Bölgenin Sesi Gazetesi tarafından
15 Ekim, 2023 14:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-

İç Anadolu’daki medeniyetlerin izleri kazılarla gün yüzüne çıkarılıyor

Kayseri, Sivas, Yozgat ve Kırıkkale'de yürütülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkan buluntularla medeniyetlerin izleri sürülüyor.

Anadolu Ajansının antik kentlerdeki kazılara ilişkin dosya haberinin dördüncü bölümünde Kayseri, Sivas, Yozgat ve Kırıkkale'de bulunan ören yerlerindeki çalışmalar anlatıldı. Kayseri kent merkezinin 20 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Kültepe Kaniş/Karum Höyüğü'nde hava şartları el verdiği müddetçe 12 ay boyunca devam eden kazılara, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlık ediyor. Prof. Dr. Tahsin Özgüç'ün 1948 yılında ilk bilimsel kazıları başlattığı höyükten çıkarılan buluntular, Anadolu ve dünya tarihine ışık tutuyor. Anadolu'nun ilk yazılı belgelerinin bulunduğu Kültepe'de, bu sezon hem tepede hem de Karum alanında devam eden arkeolojik kazılarda Bakır Taş Devri denilen Kalkolitik Çağ'a ait bir açmada Kültepe'nin bugünden en az 6 bin yıl öncesine kadar gittiğini gösteren verilere ulaşıldı. Yine kazılarda arkeolojik sit alanı içindeki antik Warşama Sarayı'nın altındaki eski tabakalardaki açmada da Kültepe'nin ilk kuruluşuna ulaşılması hedefleniyor. Çekyalı filolog Sarka Velharticka da Hititçeyi çözen ve Kültepe'de 1925 yılında köylülerin yardımıyla tabletler bulan dil bilimci Bedrich Hrozny'nin yarım kalan çalışmalarını tamamlayıp kitaplaştırmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Fosil kazılarında "zürafa sezonu yaşandı"

Kentte 2018 yılında başlatılan Yamula Barajı çevresindeki fosil kazılarında bu yıl daha çok zürafagiller ailesine ait fosiller bulundu. Kazı çalışmaları, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Antropoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Okşan Başoğlu ve Prof. Dr. Pınar Gözlük Kırmızıoğlu'nun bilimsel danışmanlığında yürütülüyor. Alanda bu yıl fosil bakımından verimli geçen kazı çalışmalarında, en çok zürafagiller ailesine ait fosillere ulaşıldı. Türkiye'deki diğer fosil kazılarından megafauna (büyük morfoloji gösteren hayvanlar) kalıntılarıyla farklılık gösteren çalışmalarda, hortumlular denilen fosiller de çıkarıldı.

Keykubadiye Sarayı'ndaki kazılar

Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad'ın Kayseri'de yaptırdığı Keykubadiye Sarayı'nda sürdürülen kazılar, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ali Baş tarafından 2015'ten bu yana sürdürülüyor. Kayseri Şeker Fabrikası arazisindeki alanda devam eden kazılarda bu yıl sarayın hamam bölümü ortaya çıkarıldı.

Kayalıpınar'da Kral 3. Hattuşili'nin mühür baskısı bulundu

Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çiğdem Maner başkanlığında Hititler döneminde "Yukarı Ülke" olarak adlandırılan Sivas’ta, Kayalıpınar Harabesi'nde yürütülen kazı çalışmalarında sezon tamamlandı. Bölgede 2005'ten bu yana aralıklarla devam eden kazılarda bu yıl, Kayalıpınar'ın, Hititler'in bin yıllık merkezi olduğunu kanıtlayan bulgulara ulaşıldı. Hitit Kralı 3. Hattuşili'nin mühür baskısının bulunduğu kazılarda, kralın eşi, çocukları ve kraliyet ailesine ait çok önemli mühür baskıları da ortaya çıkarıldı. Yine kazılarda, Kral'ın büyük oğlu veliaht prens Nerikaili'ye ait kil mühür baskısının yanı sıra festival ve fal metinleri üzerine çivi yazılı tablet parçaları da bulundu.

Kerkenes'de fil dişi parçaları çıkarıldı

Yozgat'ın Sorgun ilçesine bağlı Şahmuratlı köyü yakınlarında Demir Çağı'nda milattan önce 600 yıllarında Medler tarafından kurulduğu tahmin edilen ve "Kerkenes Harabeleri" olarak da bilinen Pteria Antik Kenti'nde bu sezonki kazı çalışmaları tamamlandı. Çevresindeki 7 kilometrelik sur duvarı ve 2,5 kilometrekarelik yerleşim alanıyla dönemin en büyük yerleşim yeri olduğu değerlendirilen alanda 1993 yılından bu yana kazı çalışmaları sürüyor. Başkanlığını ABD'li Prof. Dr. Scott Branting'in yaptığı kazı çalışmalarında bu yıl fil dişi parçaları bulundu.

Büklükale'de Hitit döneminde deprem olduğu tespit edildi

Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesindeki Büklükale mevkisinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2009 yılında başlatılan kazı çalışmaları, her yıl mayıs ve haziran aylarında devam ediyor. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Japonyalı Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura'nın yürüttüğü çalışmalarda, milattan önce 15. yüzyılda Hititler döneminde meydana gelen depremin bölgede hasara yol açtığı belirlendi. Surun dış kısmında yürütülen çalışmalarda savaşta kullanılan 15 ok ucu bulundu ayrıca Geç Demir Çağı'ndan kalma, Kimmerlere ait olduğu düşünülen surun devamı tespit edildi. Bölgenin, milattan önce 2000 yılının ikinci yarısında Hitit İmparatorluğu döneminde önemli bir şehir merkezi olduğu belirlenen çalışmalarda, "Aşağı şehir" alanında Selçuklu dönemine ait bir mimari ve onun altında da Roma dönemine ait bazı malzemeler ve sikke çıkarıldı, buranın Roma döneminde de iskan olduğu anlaşıldı. (AA)
blank
Emine Çelik tarafından
16 Nisan, 2025 16:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Turizm Haftası Safranbolu’da Coşkuyla Kutlandı

Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası, UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan tarihi ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin gözbebeği olan Safranbolu ilçesinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Safranbolu Cinci Hanı arkasında düzenlenen  törene; Vali  Mustafa Yavuz, Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Sözen, il Jandarma Komutanı İsmail Gökcek, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Hasan Köse, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin, Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Başkanı Şefik Dizdar, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin ve Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, turizmin önemine dikkat çekerek, turizm konusunda yapılan çalışmalara değindiler.

Vali Mustafa Yavuz ise yaptığı konuşmada; Ramazan Bayramı tatili süresinde Karabük sınırlarından 1 Milyon 718 bin aracın giriş çıkış yaptığını hatırlatarak, "Bu bize ciddi bir hareketliliğin yaşandığını ifade ediyor. Bu rakamın içerisinden Safranbolu'ya 200 binin üzerinde araç girdi. Yaklaşık 400 binin üzerinde vatandaşımız Safranbolu'yu ziyaret etti. 37 binden fazla vatandaşımız ören yerlerimize ve turizm noktalarımıza giriş yaptı, yüzde 70'in üzerinde bir doluluk oranı yakaladık. Biz bayramda ciddi bir hareketlilik yaşadık, ciddi bir misafir ağırladık, ciddi bir turist ağırladık. Bu İl de potansiyel var, bu İl, bu ilçe aslında turizm çekebiliyor o zaman bunu bizim daha iyi yönetmemiz lazım. Bu turizm hareketliliğini çok iyi yönetmemiz kazım ki daha ilerilere, daha nitelikli ve daha kaliteli bir turizm noktasına doğru gidelim" dedi.

Valilik koordinesinde hazırlanan Tarihi Safranbolu projesine de değinen Vali Yavuz, "Bu projede 24 ana başlığımız var ve bu 24 ana başlığın altında onlarca alt başlık var. Bu 24 başlık aslında bize bu şehrin trafiğini düzenlememiz gerektiğini, bu şehrin güvenliğinin üst düzeyde sağlanmasının gerektiğini, bu şehirde esnaflarımızda, işletmelerimizde, ciddi anlamda bir turizm kültürü var onun üzerine bir şeyler koymamız gerektiğini gösteriyor. 24 Ana başlıkta bu çalışmalar başladı ve şu anda adım adım, ilmek ilmek, öre öre devam ediyor" dedi.

9 Günlük Bayram tatili süresi içersinde ciddi bir asayiş olayının yaşanmadığını ifade eden Vali Yavuz, "54 trafik kazası yaşadık, maalesef kaybettiğimiz canlarımız, yaralılarımız oldu ama asayiş ve güvenlik anlamında Karabük sınırlarında ve Safranbolu'da şu içinde bulunduğumuz tarihi çarşıda hareketliliğe rağmen nerede ise sıfıra yakın asayiş olayı ve güvenlik olayı meydana geldi. Turizm güvenli ortamlar ister, turist güvenli ortamlar ister, turist huzur ister, biz bu şehirde gerçekten bu güvenliği, bu huzuru sağladığımız kanaatindeyim. Bunun en güzel şahidi sizlersiniz, bunun en güzel şahidi Karabük'ten gelip Safranbolu'ya giriş çıkış yapan vatandaşlarımızdır, ziyaretçilerimizdir, turistlerimizdir. Bizim görevimiz bunu temin etmek, bizim görevimiz kaliteli bir ortam sunmak ve hep birlikte bunu hazırlamaktır. Bizler Bayram tatilinde bu sınavdan geçtik ve bu sınavı verdiğimiz kanaatindeyim" dedi.

Karabük ve Batı Karadeniz coğrafyasının sıradan bir coğrafya olmadığını belirten Vali Yavuz, "UNESCO  Miras listesinde yer alan Safranbolu'muz, Avrupa'da korunması gereken 100 sıcak noktadan birisi olan blok ormanlarıyla, orman deniziyle Yenicemiz, Ovacık'taki kral mezarlarımız, Eflani'deki göletlerimiz, Eskipazar'daki 5 bin 500 yıllık Hadrianapolis Antik Kentimiz. Aslında biz ister tarih, ister gastronomi, ister doğa, ister kültür, ister mimari anlamda her şeye sahibiz. Bizler bunu hep birlikte el ele vererek, hep birlikte kafa yorarak iyi yönetmemiz lazım ve bu şehrin, bu şehrin insanının turizmden daha yüksek paylar almasını sağlamamız lazım. İnşallah bunu başaracağımıza inanıyorum, o birlik ve beraberliği de sağladığımıza da inanıyorum. İnşallah önümüzdeki günler bugünlerden daha iyi olacaktır" diye konuştu.

Vali Mustafa Yavuz'un konuşmasının ardından Program, Doğa Koleji ve Karabük Dans Akademi iş birliğiyle sahnelenen Safranbolu yöresine ait halk oyunları gösterisiyle devam etti. Etkinlik kapsamında Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri de müzik dinletisi sundu. Katılımcılara yöresel lezzetlerin ikram edildiği programda, sanatçı Rıza Korkmaz’ın "Zamanhane" adlı yağlı boya resim sergisi de sanatseverlerle buluştu. Kültür ve sanat dolu anların yaşandığı etkinlik, katılımcılardan büyük beğeni topladı.

blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.