SUDER’den sosyal medyadaki pet şişelerin kapak rengi dezenformasyonuna yönelik açıklama:

SUDER’den sosyal medyadaki pet şişelerin kapak rengi dezenformasyonuna yönelik açıklama:

Anadolu Ajansı
Yayın: 01.07.2024 12:45
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşabey Kalebaşı, bazı sosyal medya hesaplarında yer alan, pet şişe kapak renklerinin suyun türüne göre değiştiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını paylaştı.

Dernek, sosyal medyada yayılan pet şişelerdeki suyun türüne göre şişelerin kapak renginin değiştiği iddiası üzerine açıklamalarda bulundu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen SUDER Yönetim Kurulu Başkanı Kalebaşı, “Türkiye'de ambalajlı su türleri 'doğal mineralli su', 'doğal kaynak suyu' ve 'içme suyu' gibi farklı niteliklere sahip. Suyun bunlardan hangi çeşidinin olduğu ise pet şişelerin üzerindeki etikette yer almaktadır. Çeşitli sosyal medya araçlarında paylaşılan kapak renklerinin suyun türünü yansıttığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Ambalajlı su üretimindeki yasal mevzuata da dikkati çeken Kalebaşı, Sağlık Bakanlığı'nın “Doğal Mineralli Sular” ve “İnsani Tüketim Amaçlı Sular” hakkındaki yönetmeliklerine göre suyun niteliğinin yalnızca pet şişe etiketleri üzerinde yer alan bilgide bulunduğunun altını çizdi.

Kalebaşı, şunları kaydetti:

Türkiye'de ilgili yönetmeliklerde kapak rengiyle ilgili bir sınıflandırma bulunmadığını aktararak, “Pet şişe kapaklarının rengi firmaların pazarlama stratejileri çerçevesinde değişiklik göstermektedir. Bilgi çağının içinde olduğumuz bu dönemde maalesef yanlış bilgiler de kamuoyunda hızla yayılıyor ve tüketicilerde kafa karışıklığı yaratıyor. Bu noktada tüketicilerimize merak ettikleri noktalarda resmi açıklamaları dikkate almalarını öneriyoruz.”

Kamuoyunda yer alan bu tür dezenformasyonların tüketicilerde kafa karışıklığına yol açtığını, su gibi doğrudan sağlığı ilgilendiren temel bir ürün hakkında tüketicilerin haklı olarak hassas davrandığına değinen Kalebaşı, “Ülkemizde su ile ilgili regülasyonların oldukça sıkı olduğunu ve bu nedenle gönül rahatlığıyla ambalajlı su içilebileceğini belirtmek isterim. Tüketicilerimiz, uygulanan sıkı denetimler ve standartlar aracılığıyla güvenle su tüketimi yapabilirler.” değerlendirmesinde bulundu.

Kalebaşı, bu tür yanıltıcı bilgilerin yayılmasının önüne geçilmesi gerektiğini belirterek, doğru bilgilendirme ile halkın sağlığının korunmasının önemini vurguladı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kaspersky uzmanları, gölge Telegram kanallarını analiz etti

Anadolu Ajansı
Yayın: 05.07.2024 20:52
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Kaspersky Dijital Ayak İzi İstihbarat ekibi, gölge Telegram kanallarını analiz ederek siber suçluların Telegram'ı yeraltı pazarı faaliyetleri için giderek daha fazla kullandığını bildirdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, siber suçlular, Telegram'da dolandırıcılık planlarını paylaşmaya, sızdırılmış veri tabanlarını dağıtmaya, para çekme, sahte belge düzenleme, hizmet olarak DDoS saldırıları ile daha fazla suç hizmetlerinin ticaretini yapmaya adanmış kanalları ve grupları aktif olarak kullanıyor.

Kaspersky Dijital Ayak İzi İstihbarat ekibi analizlerine göre, bu tür paylaşımların hacmi mayıs-haziran aylarında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 53 arttı.

Telegram'da faaliyet gösteren siber suçlular, Telegram gölge topluluğuna giriş aşamasının düşük teknik beceri seviyesi gerektirmesinden dolayı daha kısıtlı ve daha az teknik gelişmişliğe ve uzmanlığa sahip olma eğilimindeler.

Kötü niyetli amaçları olan birinin bir hesap oluşturması ve suç topluluğunun bir parçası olduklarında bulabildikleri suç kaynaklarına aboneliği yeterli oluyor.

– “Tehdit aktörlerine güvenlik ve cezasızlık hissi veriyor”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Dijital Ayak İzi İstihbarat Analisti Alexey Bannikov, Telegram'da bir topluluk bulmanın veya oluşturmanın nispeten kolay olduğunu belirterek, “Bu da diğer faktörlerle birleştiğinde, siber suçlular da dahil olmak üzere çeşitli kanalların hızlı bir şekilde izleyici toplamasına olanak tanıyor.” ifadelerini kullandı.

Siber suç topluluğunun Telegram'a artan ilgisinin birkaç temel faktörden kaynaklandığını vurgulayan Bannikov, şunları kaydetti:

“İlk olarak, bu mesajlaşma programı genel olarak çok popüler. İkinci olarak, herhangi bir kullanıcı verisi toplamayan en güvenli ve bağımsız mesajlaşma programı olarak tanıtılıyor ve bu da tehdit aktörlerine güvenlik ve cezasızlık hissi veriyor. Telegram, çeşitli hacktivistlerin açıklama yaptığı ve görüşlerini ifade ettiği bir platform olarak ortaya çıktı. Geniş kullanıcı tabanı ve kanalları aracılığıyla hızlı içerik dağıtımı nedeniyle, hacktivistler Telegram'ı DDoS saldırılarını ve hedeflenen altyapılara karşı diğer yıkıcı yöntemleri kışkırtmak için uygun bir araç olarak görüyorlar. Ayrıca, gölge kanalları kullanarak saldırıya uğrayan kuruluşlardan çalınan verileri kamuya açık hale getirebiliyorlar.”