Anadolu Ajansı tarafından
21 Ekim, 2023 08:48 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Psikolojik danışmanlar teknolojik bağımlılığın zararlarını tiyatroyla anlatıyor

blank

TRABZON (AA) - DUYGU AVUNDUK - Trabzon'da teknolojik bağımlılıkla mücadele için yazdıkları skeçleri sahneleyen psikolojik danışmanlar, ebeveynleri hem güldürüyor hem de düşündürüyor.

İl Milli Eğitim Müdürlüğü Trabzon Araştırma Merkezi Rehberlik Hizmetleri Bölümü Başkanı Ümmühan Pekbüyük, farklı ilçelerdeki okullarda görevli 16 psikolojik danışman ile geçen yıl "Bu Sahne Aynı Biz" adlı tiyatro topluluğunu oluşturdu.

Tiyatro ekibi, teknolojik aletlere bağımlılıkta çocuklarla ailelerin yaşadığı sorunlar ile okulda öğrencilerin karşılaştıkları akran zorbalığına ilişkin yazdıkları 4 skeci, geçen yıl Trabzon Devlet Tiyatrosu Haluk Ongan Sahnesi'nde seyirciyle buluşturdu.

Gösterilerini bu yıl Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde sahneleyen ekip, 2023-2024 eğitim öğretim yılında ilçelere de gitmeyi planlıyor.

Ümmühan Pekbüyük, AA muhabirine, aile eğitimlerine farklı bir bakış açısı getirmek için çaba sarf ettiklerini belirterek okulda gözlemledikleri sorunları tiyatro sahnesine taşıdıklarını söyledi.

Psikolojik danışmanların hiçbirinin tiyatro konusunda uzman olmadığına işaret eden Pekbüyük, "Ama çok keyifli oldu. Arkadaşların içinden başka cevherler çıktı. Çok daha yetenekli arkadaşlarımızın olduğunu gördük. Metinleri kendimiz yazık, kendimiz oynuyoruz. Trabzon Devlet Tiyatrosunda geçtiğimiz yıl iki kez sahne aldık, 800 izleyiciye skeçlerimizi sunduk." dedi.

Pekbüyük, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Uygun'un verdiği destekle ilçelerde de skeçlerini sahneleyeceklerini belirterek hazırladıkları karekodu (QR kodu) sahne aldıkları salonun kapısına astıklarını, izleyicilerin uygulamayı kullanarak oyun sonrası görüşlerini kendileriyle paylaştığını anlattı.

- "Neyi amaçladıysak, neyi öğretmek istediysek hepsini almışlar satır aralarından"

Dijital bağımlılığı tiyatroyla anlatmanın ebeveynlerde olumlu etkiler oluşturduğunu ifade eden Pekbüyük, şöyle konuştu:

"Biz orada neyi amaçladıysak, neyi öğretmek istediysek hepsini almışlar satır aralarından. Etkili olduğunu, onların bize geri dönüşlerinden gördük. Bu da bizi çok mutlu ve motive etti. Bu yıl ve bundan sonraki yıllarda da oynamaya devam edeceğiz. İnsanlar izledikleri skeçlerde kendi yaşamlarından örnekler bularak 'Aa bu sahne aynı biz.' desinler diye tiyatro grubumuzun adını özellikle 'Bu Sahne Aynı Biz' koyduk."

Pekbüyük, kişilerin hayatlarında oluşan boşlukları dolduramadıklarından dolayı teknolojik aletlere bağımlılığın arttığını belirterek "Bilinçli anlamda kullanmayı başaramıyoruz çünkü birçok içerik var. Şu anda dijital araç gereçler dolgu malzemesi olarak kullanılıyor. Güncel olayları sergiliyoruz ki hep birlikte kendimize çekidüzen verelim." dedi.

- "Kendime de ders çıkarttım"

Akçaabat Güzel Sanatlar Lisesinde görevli psikolojik danışman Canan Acuner de insanların eğlenerek daha iyi öğrenebildiğine dikkati çekerek "Özellikle komediyi kullanarak bazı mesajları daha iyi verebildiğimizi düşünüyorum. Çok değişik bir proje oldu. Ben de hem anne hem de veli olarak çeşitli sorunlar yaşıyorum ve başa çıkmaya çalışıyorum." ifadelerini kullandı.

Soğuksu İstiklal İlkokulunda görevli Ömer Faruk Kahveci de eskiden elektrik, cep telefonu, kamera ve mikrofonun olmadığını anımsatarak "İnsanların birbirine ayıracak zamanı vardı. Şimdi her şeyimiz var, bir araya gelecek, sohbet edecek, zaman ayıracak en ufak bir vakit bulamıyoruz. Biz bu oyunlarda geçmişle geleceği bir araya getirerek, geçmişte insanların daha iyi iletişim kurduklarını anlatmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Kahveci, izleyicilere skeçlerden ders çıkartmalarını tavsiye ederek şunları söyledi:

"Oyunda rol diye oynadığımız şeyler gerçekten bizim başımıza geliyor. Ben de babayım, 3 çocuğum var. Eşim de rehber öğretmen, biz de yanlış davranışta bulunuyoruz. Telefonu alıp kenara çekiliyoruz, sonra da çocuklara sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Çocuklarımız da 'Siz de bizim gibi yapıyorsunuz.' diyerek bizi uyarabiliyorlar. Kendime de ders çıkarttım."

blank
Emine Çelik tarafından
16 Nisan, 2025 16:27 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Karabük’ten Özgürlük Çağrısı

Zafer Partisi Karabük İl Başkanlığı, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ için bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama, Karabük Adliyesi önünde yapıldı.

Zafer Partisi Karabük İl Başkanı Sami Tokan, yaptığı konuşmada, "Zafer Partisi Genel Başkanımız Prof. Dr. Sayın Ümit Özdağ’ın esaretinin 86’ncı gününde Adalet Bakanlığının önündeyiz!" diyerek Özdağ’ın tutukluluğunu protesto etti. Tokan, Özdağ’ın "operasyon" ile gözaltına alındığını ve ilaçlarına el konulup apar-topar İstanbul’a götürülerek tutuklandığını belirtti. Ardından, 78 gün boyunca içi boş bir iddianame ile bekletildiğini ve şimdilerde ilk duruşmaya kadar 144 gün boyunca tutuklu kalacağını söyledi.

"Bu durum, adeta cezaya dönüştürülmüş bir tutukluluk ve düşman ceza hukuku uygulamasıdır," diyen Tokan, Ümit Özdağ’ın neden tutuklandığını şu sözlerle açıkladı: "Özdağ, 22 Ekim’de başlayan yeni açılımla; Öcalan teröristinin salıverilmesinin, Meclis’e gelip konuşabilmesinin, PKK teröristlerine af çıkarılmasının ve yeni bir anayasa ile devletin etnik temelde bölünmesi girişimlerinin önündeki en ciddi engel olduğu için esir alındı."

Tokan, Özdağ’ın kahraman gazilerimiz ve şehitlerimizin hatırasına sahip çıkmak, Cumhuriyetin değerlerini savunmak ve Türk milletinin çıkarlarını korumak için mücadele verdiğini vurguladı. "Bu nedenle onun esareti, milletine sadakat ve devletine hizmettir" dedi.

Zafer Partisi Karabük İl Başkanı Tokan, Özdağ’ın hukuksuzca tutuklanmasının partisini ve Türk milletinin mücadelesini asla engellemeyeceğini belirterek şunları söyledi:

 "Bu nedenle onun esareti; Milletine sadakat ve devletine hizmettir. Onun tutsaklığı; milli üniter laik devletin sigortasıdır, Onun mahpusluğu; Atatürk Çizgisinde Türk Milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve şerefine yapılan bir suikast ve Türk devletine yapılan bir baskındır.

Bu nedenle, onun Silivri’deki mevcudiyeti; Hem Türk devleti ve Türk milletine bağlılığın bir nişanesi, Hem de kahraman gazilerimize minnet, aziz şehitlerimize saygı duruşudur.

Ümit Özdağ’ı hukuksuzca tutuklayanlar, onu susturacağını, memleket mücadelesinin “Son Kalesi”, Zafer Partisinin dağılacağını zannettiler. Oysa Zafer Partisi,Türk halkının artan güç ve desteğiyle, artık daha güçlü, daha azimli ve memleket mücadelesinde daha kararlıdır.

İşte burada, Adalet Bakanlığı önünde, halkımızdan aldığımız güçle ilan ediyoruz:

Memleketi teröre teslim etmeyeceğiz, Öcalan’ın gelip Gazi Meclisimizi kirletmesine izin vermeyeceğiz, Etnik kimlikli, mezhep inançlı diye bölünmek yerine Bilim, Birlik ve Barış diyeceğiz, Bilinmeli ki; hepimiz birer Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Dündar Taşer ve nihayet her birimiz birer Ümit Özdağ’ız. Hepimiz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz. Gücümüzü şanlı tarihimizden, Türklük kültür, bilinç ve şerefinden ve damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz.

Burada, Sakın Sizden Adalet Dilendiğimizi Sanmayın. Adalet hakkımızdır.

Buraya daha büyük bir azim ve inançla mücadeleye yemin ettiğimizi haykırmak için geldik.Gür sesimiz, karanlık sarayların köhne odalarına ve en tenha köşelerine kadar gidecektir. Ve yine bilinmeli ki; Zafer Büyük Türk Milletinin olacaktır. Bizi öldürmeden susturamazsınız! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.