösterir ve istekleri gerçekleştirirler.
Son sözüm ne mi?
Elbette kazanan Karabük olsun…!
Tabi demokrasimize de unutmamak koşuluyla…