CHP Teşkilatları Genel Başkanına Gidiyor…

CHP Teşkilatları Genel Başkanına Gidiyor…

Yayın: 22.06.2017 00:38
Paylaş:
A+ A-

CHP İl Başkanı Av. Erdoğan Dinçel, Genel Başkanları kemal Kılıçdaroğlu’nu karşılamak ve başlattığı Adalet Yürüyüşüne destek vermek için Karabük teşkilatları olarak Gerede’ye gideceklerini söyledi.

Perşembe sabahı 08.00’de partinin önünden otobüs kaldıracaklarını ifade eden Başkan Dinçel; katılan sayısı kadar da araba tutacaklarını belirterek, şu açıklamayı yaptı.

“Adalet yürüyüşü en azından iktidar partisinin Başbakan, Cumhurbaşkanı, insanların ve yöneticilerin adalet mekanizmasına güvenmeleri ve saygı duymaları gerektiğini gösterdi. Gerek Cumhurbaşkanı, Başbakanlığı döneminde ve Cumhurbaşkanlığı döneminde, gerekse Başbakan, yargının, kendilerine istemediği bir karar verdiklerinde sürekli yargıçları eleştirdiler. Anayasa mahkemesinin verdiği kararlarda, ‘ben bu anayasa mahkemesini tanımıyorum ve buna saygı duymuyorum’ demişti Cumhurbaşkanı. Ama şimdi ne diyor? ‘Niye yürüyorsunuz, yargı karar vermiş, yargıya saygı duymak gerekir’ diyor. İşinize gelmeyen karar çıktığı zaman anayasaya saygı duymayacaksınız, işinize gelen kararlar çıktığı zaman saygı duyacaksınız. Böyle çifte standart olmaz! İktidar bugüne kadar hep bunu yaptı. Bu adalet yürüyüşü iktidara, bu ülkeyi yönetenlere, yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini, bağımsız ve tarafsız yargıya da saygı duymak gerektiğini öğretmiş oldu. CHP bu çerçevede Sayın Genel Başkanımızın önderliğinde bir adalet yürüyüşüne çıktık. Bu demokratik bir haktır. İnsanların bir taleple yürümeleri, talebi duyurmaları, bir kamuoyu oluşturmaları, kamuoyuna sesini duyurmak için bu tür eylem yapmaları dünyanın her tarafında demokratik bir eylemdir, olağandır, yapılmaktadır. Ama ne yazık ki, ne görüyoruz? İktidar, çok rahatsız bunlardan. Neden rahatsız olduğunu da anlamış değilim. Çok önemsemiyorsanız, dikkate almazsınız. Genel başkanımız, yürüyor. Sana bir zararı var mı? Ee, diyorsunuz ki yollar yürümekle aşınmaz. Evet, aşınmıyorsa o zaman bırakın yürüsünler insanlar. Bırakın seslerini duyursunlar. O zaman rahatsız olmayacaksınız. Bu yürüyüşü neden yapıyoruz? Ülkede, parlamentoda tek taraflı her türlü yasa çıkıyor. Parlamentoda muhalefet hiçbir şekilde kale alınmıyor. MHP Genel Başkanını da yanına almış iktidar. Beraber, halkın yüzde ellisinden fazla insanı dikkate almaksızın tek taraflı olarak, istediği yasayı çıkartıyor. Hatta meclis saf dışı bırakılmış meclisin dışında kanun hükmünde kararnamelerle tam bir yıldan beri bu ülke yönetiliyor. Oturuyorsunuz, elinize kalemi alıyorsunuz, ben bugün böyle kanun hükmünde kararname yayınlıyorum diyorsunuz ve kanun şeklinde istediğiniz düzenlemeyi yapıyorsunuz. Meclis, saf dışı. Muhalefet, düşüncesini anlatamıyor. Muhalefet düşüncesini ortaya koyabiliyor mu? Koyamıyor. Türkiye’de artık bu sistem yürümüyor. 3 aylık olağan üstü hal için yola çıkıyorsunuz. Bunu çıkarttığınız zamanda belki de 3 ay beklemeyeceğiz, 1.5 ay sonra bunu kaldırabiliriz diyorsunuz, darbeyi önlemek için, darbe girişiminden dolayı bunu yaptığınızı söylüyorsunuz ama tam 1 yıldan beri ülke olağan üstü hal ile yönetiliyor. Ne parlamento var, ne insanlara sormak var, elinizde kağıt kalem, kanun hükmünde kararname ile ülkeyi yönetiyorsunuz. Bunlar demokratik yaklaşımlar değil. CHP bunu duyurmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Ve adaletin herkes için farklı uygulandığı, uygulamalar görüyoruz. Mesela, Cumhuriyet Gazetesi Yazarları, Sözcü Gazetesi Yazarları, hayatlarını FETÖ ile mücadele içinde geçirmiş, Fethullah Gülen’in yıllar içerisinde büyük bir tehlike olduğunu defalarca yazmış, hatta bu iktidardaki yöneticiler onunla kol kola gezerken, birlikte hareket ederken, hep bunu uyarmış, ikaz etmiş insanlar, bugün FETÖ’cü olarak cezaevinde. O zaman yargı, yargıya insanların saygısı zedeleniyor. İnsanların güveni zedeleniyor. Onun için bu son karardan sonra da, tutuklama kararı artık son nokta oldu. Ve Milletvekilimizin de, casusluk suçlaması ile cezaevine atılması, temyiz sonuçlarının da, yargı sonucu beklemeden, karar kesinleşmeden tutuklanması, son noktaya getirdi bizi. Ve genel başkanımız buna tepki olarak yola çıktı. Şimdi Genel Başkanımız tek başına yürüyor, ben tek başıma yürüyeceğim dedi. Bu süreçte sesini duyurmak için. Bunun yanı sıra halkımız ona destek olmak için arkasından belirli bir mesafeden sonra ona destek oluyorlar. Genel Başkanımız şuanda yürümeye devam ediyor.
Bizlerde Karabük’ten katılan Karabüklü hemşerilerimizle, partililerimizle, Gerede’ye gidip, Gerede’den geçecek olan Sayın Genel Başkanımızı karşılamaya, ona destek olmaya gidiyoruz. Sabah 08.00’de partimizin önünden otobüs kaldıracağız. Gelmek isteyen tüm partililerimizi de ve tüm Karabüklüler, davetlidir. Mümkün olduğunca, tutabildiğimiz kadar araba tutacağız. Katılan sayısı kadar araba tutacağız. Gelmek isteyen herkesi, Gerede’ye götürmeye çalışacağız. Bunun yanında, kendi özel araçlarıyla da, kendisi bireysel olarak da gitmek isteyen Karabüklü hemşerilerimiz, partililerimiz var. Onlarda ayrıca orada olacaklar. Gerede’de Sayın Genel Başkanımızı karşılayacağız ve ona destek açıklamamızı kendisine yapacağız”sözlerine yer verdi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Eski ve yeni muhtarın birbirini şikayet ettiği mahallede seçim yenilenecek

Anadolu Ajansı
Yayın: 05.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Trabzon'un Çaykara ilçesinde, seçimi kaybeden eski muhtar ve kazanan muhtarın birbirlerini şikayetinin ardından iki kişinin de seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğunun ortaya çıkmasıyla Yaylaönü Mahallesi'nde 2 Haziran'da yeniden seçime gidilecek.

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde Yaylaönü Mahallesi muhtar adaylarından Hasan Asan, 137 seçmenin oyunu alarak muhtar seçildi.

Seçimi 26 oy farkla kaybeden mevcut muhtar Yakup Toprak, bu durum üzerine Asan hakkında seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle muhtarlığının iptal edilmesi talebiyle önce İlçe Seçim Kuruluna, itiraz süresinin geçmesi üzerine de Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) itirazda bulundu.

YSK'nin yaptığı değerlendirme sonucunda Asan hakkında Çaykara Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla 2019'da kaçak yapı, Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasıyla yargılandığı anlaşıldı.

YSK, seçimi kazanan Hasan Asan'ın seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğundan mazbata düzenlenemeyeceğine, muhtarlık mazbatasının seçilme yeterliğine sahip en çok oy almış olan sıradaki adaya düzenlenmesine karar verdi.

Seçimde 111 oy alarak ikinci sırada bulunan Toprak'ın da Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan yargılandığı ve 18 ay hapis cezasının bulunduğunun anlaşılması üzerine, her iki adaya da seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle mazbata verilmemesine hükmeden YSK, üçüncü bir aday olmaması dolayısıyla Yaylaönü Mahallesi'nde 2 Haziran'da yeniden seçime gidilmesine karar verdi.

Seçime kadar, muhtarlık görevini de seçilen adayın birinci azası Özkan Toprak'ın yürütmesi kararlaştırıldı.

– “İkimiz de aday olamıyoruz”

Muhtar adayı Hasan Asan, AA muhabirine, 31 Mart seçimlerinde, eski muhtar Yakup Toprak'ın karşısında 26 oy farkla muhtarlığı kazandığını söyledi.

Bir önceki dönem aday olup seçimi kaybettiğinde kendisinin herhangi bir itirazının olmadığını belirten Asan, “Seçilmiş olan muhtarın da geçmişe yönelik Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçlarından cezasının olduğunu biliyorduk. Bizim bir şikayetimiz olmamıştı.” dedi.

Asan, ilçede yaptığı iş yerinin üçüncü derece sit alanında bulunmasından dolayı Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası bulunduğunu dile getirerek, “YSK'den ikinci bir karar geldi, ikinci aday Yakup Toprak'ın seçileceği yazıyordu. Biz de bu sefer buna itiraz ettik. Yakup Toprak'ın 18 ay hapis cezası çıktığı için o da muhtar olamadı.” diye konuştu.

YSK'nin kararı dolayısıyla aday olamayacaklarını anlatan Asan, “Seçilme haklarımız yeterli değil şu anda. Mazbatamızı alamadık. 2 Haziran'da nasipse tekrar seçime gideceğiz.” ifadelerini kullandı.

Üç dönem görev yapan eski muhtar Yakup Toprak da rakibinin kendisinden fazla oy alarak seçildiğini ancak hukuki yeterliliği olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini söyledi.

Toprak, YSK'nin kendisi için de seçilme yeterliliği bulmayarak adaylığını düşündüğünü belirterek, “Biz de seçilemedik. Bu durumda aday da olamıyoruz.” dedi.

Haziranda yapılacak seçimde aday olamayacaklarını ifade eden Toprak, “İlla ki köy çaresini bulacak, demokrasilerde çare bitmez. Sandıktan çıkacak olana saygı duyacağız.” diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Murat Toprak ise “Fıkra gibi bir seçim oldu. Yaylaönü halkı olarak gerek yok bu şikayetlere.” diye konuştu.