“Dalganın yüksekliği 50 santimetreyi geçiyorsa denize girmeyin”

Halil Kızılyer
Yayın Tarihi: 18.08.2023 11:55
A+ A-
“Dalganın yüksekliği 50 santimetreyi geçiyorsa denize girmeyin” uyarısı
– OMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Bahadır:
– “Dalganın yüksekliği 50 santimi geçiyorsa lütfen denize girmeyin. Kenarda ayaklarınızı gerekirse suya sokun. Üzerinize kovalarla su dökün ama lütfen denize açılmayın. Bu çok büyük bir risk”
– “(Denizde akıntıya kapılınca) Panik yapmadan sakin kalarak mutlaka yanlara yüzmek zorundayız. Sağa, sola doğru yüzmek zorundayız. Hiçbir şey yapamıyor muyuz, en güvenli yol nefesimizi biraz tutup kendimizi sırt üstünde akıntıya bırakmak”

SAMSUN (AA) – VEYSEL ALTUN – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Bahadır, dalga yüksekliğinin 50 santimetreyi geçtiği durumlarda denize girilmemesi gerektiğini söyledi.

Bahadır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son zamanlarda küresel ısınmaya bağlı olarak artan sıcaklıkların rekor seviyelere ulaştığını belirtti.

İnsanların serinlemek için deniz, göl, baraj, akarsu gibi alanlara yöneldiğine işaret eden Bahadır, “Son 10 yıl içinde Karadeniz’de boğulma vakalarına baktığımızda 304 olduğunu görüyoruz ve son iki buçuk ay içindeyse bu sayı 102 kişi. Maalesef dün aldığımız bir haberle bu sayı 103 olmuş durumda.” diye konuştu.

Karadeniz’de boğulma vakalarının genellikle rip akıntısından kaynaklandığının altını çizen Bahadır, bu akıntının oluşmasında en önemli etkenin coğrafi özelliklerin yanı sıra rüzgar olduğunu anlattı.

Bahadır, gece karadan denize, gündüz de denizden karaya doğru esen rüzgarlara bağlı olarak dalgaların hareket yönünün değiştiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:

“Özellikle Karadeniz’de yaz devresinde bile kuzey sektörlü rüzgarlar devamlı eser, bu da tonlarca ağırlığındaki suyu kıyıya vurur. O su aynı hızda etkiye tepki olarak geriye doğru çekilir. Halk arasında buna ‘çeken akıntı’ denir. Bu da geriye doğru çekilirken kıyıda yüzen vatandaşımız o anda bunu fark etmez. Bu hızla gelen akıntıyla birlikte bir anda kıyıdan açığa doğru, denizin açığına doğru sürüklenir. İşte biz bu akıntıya rip akıntısı diyoruz.”

– Mücadele etmeden kıyıya paralel yüzmek gerekiyor

Akıntıya kapılanların bununla mücadele etmeden kıyı şeridine paralel yüzmeleri gerektiğini vurgulayan Bahadır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu akıntılara profesyonel yüzücü dahi olsak karşı koyamayız. Çünkü o kadar güçlü bir su sizi açığa doğru sürüklüyor. Peki ne yapabiliriz? Öncelikle panik yapmamamız lazım. Panik yapmadan sakin kalarak mutlaka yanlara yüzmek zorundayız. Sağa, sola doğru yüzmek zorundayız. Hiçbir şey yapamıyor muyuz, en güvenli yol nefesimizi biraz tutup kendimizi sırt üstünde akıntıya bırakmak. 15-20 metre sonra zaten bırakacak. Sonra ne yapacağız, yardım talep edeceğiz, can kurtaranlardan ya da kendi gücümüz elverdiğinde kıyıya doğru yüzmeye çalışacağız. Akıntıyla mücadeleye kalkışırsak bu sefer güç de biter. Boğulma vakalarının en büyük sebeplerinden birisi.”

Samsun’daki boğulma vakalarında Tokat, Amasya, Çorum ve Sivas gibi iç bölgelerden günübirlik gelip yüzmek isteyenlerin sayısının fazla olduğunu dile getiren Bahadır, vakaların yüzde 70’inin de 30 yaş altı olduğunu aktardı.

– Yasak olan yerlerde denize girilmemeli

Bahadır, Valilik kararı ile Samsun’da 10 kıyı hattında denize girmenin yasaklandığını ifade ederek, yasak olan yerlerde ve cankurtaran bulunmayan sahillerde denize girilmemesi uyarısında bulundu.

Uyarılara uyulmadığı ve rip akıntısıyla ilgili bilinçlenme artmadığı sürece boğulma vakalarının yaşanabileceğini belirten Doç. Dr. Bahadır, şunları kaydetti:

“Lütfen anne babalar, çocuklarınızı, yaşları 17,18, 20 dahi olsa da kendi başına veya arkadaş ortamında giderken mutlaka kontrollü yüzmeye gönderin. Gerekirse izin vermemelerini istiyoruz. Çünkü her giden can bizden bir parça. İkincisi de denizde dalganın yüksekliği 50 santimi geçiyorsa lütfen denize girmeyin. Kenarda ayaklarınızı gerekirse suya sokun. Üzerinize kovalarla su dökün ama lütfen denize açılmayın. Bu çok büyük bir risk. ’50 santim dalgadan bir şey olmaz’ demeyelim lütfen. Çünkü can havliyle ne olacağını hiç bilemiyoruz. Bu konulara uyarsak inşallah can kayıplarımız en aza inecektir diye umut ediyorum.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

SAMSUN (AA) – Ladik Belediyesi Sıfır Atık Toplama Merkezinde kompost üretimine başlandı.

Ladik Belediye Başkanı Adnan Topal ile Başkan Yardımcısı Fikret Baştan, tesisi ziyaret ederek çalışmalarla ilgili bilgi aldı.

Topal, Sıfır Atık Merkezinde özellikle sebze pazarından toplanan bitkisel atıkların kompost makinesinde fermante edilerek gübre elde edildiğini anlatarak, “Park ve bahçelerimizdeki ihtiyacımızı kendimiz karşılayacağız. Ayrıca vatandaşlarımızın ihtiyacı olmaları durumunda onlara da tedarik edeceğiz. Böylelikle hem atıkları dönüştürüyor hem de toprağın kaybettiği zenginliği kazanmasını sağlamış oluyoruz.” dedi.

Ladik Belediyesi Sıfır Atık Merkezi Müdürü Mustafa Emin Yaman de tesiste aylık 100 kilogram kompost üretmeyi hedeflediklerini ifade etti.

​​​​​​​

Nöbetçi Eczaneler

Büşra Eczanesi
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi No:18/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-0777

Öztürk Eczanesi
Adres

Sırınevler Mahallesi Alparslan Caddesi No:2/A Karabük

Telefon

(370) 415-5557

Safran Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Akter Sokak Devrim Sitesi C Blok No:6/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-8262

Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500

Tuğba Eczanesi
Adres

Hükümet Caddesi No:71/B Eflani / Karabük

Telefon

(370) 461-2427