7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra gündemi en çok meşgul eden konu ne oldu dersiniz?
Seçim sonuçlarının alınmasından sonra şimdi ne olacak sorusunun her yerde sorulur hale gelmesidir.
Ne kadar çok farklı yorum ve değerlendirme yapan var değil mi?
Dinlendiğiniz zaman içinizde bir ürperti oluşuyor.
Korku hali sizlerde endişelere yol açıyor.
Öyle olunca da…
Bir daha düşünmeye başlıyorsunuz?
Hele bizim gibi 12 Eylül 1980 öncesini yaşamış,ideolojik olarak kamplaştırılmış gençlik çatışmasını yaşamış olanlar için bu soru elbette daha çok önem kazanıyor.!
O nedenle biz yazılarımızda hep barış ve kardeşlikten söz ediyoruz.
Bu söylemin bizim açımızdan anlamı geçmişte yaşananlarla ilgilidir.
Gençlik yıllarımızı heba oldu dersek yanlış söylememiş oluruz.
Kavga içinde geçen günlerin hiçbir tadı yoktu.
Lezzetsiz bir ortamda gençlik yıllarımız geldi geçti.
Şimdi belli bir yaşa ulaşmış olan bizler geçmişin eleştirisini yapıyoruz.
Kendimize şu soruyu sormadan edemiyoruz.
Neden kavga ettik.?
Yanıt belli.
Oyuna geldik.
Ya da oyuna getirildik.
Böyle bir geçmişi olan Türk siyaseti yaşanmış olanlardan kendine göre ders çıkarmak zorunda.
Gerginlik ve kutuplaştırma Türkiye toplumunun gerçeği olmamalı.!
Anadolu coğrafyasında Türklerin en büyük avantajı ne olmuştur biliyor musunuz?
Akdeniz medeniyetini miras alarak devlet kurmaları.
Bu coğrafyada güçlü devlet kurmamızın ana sebebi budur.
Mezopotamya,Mısır ,Anadolu medeniyetleri ile Roma ve Helen kültürünün bileşenleri Orta Asya’dan getirdiğimiz değerlerle çok güçlü ve muhteşem bir cihan devleti olarak Osmanlı Devletinin kurulmasına zemin hazırlamıştır.
Bu kabullenmede hoşgörülü olma bileşenlerin bir araya gelmesine sebep teşkil etmiştir.
Buradan sözü nereye getirmeye çalışıyorum.
Bu coğrafyada sertlik bizi birleştirmez aksine ayrıştırır.
Tarihi veriler bu anlatımın güçlü kanıtlarıyla doludur.
Şimdi buradan nereye ulaşmak istiyoruz.?
Siyasi partilerimizden birisi tek başına iktidara gelemedi diye felaket tellallığı yapmak kimsenin bir işine yaramaz.
Seçmen bu seçimde dünkü yazımda üzerinde durduğumuz gibi “uzlaşın,aklınızı başınıza devşirin” mesajını vermiştir.
Uzlaşmak bu topraklarda oluşturduğumuz yüksek medeniyetin esasıdır.
Siyaset yaparken oy alacağım diye orayı burayı çimdiklemenin kimseye bir faydası olmayacağı açıktır.
Böyle bir siyaset iç barışı tehlikeye sokar.
Dışarıda itibarımızı sarsar.
Ne demek istediğimizi anlamayanlar 1975-1980 arasında siyasi partilerimizin birbirleriyle olan münasebetlerine birazcık da ekonomik duruma bir göz atsınlar.
O zaman bizi daha iyi anlarlar.
Ne diyelim…
Allah vatanımızı tüm musibetlerden korusun.
Bize akıl ihsan eylesin.
