Milli Mücadele ve Safranbolu

Milli Mücadele ve Safranbolu

Yayın: 21.10.2015 08:35
Paylaş:
A+ A-

Bugün tarihin sayfalarında sizlerle dolaşmak istiyorum.
Çünkü gündelik konular ve tartışmalar iyice canımı sıkmaya başladı.
Hele siyasi arenadaki atışmalar iyice can sıkmaya başladı.
İnanın tarih bilincimiz yerlerde sürünüyor.
Şöyle bir düşünün bakalım…
Bu topraklar nasıl vatan yapıldı.?
Hangi güçlükler aşılarak bu duruma gelindi.?
Bağımsızlığı hangi koşullarda sağladık.?
Cumhuriyeti nasıl kurduk.?
Allah aşkına bir gün de bunları düşünsek olmaz mı?
Ben kendi adıma bugün bunu yapmak istiyorum.
Yani tarihe bakıp oradan bazı dersler çıkarmak…
Safranbolu bu hatırlatmayı yapmak için yakınımızdaki en önemli örnek.
Sadece tek bir örnek bile Milli Mücadelenin ne zorluklarla kazanıldığını bizlere kanıtlamaktadır.
Milli Mücadele ,Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının önderliğinde halkın katılımı ve iktisadi seferberliği ile kazanılmıştır.
Milli Mücadele’nin kazanılmasında iki gerçek vardır:
Ter ve Kan
Cephede kan akarken cephe gerisinde Türk milleti ter akıtarak Milli Mücadeleyi kazanmıştır.
Milli Mücadele topyekun bir savaşı konu almaktadır.
Bu topyekun savaşta işgale uğramamış Anadolu kentleri bütün maddi ve manevi kaynaklarıyla katkıda bulunmuştur.
Mustafa Kemal,Kütahya-Eskişehir Savaşları sonrasında o bunalımlı dönemde üstlendiği Başkomutanlık görevi sonrasında ,7/8 Ağustos 1921 tarihinde yayınladığı Tekalif-i Milliye Emirleri ile iktisadi seferberliği başlatmış,ordu-halk bütünleşmesine sağlamış,bu topyekunluk Sakarya ve Büyük Taarruz Savaşlarının kazanılmasını sağlayarak Türk ulusuna bağımsızlığı getirmiştir.
Milli Mücadelede bilenen bu gerçekliğin içinde “Safranbolu Yardımlarının” anlamı nedir?
Bunun belirtilmesi/açıklanması gerçeklerin anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Bilindiği gibi Safranbolu Bizans döneminden beri çok önemli bir yerleşim alanı durumundaydı.
Tarih içinde Safranbolu ;Selçuklu-Bizans,Çobanoğulları-Moğol(İlhanlılar),Osmanoğulları-Candaroğulları gibi siyasi güçlerin çatışma alanı olarak dikkat çekmiştir.
Ünlü tarihçi/üstadımız Prof.Dr.Halil İnalcık,Osmanoğullarının Kastamonu/Safranbolu Türkmenlerinden destek alarak bu muhteşem devleti kurduklarını söylemesi dikkat çekicidir.
Bizanslılardan beri tarihi bir ehemmiyete sahip olan Safranbolu,Osmanlılar zamanında bir iktisat kenti olmuştur:
Gerede’den başlayıp Sinop’a giden ipek ticaret yolunun buradan geçmesi,17.yüzyılda bu ticareti belli bir merkezde yoğunlaştıracak Cinci Hanının yapılması,yabancı/yerli tüccarların Safranbolu’nun Cinci Hanında acente açmaları,pazaryeri anlamında çeşitli üretim kollarında Safranbolu Çarşısının oluşumuna katkıda bulunmuştur.
Safranbolu iktisat kentidir dedik…
İyi ama Safranbolu’nun iktisadi başarısı nereden kaynaklanmaktadır?
Bunun yanıtı şu biçimde verilebilir.:
İstanbul ve Avrupa ülkeleriyle doğrudan ticaret yapabilme başarısını gösterme.
İkincisini en çok üretim yaptığı dericilik alanının Avrupa endüstri üretiminden en az etkilen alan olması.
Safranbolu dericilik alanında literatüre deri şehri olarak geçen Manisa’dan daha ünlüdür.
Bu ün araştırmalarla ortaya konmadığı için Manisa anılırken Safranbolu deri üretiminin kıymeti gözlerden kaçırılmaktadır.
19.yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle 1877’lerden başlayan süreçte hem iç piyasa açısından hem de Rusya,Avusturya ve Fransa’ya,Bartın ve Amasra limanlarından gerçekleştirilen deri ihracatı çok büyük yekun tutmaktadır.
Buradan nereye gelmek istiyorum:
Bugün muhteşem evleri tanınan ve bu yönüyle 1994 tarihinde beri dünya kentleri listesinde yer alan Safranbolu,Milli Mücadele yıllarında Türk Ordusunun ihtiyaçlarını giderme noktasında gösterdiği başarı ile önemsenmesi gereken bir şehir durumundadır.
Keşke bugün aramızda ARASTA’da Kurtuluş Savaşında 1921’li yıllarda topuksuz tulumbacı tipi yemeni üretmiş olan 44 ustamız burada olsalar da,24 saat ,3 vardiya Safranbolu tabakhanesinde, işlenmiş deri kalmayıncaya kadar geceli/gündüzlü nasıl çalıştıklarını anlatsalar.
Tekalif-i Milliye emirleri gereğince Safranbolu’ya gelen ustaların,İspanyol eyeri üretmeleri Sakarya Savaşında subayların büyük ilgisini çekmiştir.
Ben burada hepsini saygı ve rahmetle anılıyorum.
Milli Mücadele bu üretici gücün desteği ile kazanılmıştır.
Bunu asla unutmamak gerekir.
Yarınlara bu üretim felsefesinden hiçbir şey bırakamamak…
Bence asıl ve en üzücü olanı bu değil midir?…

3 kişi görüş bildirdi

  1. Mehmet Ali Yetişir

    Sağolun, var olun hocam. Bu yazdıklarınızla bizi geçmişimizle ilgili aydınlatıp, geleceğimize de ışık tutuyorsunuz. Rabbim hayırlı, uzun ömür versin. Yeni eserlerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.

  2. Hür KALYONCU

    Çok teşekkür ediyorum Mehmet Ali Bey.Ben de Allah’tan aynı dilekleri sizin için istiyorum.Karabük ve Safranbolu ile ilgili araştırmalarımı Karabük’te Lokum Life dergisinde yayımlıyorum.Abone olursanız oradan beni takip edebilirsiniz.Selamlarımı gönderiyorum…
    Kendinize iyi bakın….

  3. Barkın TORUN

    Sayın Hür Hocam, bu bilgilerinizden dolayı teşekkür ederim.

Bir Yanıt Yazın Yanıtı İptal Et

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Düzce’den kısa kısa

Anadolu Ajansı
Yayın: 26.04.2024 20:24
Paylaş:
A+ A-

DÜZCE (AA) – Düzce Üniversitesinde “4000 Kodlu TÜBİTAK Çağrıları” semineri düzenlendi.

Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanlığı tarafından düzenlenen seminer, Cumhuriyet Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Doç. Dr. Yusuf Akemoğlu, seminerde, bilim ve toplum destek programları, 4000 kodlu çağrılar, çağrı alanları, başvuru şartları, desteklenecek etkinlik türleri, bilim fuarları ve bilim şenlikleri gibi konularda bilgi verdi.

Açılışta Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk de bir konuşma yaptı.

– Düzce'de orman muhafaza memurlarına yangın eğitimi verildi

Düzce'de orman muhafaza memurlarına yönelik yangın eğitimi düzenlendi.

Düzce Orman İşletme Şefliğinde düzenlenen programda, yangına ilk müdahale, yangın araçlarına takviye edilen emiş ve püskürtme pompalarının nasıl kullanılacağıyla ilgili bilgiler verildi.

Personele uygulamalar yaptırılarak emiş ve püskürtme pompalarıyla küçük çaptaki yangınlara ilk etapta nasıl müdahale edilmesi gerektiği gösterildi.

Eğitime, Bolu Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü Kadir Turalı, Düzce Orman İşletme Müdürü Murat Yıldız, şube mühendisi Bayram Cankurt ile Düzce Orman İşletme Müdürlüğü teknik personeli ve orman muhafaza memurları katıldı.

– Kültür Park'ta kapsamlı çevre temizliği yapıldı

Gölyaka ilçesinde bulunan Kültür Park içerisinde Belediye Başkanı Muzaffer Coşkun'un talimatıyla kapsamlı çevre temizliği ve düzenleme çalışmaları gerçekleştirildi.

Ayrıca parkta bulunan mescit, belediye ekipleri tarafından kullanılır hale getirilerek hizmete açıldı.

– Kimyasal zirai ilaçlar, Yığılca arısı popülasyonuna zarar veriyor

Yığılca Kaymakamlığı, ilçede gerçekleştirilen zirai ilaçlamanın, Yığılca arısı üzerindeki olumsuz etkilerinin değerlendirildiği bir genelge yayınlandı.

Genelgede sürdürülebilir bitkisel üretim için kimyasal mücadelenin son çare olarak kullanılması gerektiği vurgulanırken öncelikle, kültürel tedbirler, biyolojik ve biyoteknik mücadele gibi alternatif yöntemler kullanılması gerektiği aktarıldı.

Yığılca Kaymakamı Hüseyin Demirkol, kimyasal zirai ilaçların Yığılca arısının popülasyonu üzerindeki olumsuz etkileri konulu bir çalışma başlatarak oluşturulan genelgeyi üreticilerle paylaştı.

Genelge, 39 köy 4 mahalle muhtarlığına da iletildi.