Karabük’ün söze değil iş yapmaya ihtiyacı var.
Şöyle yerel basına yansımış içimizi ferahlatan bir haber okuyamıyoruz.
Yine etrafı seçim telaşı sarmış.
Kim aday olur.?
Kim kazanır?
Kaybeden Karabük ya da Türkiye olduktan sonra bunları gündeme getirmenin de bir anlamı yok…
Öyleyse…
Neden böyle oluyor diye düşünmek lazım.
Ne ile uğraşırız.?
Vaktin kıymetini neden bilmeyiz.?
Zamana karşısında neden bu kadar bitkinizdir…!
Ortada bir vurdum duymazlık var.
Ne olursa olsun der gibi.
Ben işime bakarım,günü kurtarırım, başkası beni ilgilendirmez …
Mantık bu.
Karabük böyle bir ihmale/mağduriyete uğratılacak kent mi?
Hep bir şeyler verdi kendinden şimdiye kadar.
Yeteri kadar ilgi görmedi.
Hep sineye çekti.
Düzelir elbet bir gün diye düşündüğü dahi oldu.
Biz ne yaptık?
Hep kendimizi düşündük.
Yani istikbalimizi…
Kurduğumuz yapılarla kenti iyice çarpıklaştırdık.
Ruhsuz binalar estetik duyguları köreltti.
Adeta bizlere tahammülsüzlüğü öğretti.
Kent vizyonu diye bir şey var.
Bu vizyonu belirlemeden iş yapmak çok güç.
Etrafımızda vizyonu belli kentleri kendimize örnek almalıyız.
Öncelikle “Karabük Modeli”ni tanımlayıp ,muhtevayı biçimlendirmeliyiz.
Vizyon nasıl belirlenecektir?
Bunu da şu sorumuzla yanıtlamaya çalışalım:
Bir kentin dinamik unsurlarını harekete geçirmek kimin görevidir.?
Zaman akıp gidiyor.
Kaybettiğimiz her dakika yapacaklarımıza ve geleceğimize ipotek koyuyor.
Karabük’te yaşayan herkesin bugünlerde sağduyuya ihtiyacı var.
Kentin geleceğini düşünmek herkes için bir görev olmalıdır.
Sadece düşünce mi?
Tabi bunların iyi niyetle hayata geçirilmesi de gerekmektedir.
Karabük’te siyaseti birbirimizi küçük düşürücü sözlerle etkisizleştirmek kimseye fayda sağlamaz.
Ama siyaset kullanılarak Karabük istenilen yerlere götürülebilir.
O nedenle siyasetle uğraşanların bu gücün farkında olarak Karabük’e yararlı olmaları gerekmektedir.
Bunu yaparken de siyaset,basın ve halk üçgenindeki gerçeği yadsımamalıdır.
Siyaset halk nazarında açılımını basın yoluyla yapacağına göre bu üçgendeki dengenin korunmasına dikkat edilmelidir.
Evet ne diyorduk.
Gündemdeki son tartışmalar…
Seçime çok az bir süre kaldı gibi…!