Yenice Belediyesi Köykent Projesi İçin İsim Yarışması Düzenliyor

Yenice Belediyesi Köykent Projesi İçin İsim Yarışması Düzenliyor

Yayın: 24.11.2015 10:37
Paylaş:
A+ A-

Yenice belediyesi tarafından yapım çalışmaları sürdürülen,”Seyir Terası-Köykent”projesi için Türkiye genelinde isim yarışması gerçekleştirileceği haber verildi.

Konu ile ilgili yapılan açıklamada,”Türkiye’nin en önemli turizm bölgelerinden birisi olmaya aday Yeşil Yenice’mizde, ilçeyi turizme açmak, orman güzelliğini doğaseverlerle paylaşmak, yeşil ve oksijen ile insanları buluşturmak için Yenice Belediyesi tarafından bir proje sürdürülmektedir.

Yenice Belediyesi’nin içinde restaurant kafeterya, toplantı salonu, 30 bungolov ev olacak bu dev projesi tamamlandığında, WWF tarafından 1999 yılında, Avrupa’nın biyolojik çeşitlilik bakımından en değerli ve acil olarak korunması gereken 100, Türkiye’nin de 9 sıcak noktasından birisi olan Yenice Ormanları dünyaya tanıtılacak ve turist akınına uğrayacaktır.

İlçemizin turizm potansiyelinin önemini vurgulamak, dikkat çekmeyen diğer özelliklerine ve alternatif potansiyellerini ortaya çıkararak markalaştırmak amacıyla “Seyir Terası – Köykent Projesi için, ‘ Senin de Sözün Olsun’ adı altında Türkiye çapında isim yarışması düzenlenmiştir.

23 Kasım – 15 Aralık 2015 Salı akşamı mesai bitimine kadar devam edecek yarışma tüm halka açık olup,
Yarışma 1 ncisine 1 Cumhuriyet Altını,
Yarışma 2 ncisine Yarım Cumhuriyet Altını,
Yarışma 3 ncüsüne Çeyrek Cumhuriyet Altını hediye verilecektir.

YARIŞMASI ŞARTNAMESİ
KONUSU : Seyir Terası – Köykente İsim Bulma Yarışması
TÜRÜ : İsim Bulma Yarışması
HEDEF KİTLESİ: Tüm halkımız.
SÜRESİ : 23 Kasım – 15 Aralık 2015 tarihleri arasında başvuruların yapılması gerekmekte olup, bu tarihinden sonra yapılacak başvurular dikkate alınmayacaktır.
SONUÇLARIN AÇIKLANMASI: 18 Aralık 2015 – Cuma
YERİ : Türkiye çapında

KATILIM KOŞULLARI:
– Yarışmaya her katılımcı en fazla 5 eser ile katılabilir.
– Yarışmaya katılacak katılımcının her eseri ayrı bir kapalı zarfa koymak koşulu ile birlikte Adı-Soyadı, Kimlik Numarası, Açık Adresi, Telefon Numarasını da iletmesi gerekmektedir.
– Yarışma ile ilgili başvurular Yenice Belediye Personeli Aşkın Uzunkara’ya bizzat yapılacaktır. Posta , faks vs. yol ile yapılan katılımlar değerlendirme dışında tutulacaktır.
– Yapılan başvuruların ve katılımcıların kimlik doğrulaması yarışma sekretaryası tarafından yapılacaktır. Kimlik doğrulaması yapılan yarışmacılar değerlendirmeye alınacaktır.
– Yarışmaya katılan eserlerin orijinal olması, ilk defa dile getiriliyor olması ve herhangi bir şekilde daha önce kullanılmamış olması ve daha önce kullanılan söz dizimlerinin değiştirilmesinden elde edilmemiş olmalıdır.
– Konu ile ilgili daha geniş bilgi iletişim kısmında belirtilmiş olan telefon numarasından alınabilir.
– Yarışma Jurisi ; Turizmci Ünal Tolun Başkanlığında oluşturulmuş olup, Yenice Belediyesi Müdür ve Personellerinden Zekeriya Acar, Hasan Bağbaşı, Turan Kırık, Mücahit Toprak, Vedat Ekmekçi, Oğuzhan Yirmibeş, Turgut Demirci ile TV Program Yapımcısı İsmail Şahinbaş da oluşturulan heyette üye olarak yar alacaklardır. Sekreterya görevi Yenice Belediye Personeli Aşkın Uzunkara tarafından yürütülecektir.
– Yarışmaya katılan tüm eserlerin kullanım hakkı Yenice Belediye Başkanlığına ait olacaktır.

BAŞVURUNUN YAPILACAĞI YER: Yenice Belediye Başkanlığı
İLETİŞİM : Aşkın Uzunkara GSM : 0 530 637 42 66

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Akran zorbalığında yapılması gerekenlerle ilgili uyarı

Yayın: 29.03.2024 14:40
Paylaş:
A+ A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Ayçiçek Dinçer, akran zorbalığı hakkında uyarılarda bulundu.

OMÜ’den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Dinçer, zorbalığın ergen bireylerin sosyalleştiği okul, okul çevresi ve mahallelerde gözlemlendiğini belirtti.

Zorbalığın genellikle güç gösterisi yapmak amacıyla meydana geldiğine işaret eden Dinçer, “Fiziksel zorbalık, bir bireyin diğerine fiziksel şiddet uygulamasını içerir. Sözlü zorbalık ise bir bireyin diğerinin görünümüne, becerilerine, yeteneklerine, ailesine veya kültürüne yönelik alay etme ve aşağılama durumunu ifade eder. Sosyal zorbalık ise daha çok mağdurun sosyal ilişkilerini olumsuz etkilemeye yönelik davranışları barındırır.” ifadelerini kullandı.

Zorbalıktan mağdur olan çocukların güç elde ettiklerinde onların da aynı davranışı sergileyebileceklerinin altını çizen Dinçer, şöyle devam etti:

“Mağduriyet ve zorbalık, birbiriyle ilişkilidir. Psikolojik açıdan incelendiğinde mağdur çocukların iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, okula gitmekte isteksizlik, okul başarısında düşüklük, okulu bırakma isteği, kaygı bozuklukları, intihar düşünceleri ve hatta bazen ölümle sonuçlanan davranışlar yer alabilir. Bu durumlar, çocukların ve gençlerin potansiyeline tam olarak ulaşmalarını engelleyen ciddi sorunlardır. Zorbalarda ise psikolojik durum genellikle olumsuzdur. Dürtü kontrolü ve duygu düzenleme becerileri zayıf olabilir, okul başarısı düşük olabilir, madde bağımlılığı ve suça eğilim gösterebilirler.”

Okul, aile ve çocuğu içine alan planlama yapılmalı

Zorbalığın artık sanal ortama taşındığını aktaran Dinçer, “İnternetin sınırsız ve kontrolsüz yapısı gençlere ‘sonsuzluk’ hissi verirken, istenmeyen davranışlara devam etmektedirler. Çevrim içi ortamlarda mağdurlar hakkında dedikodu yapmak, mağdura ait fotoğrafları izinsiz paylaşmak ve dolaşıma sokmak gibi davranışlar, dijital zorbalığın yaygın örneklerindendir. Diğer zorbalık türlerine karşı ortamdan uzaklaşmak mümkün olabilirken, dijital zorbalıkta saldırılar dijital ortama düştüğü andan itibaren hızla yayılarak kalıcı şekilde depolanır.” açıklamasında bulundu.

Dinçer, akran zorbalığı ve siber zorbalıkla ilgili eğitim verilmesinin önem taşıdığını anlatarak, şunları kaydetti:

“Eğer çocuğunuz zorba ise ilk olarak ona zorbalığın kabul edilemez olduğunu öğretmelisiniz. Bu aşama, katı ve net disiplin kuralları çerçevesinde olabilir ve bazı ayrıcalıkların elinden alınmasıyla uygulanabilir. Bu noktada şiddete başvurmamak ve rol model olmak önemlidir. Yani çocuğunuza şiddetin yanlış olduğunu anlatmalı ve kendi davranışlarınızla da bunu göstermelisiniz. Çocukları yararlı sportif aktivitelere yönlendirmek de sağlıklı bir tercihtir. Bu sayede empati yeteneğini geliştirirler. Zorbalar için ailelerin seyirci kalmamaları ve zorbalığın sonuçlarını anlatmaları gerekir. Mağdur çocuklar desteklenmeli, çünkü sağlam bir sosyal ve bilişsel çevresi olan çocuklar zorbalıktan daha az etkilenir. Ebeveynlerin çocuklarıyla iyi iletişim halinde olmaları da bu süreci pozitif etkileyecektir. Sonuç olarak okul, aile ve çocuğu içine alan bir planlama ile zorbalığın önüne geçmek mümkündür.” (AA)