İki ay õnce İstanbul’dan memleketi Safranbolu’nun Konarı köyüne yerleşen Demir ailesi, topraksız tarım metoduyla çilek yetiştiriciliğine başladı. İlk hasadını Ekim’de almayı planlayan genç çift dünya pazarına açılmayı hedefliyor.
Karabük’ün Safranbolu ilçesine bağlı Konarı köyünü topraksız tarımla tanıştıran kadın girişimci Eren Demir, çilek yetiştiriciliğinde iddialı olduklarını belirterek, ilk olarak civar illere ardında da ülke geneline açılmak istediklerini söyledi.
Ekim ayında ilk hasadı gerçekleştireceklerini kaydeden Demir, İstanbul-Safranbolu hattındaki serüvenlerini Birlik Medya’ya anlattı; “Bizim hikâyemiz şöyle başladı. Covid 19 pandemisinde yaklaşık üç yıl kadar önce çocuklarımız bizden çilek istedi. Büyükşehirde çocuklarımıza yedirecek çilek bulamadık. 20 yıla yakın özel bir bankada çalıştım. Bir anda her şeyi bırakıp, köyümüze yerleştik. Eşim Ali Bey ve ben diğer illerde de çilek üretiminin tam olarak ihtiyacı karşılayamadığını gördük. Araştırmaya başladık. Bir yıl proje tasarımı için uğraştık. Eşim, bana bu konuda çok destek oldu. Konarılı olduğu için burada iyi tarım uygulamasını yapay zekâ ile birlikte birleştirerek hayata geçirmeye çalışıyoruz. Ülkemizde gönül rahatlığıyla tüm çocuklarımız çilek yiyebilsin diyerek buraya yerleştik. İlk aşamamız için 10 hol olan seramızda, bugün sadece bir holünde, yurt dışından getirdiğimiz cocopeatler (Hindistan cevizi kabuğu) üzerinde çilek bitkisini yetiştirmeye çalışıyoruz. Topraksız tarımda iyi bir substrat olarak kullanılan bitki kökleri, besin çözeltileri kullanılmaktadır. Yüksek drenaj kabiliyeti ve nötr PH ve Ec değerlerine sahip olması buna imkan sağlamaktadır. Topraksız ekim, çevre dostu oldukça ideal bir üründür. Cocopeatler, serada topraksız bitki için idealdir. Yeterli miktarda lif, hindistan cevizi özü ve koko çipleri ile karıştırılmıştır. Geleneksel tarıma göre daha az su tüketimi, daha az arazi kullanımı avantajımızdır” dedi.
YENİ BİR İSTİHDAM ALANI
Konarı’da yeni bir iş imkânı doğacağını vurgulayan Ali Demir ise yaptığı açıklamada “Köyümüzdeki kadınlarla birlikte çalışacağız. Çilek bitkisi çok hassas, hiçbir katkı maddesi kullanmayacağız. Eskiden tozunu alıp nasıl bir meyveyi dalından yerseniz, burada da çileği koparıp, toplayarak gönül rahatlığıyla tüketilmesini sağlayacağız. Bu cocopeatler içerisine çilek fidelerimizi dikeceğiz. Bunlar için 10-15 kişiye ihtiyaç duyacağız. Onlar içinde yeni bir iş imkânı olacaktır. Yılın 8 ayında çilek hasadı yapacağız. İlk hasadımızı Ekim ayında gerçekleştireceğiz. Eğer herhangi bir sorun oluşmaz ise yılda 52 bin fideden yaklaşık 30 ton gibi mahsul almayı planlıyoruz. Artık, Karabük çileğe doyacak diyebiliriz” İfadelerini kullandı.
İlk etapta Karabük ve çevre illeri ardından ülke geneline ve dünyaya üretim yapmayı planlayan Demir ailesi, Konarı köyünde iyi tarım uygulamasını hayata geçirdi. (Esra Oğuzkağan Özkan)
https://www.youtube.com/watch?v=tOsndcEkJTw
Bartın’da uygulama yapan polis grupları, 10 dakika içerisinde 3 aracın geri hareket yaparak kaçtığını tespit etti. Uygulamadan kaçan şoförler, kovalamaca sonucu yakalanarak, gerekli süreçleri yapıldı.
Bartın Gölbucağı Kavşağı ve Gölbucağı Sanayi Sitesi ortasında alkol uygulaması yapan polis grupları, alkollü şoförlerin kabusu oldu. Son anda polisleri fark eden şoförler, geri hareket yaparak uygulama noktasından kaçtı. Yaklaşık 10 dakika içerisinde polisi gören 3 araç şoförü, geri geri giderek uygulama noktasından kaçtı. Araçları fark eden trafik polisleri ise telsiz anonsu ile etraftaki polisleri bilgilendirerek uygulamadan kaçan araçları ihbar etti. Telsiz anonsu üzerine ise uygulama noktası yakınındaki takımlar harekete geçerek, kaçan araçların peşine düştü. Uyulamadan kaçan 3 aracın da şoförü yakalanırken, şoförler kaçan şoförlerin ise alkollü olduğu belirlendi.
Sürücülere çeşitli hususlardan de para cezası kesilirken, araçlardan ikisi alkolsüz şoförlere teslim esildi. Bir araç ise cazibeli yardımıyla otoparka çekildi
Ekim ayında ilk hasadı gerçekleştireceklerini kaydeden Demir, İstanbul-Safranbolu hattındaki serüvenlerini Birlik Medya’ya anlattı; “Bizim hikâyemiz şöyle başladı. Covid 19 pandemisinde yaklaşık üç yıl kadar önce çocuklarımız bizden çilek istedi. Büyükşehirde çocuklarımıza yedirecek çilek bulamadık. 20 yıla yakın özel bir bankada çalıştım. Bir anda her şeyi bırakıp, köyümüze yerleştik. Eşim Ali Bey ve ben diğer illerde de çilek üretiminin tam olarak ihtiyacı karşılayamadığını gördük. Araştırmaya başladık. Bir yıl proje tasarımı için uğraştık. Eşim, bana bu konuda çok destek oldu. Konarılı olduğu için burada iyi tarım uygulamasını yapay zekâ ile birlikte birleştirerek hayata geçirmeye çalışıyoruz. Ülkemizde gönül rahatlığıyla tüm çocuklarımız çilek yiyebilsin diyerek buraya yerleştik. İlk aşamamız için 10 hol olan seramızda, bugün sadece bir holünde, yurt dışından getirdiğimiz cocopeatler (Hindistan cevizi kabuğu) üzerinde çilek bitkisini yetiştirmeye çalışıyoruz. Topraksız tarımda iyi bir substrat olarak kullanılan bitki kökleri, besin çözeltileri kullanılmaktadır. Yüksek drenaj kabiliyeti ve nötr PH ve Ec değerlerine sahip olması buna imkan sağlamaktadır. Topraksız ekim, çevre dostu oldukça ideal bir üründür. Cocopeatler, serada topraksız bitki için idealdir. Yeterli miktarda lif, hindistan cevizi özü ve koko çipleri ile karıştırılmıştır. Geleneksel tarıma göre daha az su tüketimi, daha az arazi kullanımı avantajımızdır” dedi.
YENİ BİR İSTİHDAM ALANI
Konarı’da yeni bir iş imkânı doğacağını vurgulayan Ali Demir ise yaptığı açıklamada “Köyümüzdeki kadınlarla birlikte çalışacağız. Çilek bitkisi çok hassas, hiçbir katkı maddesi kullanmayacağız. Eskiden tozunu alıp nasıl bir meyveyi dalından yerseniz, burada da çileği koparıp, toplayarak gönül rahatlığıyla tüketilmesini sağlayacağız. Bu cocopeatler içerisine çilek fidelerimizi dikeceğiz. Bunlar için 10-15 kişiye ihtiyaç duyacağız. Onlar içinde yeni bir iş imkânı olacaktır. Yılın 8 ayında çilek hasadı yapacağız. İlk hasadımızı Ekim ayında gerçekleştireceğiz. Eğer herhangi bir sorun oluşmaz ise yılda 52 bin fideden yaklaşık 30 ton gibi mahsul almayı planlıyoruz. Artık, Karabük çileğe doyacak diyebiliriz” İfadelerini kullandı.
İlk etapta Karabük ve çevre illeri ardından ülke geneline ve dünyaya üretim yapmayı planlayan Demir ailesi, Konarı köyünde iyi tarım uygulamasını hayata geçirdi. (Esra Oğuzkağan Özkan)
https://www.youtube.com/watch?v=tOsndcEkJTw