Okan Küçük Yorumluyor. 25 Kasım 2022

Okan Küçük Yorumluyor. 25 Kasım 2022

Yayın: 25.11.2022 00:02 |Güncelleme: 24.11.2022 12:55
Paylaş:
A+ A-

Nasıl Baktığına Göre Değişir.

Zaman zaman Karabük il mi, büyük bir köy mü tartışmalarının – konuşmalarının yaşadığını mutlaka duymuşsunuzdur. Karabük’te her şeyi beğenen bir kitle de var, hiçbir şeyi beğenmeyen bir kitle de. Ya süperiz, ya tu kaka..

ASLINDA İKİSİ DE DOĞRU DEĞİL. KARABÜK’TE ÇOK GÜZEL İŞLER DE YAPILIYOR, AKSAYAN – EKSİK KALAN KONULARI DA VAR..

Hayalleri var Karabük’ün , beklentileri var…

Yapılması vaat edilen – başlanması gereken – bitirilmesi gereken projeleri var. Biten ya da yapımı devam eden projeleri de var.

Eskipazar Hastanesi gibi zemini kayan yapımından  kısa süre sonra bina olarak atıl halde çözüm bekleyen  yapılmışken- gerçekken hayal olan hastanesi de var, Keltepe Kayak Merkezi gibi hayal derken, olmaz derken gerçek olan – yapılan tesisleri de var.

Eskipazar OSB gibi gelecek vaat eden, istihdam yaratacak  arsaları satılmış , alt yapı ihalesine çıktıktan sonra faal olacak OSB’si de var. OSB olması beklenen Eflani Hayvancılık – Besicilik OSB, Yenice Ağaç ve Orman ürünleri OSB gibi hayatiye geçmesi acil olan beklentileri de var.

Bu şehrin hayallerine ve beklentilerine karşılık verebilecek siyasette ağır – tecrübeli isimlere  ihtiyacı da var, Karabük’ün önüne yeni ufuklar açabilecek, bu anlamda yolun başında olan, olumlu hırsları ve enerjileri yüksek olan yeni yüzlere  ihtiyacı da var.

Siyah – beyaz değil  aslında hiçbir şey. Hayatın kendisi gibi bir KARMA aslında…

Kendini değil Kentini Düşünenler…

Karabük’ün, partileri- dernekleri -STÖ’leri- Odaları -Basını – Milletvekilleri – Valisiyle, tüm toplumsal katmanlarıyla birlik içinde olabilmesi, Karabük yararına olabilecek her konuda kişi-kurum vs. ayırmadan aynı hedefe yürüyebilmesi lazım.

Amacın – gayenin şahsi çıkarlar – şahsi rantlar- ihtiraslar- gelecek-kariyer planlamaları, kendini kurtarma, kendini parlatma, kendini büyütme olmaması lazım.

Yorum haberlerim de ayrım gözetmeksizin iktidarı da – muhalefeti de yazıyorum. Kim Karabük için taş üstüne taş koyarsa, kim Karabük’ün daha ileriye gitmesi için çözüm üretirse, kimin  Karabük’le ilgili bir derdi varsa, partisi-purtisi ayırmadan yorum haberlerimde gündeme getiriyorum.

Elimden geldiğince, kalemim yazdığınca da devam edeceğim tabi ki..

Tek derdimiz, ortak derdimiz Karabük’ün daha da gelişmesi, daha da yaşanabilir bir kent olması çünkü.

 

Altınöz’den Çakır’a Cevap 3

CHP İl Başkanı Abdullah Çakır’ın geçen hafta yaptığı  basın açıklamasından pasajları yorum haberler de yazıyorum ki Ak Parti İl Başkanı İsmail Altınöz den tarafıma verdiği cevapları da yazıyorum.

Hastaneler konusunda  eleştiri ve cevapları yazdım. Kardemir konusundaki eleştiri ve cevapları  da yazdım.

Bugün de Karabük Üniversitesi (KBÜ) konusundaki eleştiri ve cevabı yazayım. Başkan Çakır, KBÜ’yle ilgili yaptığı eleştiriler de, bugüne kadar Karabüklü rektör olmadığını bundan sonra Rektör olarak bir Karabüklünün atanması gerektiğini ifade etti.

Üniversiteler de , yurt içinde – yurt dışında görev yapan çok sayıda Karabüklü olduğunu belirtip, kendi değerlerimizi elimizin tersiyle itiyoruz onlara gerektiği kadar KBÜ’de çalışma imkanı tanımıyoruz ama dışarıdan akademik  kariyeri tartışmalı  birçok insanı buraya taşıyoruz. Yeni Rektör atanacak madem kendi Profesörlerimizden birileri gelsin, içimizdeki birileri KBÜ’yü yönetsin artık, dedi.

Bu konuda Başkan Altınöz olumlu yaklaşım gösterdi diyebilirim. Karabüklü olup başka yerlerde olanlar içinden  insiyatif kullanılabilecek durumlar da Karabüklülerin önceliği olmalı. Karabüklüler  görev bitince buradan gitmez, bura da kalır çünkü, dedi.

(Ben kendimden şunu ekleyebilirim mevcut rektör Refik Hoca, bazı konular da  birilerince eleştirilse de, KBÜ’de önemli hizmetler icra etti. KBÜ’yü büyüttü. Birilerince eleştiri konusu olan yabancı öğrenci konusunda  büyük emek ve gayreti var. Dünya sıralamasında KBÜ varsa Refik Hoca’nın çalışmalarını görmemek, hakkını yemek olur. Refik Hoca gidecek başka birisi gelecekse madem Karabüklü olmasının ben de isterim ama bu konu da il başkanlarının- milletvekillerinin önerisi olabilir sadece. Üniversiteler diğer kurum müdürlükleri gibi de değil. Daha farklı ve daha özerk yapılar. Çeşitli kriterlerle diyeyim direkt olarak ve bizzat Cumhurbaşkanı atıyor çünkü Rektörleri.)

Sonuç olarak Başkan Altınöz YILLARDIR KONUŞULAN İŞLERİ YAPTIKLARINI İFADE EDEREK, ÖRNEĞİN ARAÇ ÇAYI ISLAH PROJESİ YILLARDIR KONUŞULUYORDU, BAŞLADI. KARDEMİR KAVŞAK PROJESİ BAŞLADI. EFLANİ ORMAN İŞLETMESİ, OVACIK ORMAN İŞLETMESİ, KURULDU, 5 YILDIR GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIĞIMIZ ESKİPAZAR OSB ALT YAPI İHALESİNE ÇIKACAK, KÖYLER DE  DAHA YENİ 130 KM SICAK ASFALT SERİMİ YAPILDI, KARABÜK VE SAFRANBOLU’DA  OKUL GÜÇLENDİRME VE YAPIM SÜREÇLERİ DEVAM EDİYOR DAHA BİR ÇOK  HİZMETİMİZ DEVAM EDİYOR. Birileri eleştiriyor biz iş ve hizmet üretiyoruz, ve üretmeye de devam edeceğiz, dedi.

Yazarın önceki yazıları için, BURAYI TIKLAYINIZ

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tokat’taki Sebastapolis Antik Kenti depremlerde zarar görmedi

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.04.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TOKAT (AA) – Tokat'ın Sulusaray ilçesinde bulunan Sebastapolis Antik Kenti, depremlerde zarar görmedi.

İlçede yaşanan 4,7 ve 5,6 şiddetindeki depremlerin ardından Sebastapolis Antik Kenti, Anadolu Ajansı tarafından dron ile görüntülendi.

Antik kentin depremlerde zarar görmediği belirlendi.

Tokat kent merkezine 69 kilometre uzaklıktaki Sulusaray ilçesinin altında yer alan antik kentin ortaya çıkarılması için Tokat Müze Müdürlüğünce 1986'da sondaj kazılarıyla başlayan çalışmalar, sonraki yıllarda kurtarma kazısı şeklinde devam etti. 1991'de ara verilen çalışmalara 2013 yılında tekrar başlandı. Antik kentteki kazı çalışmaları, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Akın Temür'ün danışmanlığında sürüyor.

– Sebastapolis Antik Kenti

Antik kentin bazı kaynaklarda M.Ö 1. yüzyılda kurulduğu ifade ediliyor.

Roma İmparatoru Trajan zamanında M.S 98-117 yıllarında Pontus Galatius ve Polemoniacus eyaletlerinden ayrılarak Kapadokya eyaletine dahil edilen antik kentin 2 bin yıl önce Karadeniz'in en büyük 5 şehrinden biri olduğu belirtiliyor.

Döneminde çok az şehrin sahip olduğu, zenginliğin göstergesi olarak para basma yetkisi bulunan Sebastapolis'in büyük savaşlar, yıkımlar, afetler ile geçiş yollarının değişmesi sonucu eski önemini kaybettiği, zamanla da unutulduğu kaydediliyor.