HÜSNÜ ZAN

HÜSNÜ ZAN

Yayın: 11.12.2023 13:02 |Güncelleme: 03.01.2024 14:32
Paylaş:
A+ A-

“Nice to meet you!” diyebilmek için sizinle tanışmak istiyorum sevgili dostum. Önce kendimi tanıtayım. Adım: Hüsnü. İyilik, güzellik anlamına geliyor, diyorlar. “Hüsn sahibi olmak” gibi bir cümle örneği verebilirim adım için.

Benimle dost olabilmek için hayata bakış açınızı değiştirmeniz lazım. Eğer pozitif bir insansanız çok şanslısınız. Pozitiflik benim karakterim ve mizacımdır.

Negatiflikle ya da pesimistlikle pek iyi anlaştığımız söylenemez. Onlar çok can sıkıcı karakterlerdir, der çıkarım işin içinden. Hem bir insan sonsuza kadar kötümser olamaz ya da olmamalı diye düşünüyorum. Sonsuza kadar acı çekmek gibi bir şey bu.

Aslında bu sonsuzluk kavramının kendisini kavramakta çok hem de çok zorlanıyorlar insanlar. Sonsuzluğu hayal edebiliyor musunuz? Ben az da olsa edebiliyorum. Çünkü o sonsuzluğun sahibi var. İşte sonsuzluğun o malikiyle aranızı iyi tutarsanız büyük ölçüde mutluluğa da yelken açarsınız.

O sonsuzluğun maliki sizin de sahibiniz aynı zamanda. Konuya bu çerçeveden baktığımızda siz yani biz, hiçbir şeyin sahibi değiliz. Peki, biz neyiz?

Biz kendimize emanet edilmiş yaratılmışlarız sadece. Öncelikle tastamam vücudumuz bize emanet; aklımız bize emanet; fikrimiz bize emanet; yaptıklarımız ve yapmak zorunda olduklarımız bize emanet; yapmayacaklarımız da bize emanet; en sonunda emanet de bize emanet. Emanetin sahibini tanımak ve bilmek de bize emanet.

Netice itibariyle iyilik güzellik hayal edilebilecek bir şey. Ah bir şu hastalıktan kurtulsam diye hayal edebilmek; şu okulu bitirebilsem diye hayal edebilmek; şu borcumu ödeyebilsem diye hayal edebilmek; ah bir yuva kurabilsem diye hayal edebilmek; ah bir evladım olsa diye hayal edebilmek; ya da daha ulvi duyguları hayal edebilmek.

Kötülük hayal edilemez bir şey. İnsanoğlunun kötü bir şeyi hayal edebildiğini pek görmedim şu hayatımda. Evet, kötülük hedeflenemez bir şey. Tabii art niyet yoksa insanoğlunda.

Ah iyi bir durumda ölebilsem, diyenleri ancak dua sahiplerinde görüyoruz. Çoğunlukla sonumuz için çalışmıyor, üç beş günlük kazançlar peşinde dört dönüyoruz. Belki de bu dönüşler başımızı döndürüyor. Suçu yine başımızı döndürenlere atıyoruz. Kendimizden başka suçlu bulmak da hiç zor değil, değil mi? En azından biz öyle zannediyoruz.

Zannediyoruz, bilgi sahibi olmadan. Bilgi sahibi olmadan öyle kötü sanmak çok kolay hâlbuki. Asıl zor olan güzeli görebilmek sevgili dostum. “Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca!” diyebilmekte hüner.

Peki, güzelin bizim olabilmesi için ne yapmalı acaba? Güzel bize gelebilen bir şey mi? Yoksa güzele biz mi gitmeliyiz? Sanırım, biz güzele yola çıkınca, o da bize yaklaşan bir şey. “Siz bana bir adım yaklaşırsanız, ben size on adım yaklaşırım” diyebileni görebilmekte meziyet ve hüner.

Ben Hüsnü:

Hüsnü Zan. Tanıştığıma memnun oldum!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Safranbolu’da 19 Mayıs Coşkusu: Çelenk Sunma Töreni Düzenlendi

Yayın: 20.05.2024 12:03
Paylaş:
A+ A-

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Safranbolu’da coşkuyla kutlandı. Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, ilçe protokolü, öğrenciler ve ailelerin katılımıyla Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı’nda çelenk sunma töreni gerçekleştirildi.

Tören, sabah saatlerinde büyük bir katılımla başladı. Kaymakam Şaban Arda Yazıcı ve beraberindeki protokol üyeleri, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Törene katılan öğrenciler ve aileler, ellerinde bayraklar ve Atatürk posterleriyle alana renk kattı.

Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilen tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törene katılan öğrenciler ise günün anlam ve önemine dair şiirler okudu. Tören, halkın yoğun katılımı ve coşkulu anlarıyla sona erdi.