Bu Firmanın KBÜ İle de Sorunu Varmış…

Karabük Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Teknokent) 2018 yılında faaliyetlerine başladı  ve Karabük Üniversitesi içerisindeki  şirketin 16 ortağı var. Ortaklarını dünkü yorum haber de yazmıştım.

Teknokent’te 25’in üstünde firma var ve orada bir firma ile bazı sorunların olduğunu duyduğumu dün yazmıştım. İddialara göre, ora da bir firma  eğitim ve sertifika adı altında 100’ün üstünde kişinin parasını almış ve sertifikaları vermemiş.

Konuyla ilgili bana ulaşıp  mağdur olduğunu söyleyip  bilgi veren – verenler oldu. KARABÜK ÜNİVERSİTESİNİN ADININ DA KULLANILDIĞI İÇİN GÜVENDİKLERİNİ, KBÜ’NÜN ADININ DA KULLANILARAK  DOLANDIRILDIKLARINI  söyleyenler var.

Konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını  resmi adımları atacaklarını da ifade ediyorlar.

İlgili firmayı KBÜ’den de sordum, anladığım kadarıyla  KBÜ ile de sorunları var, bu firmanın durumu  hakkında bilgi sorduğum kişiler FİRMAYI GÜVENİLMEZ OLARAK NİTELENDİRDİLER.

Hatta Üniversite bu firmayı çıkartmak istiyormuş ama işte bazı resmi haklar anlamında çıkartmanın da o kadar kolay olmadığını ifade ettiler.

Teknokent 16 ortaklı bir yapı.  16 Kurum ve firmaların her biri alanında etkin bazıları resmi – yarı resmi kurumlar … Ortağı oldukları Teknokent’te bir eğitim ve sertifika konusunda Karabük içi ve Karabük dışından gelen 100’ün üstündeki kişinin paralarının alındığı ve sertifikaların verilmediği konusundaki iddia karşısında  doğru ise bu iddialar,  Teknokent yönetimi olarak ilgili firmanın sözleşmesini- kiralamasını falan iptal etme yetkileri var mıdır ? Varsa bu yetkiyi işletecekler mi  , bilemiyorum.

Söyleyebileceğim eğer bu iddialar doğruysa ki, resmi sürecin  bazı vatandaşlar tarafından başlatılacağı ifade ediliyor,  sonuç nereye varacak ? Alındığı iddia edilen paralar geri tahsil edilebilecek mi  konusu da ayrıca önemli tabi.

Çaylı’nın İfadeleri Tepki Çekmişti…

Yenice Belediye Başkanı Zeki Çaylı’nın kendi söylemiyle  ‘İyi Parti’ye geçeceği yönündeki karalama politikalarına’ verdiği cevapta kullandığı sert ve ağır dil siyasi nezaketten hatta  insani nezaketten uzak bulunduğu  bazı çevrelerce ifade edildiğini dün yazmıştım..”

“Düşmanlaştırıcı- kutuplaştırıcı- ötekileştirici ve hakaretvari bir dil kullanılmasının sadece o sözlerin sahibine yakışacağını ifade ediyorlar…”  şeklindeki eleştirileri yazmıştım..

Özetle, yoğunlukla İyi Partiden biraz da CHP’den bazı kişiler açıklamadaki  bazı ifadelere çok tepkililer, demiştim…,

Aygün – Çaylı Krizi Büyüyor.

İyi Parti İl Başkanı Ali Çetin Aygün ilk olarak verdiği tek paragraflık cevabı haber yapmıştım. Sonrasında Başkan Aygün, “Yenice İlçe Başkanımızın  telefonunu engellediğini, bana randevu vermediğini iddia eden bu zata hatırlatayım ki önce kamu görevlisisin ve tüm vatandaşlara eşit davranacaksın, sana özür dilemen için 1 hafta süre, sonra bizzat geleceğim makama randevu verme de göreyim seni… Babanın çiftliği değil orası kamu makamı… Çalışanlara yaptığın iddia edilen mobbinglere de bakacağız az kaldı…Bu gibiler siyasi ağa…her dönem vatandaşı bir şekilde uyutup koltuğa oturuyor, babasının çiftliği sanıyor…öyle olmadığını göreceksin.” ifadelerinde bulundu.

Aygün bir başka paylaşımında ise mobbing iddiasında bulunarak, “Yenice Belediyesinde memur bayan çalışana mobbing yapıldığı iddia ediliyor…amaç istifaya zorlamak, bu bayan çalışan artık işkenceye dönüşen şekilde oradan oraya sürgün ediliyor mu…hadi cevap ver…babanın çiftliği değil orası…” şeklinde paylaşım yaptı.

Aygün’ün İfadelerine Gelen Tepkiler.

Başkan Çaylı’nın ilk açıklamalarına İyi Partili ve kısmen CHP’li kesimlerden gelen tepkileri dün yazmıştım, bugün de  bir kısmını hatırlattım.  Şimdi de MHP kanadından Başkan   Aygün’e gelen tepkiler oluştu, onları da yazayım.

Başkan Aygün’e gelen ilk tepkiler.

Özellikle hukuk kimliği  de olan , avukat kimliği de olan bir başkanın ‘1 hafta içinde özür dilemen için süre veriyorum, bir hafta sonra bizzat geleceğim randevu verme de göreyim” gibi ifadelerle külhanbeyi tavırlarıyla bir nevi  sokak ağzıyla konuşmasının yakışık almadığı söyleniyor.

“1 Hafta  içinde özür  dilenmezse ve randevu vermezse gidip ne yapacak? Makamı mı basacak,   kavga mı yapacak ? bunlar nasıl laflar ! Siyasetçi mi, kabadayı falan mı  Aygün.” Deniliyor.

Yaptığı paylaşımların tehditvari söylemlerin, düşmanlaştırıcı- ayrıştırıcı dilin kimseye yakışmayacağı siyasetçinin diline sahip olması gerektiği, siyasi nezaketten hatta insani nezaketten uzak olan bu tarz söylemlerin yanlış olduğu bu sefer de Aygün için ifade ediliyor.

Bir de bir bayan memurla ilgili mobbing yaptığını iddia eden açıklaması çok tepki alıyor. Madem avukat, hukukun  dedikodularla yürümeyeceğini en iyi kendisinin bilmesi gerekir. Varsa elinde bir maddi delil – ispat, sosyal medyadan paylaşım yapacağına avukat olarak çok iyi bilmesi gerektiği  gibi adliye binasında Savcılar var, elindeki şahit veya delillerle gider suç duyurusu yapar bu zaten görevidir  medya paylaşımıyla  delilsiz – mesnetsiz birilerini karalamak yakışık alıyor mu çok bayağı – çok sığ bir davranış, diyorlar.

Özetle kriz derinleşiyor – büyüyor. Şimdi birileri 1 hafta sonra ne olacağını merakla bekliyor. Özür gelecek mi, gelmezse Yenice’ye gidilecek mi, bu son açıklamalara Başkan Çaylı cevap verecek mi ?Neler olacak,  birileri meraktan beklerken birileri de şöyle bir kızışsın ortalık  girsinler birbirlerine biz de gülelim diye bekliyorlar, benden söylemesi.

Karabük siyasetine de , Yenice siyasetine de yakışmıyor, benden söylemesi.

Hürriyet Caddesinde Yeni Kaldırım Çalışması

 Karabük Belediyesi Hürriyet Caddesi’nin araç trafiğine kapalı olan bölümünde yeni bir kaldırım çalışması yaptı. Yapılan yeni düzenlemeyle  orası renklendirilerek daha bir canlandırılmaya çalışıldı.  Geçtiğimiz günler de İstanbul’da gerçekleştirilen KARABÜK TANITIM GÜNLERİ benzeri tepkiler geliyor Belediyenin yaptığı çalışmaya da…

Birileri;   farklı bir havaya büründü sokak, canlandı, renklendi daha bir hareketlendirildi Karabük’ün Taksim Caddesi gibi oldu, ne güzel ışıl ışıl falan  diyerek  yarı dolu bir bardak örneğinden hareket edecek olursak bardağın dolu tarafından bakıyor,  birileri de, zevksiz, karma karışık, patates baskı gibi, anaokullarındaki boyama kitabı gibi cadde palyaço caddesi mi olmuş falan diye eleştirerek bardağın boş tarafından bakıyor.

Ya da herkes  doğru ya da yanlış kendi vizyonundan – zevkinden – anlayışından  bakarak değerlendirme yapıyor demek daha doğru bir tespit olur herhalde.

Doğru nedir, yanlış nedir, mutlak doğru var mıdır, zamana – zemine, ana- geleceğe göre doğru yanlış değişir mi gibi konularda mutlak bir sonuç olmadığına göre, nereden – nasıl baktığınıza göre , örnekte verdiğim yarı dolu bir bardağın ne tarafından baktığınıza göre, yani bakış açınıza göre değişiyor aslında neyin ne olduğu, ne olmadığı…  Ve hiçbiri bu yazdıklarım dahil mutlak doğru değil, gerçek bile değil belki de.

Gerçekle gerçeklik arasında bile fersah fersah fark olduğunu düşündüğünüz de… Neyse, beyin yakmaya gerek yok. Özetle yapılan iş, hizmet Karabük’e, Karabüklülere hayırlı olsun diyorum ben…

Yazarın önceki yazıları için, BURAYI TIKLAYINIZ