Bayındır Sağlık Grubundan alzaymır hastalığına ilişkin değerlendirme

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.09.2024 16:45
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ömer Eray Yalap, yakın geçmişte yaşanılan olayların unutulmasının alzaymır hastalığının başlangıç belirtisi olabileceğini belirtti.

Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubundan yapılan açıklamaya göre, nedeni tam olarak bilinmeyen alzaymır, genellikle ileri yaşta kişileri etkileyen, sinsi başlangıçlı ve yavaş ilerleyici seyir gösteren nörodejeneratif hastalık olarak biliniyor.

Beynin çeşitli bölgelerinde beta amiloid proteini içeren plakların birikmesi ve bunun sonucunda beyin hücrelerinin (nöron) geri dönüşsüz kaybıyla hastalığın ortaya çıktığı düşünülüyor. Hastalığın gelişiminde genetik ve çevresel faktörler etkili olurken, alzaymır hastalığı erişkinlerde demans (bunama) hastalığının en sık nedeni olarak görülüyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Nöroloji Uzmanı Dr. Ömer Eray Yalap, unutkanlığın yanı sıra ilgisizlik, dikkat ve muhakeme bozukluğu, konuşmayla ilgili sorunlar gibi diğer zihinsel işlevlerde gerilemenin de alzaymır hastalığının habercisi olabileceğini belirtti.

Yalap, unutkanlığın özellikle yakın geçmişe dair olaylarda belirgin olduğunu aktararak, “Başlangıç döneminde hastalar çok eski olayları hatırlamakta zorluk çekmezler. alzaymırDA hastalar, eşyaları ve özellikle parayı koydukları yeri hatırlayamazlar ve bu nedenle eşyalarını kaybederler. Ayrıca, ocakta yemek unutup yemek yakma, namaz kılarken rekatları karıştırma gibi belirtiler de gözlemlenir. Başlangıçta yakın zamana dair hafızada bozulma belirgin olduğundan aynı soruları tekrar tekrar sorma görülebilir. İlerleyen dönemde ise kelime bulmada zorlanma, davranış değişiklikleri, çevreye karşı ilgisizlik, yer yön bulmada zorlanma gibi belirtiler de gözlemlenir.” ifadelerini kullandı.

– “Birinci derece akrabalarında alzaymır hastalığı bulunan kişilerde riski iki kat fazladır”

Alzaymır hastalığında en önemli riskin ileri yaş olduğunun altını çizen Yalap, alzaymır hastalığının yalnızca yüzde 5'inin kalıtsal nedenli olduğunu bildirdi.

Yalap, kalıtsal alzaymır hastalığının daha genç yaşlarda ortaya çıkabildiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:

“Hastalık 65 yaş altında nadir görülmekle birlikte, 65 yaş üstü kişilerin yüzde 5-10'unda görülüyor. 85 yaş üstü kişilerde bu oran yüzde 35'e kadar çıkmaktadır. Düşük eğitim düzeyi, düşük sosyoekonomik düzey, stres ve depresyon, düzensiz tansiyon-kolesterol ve şeker, sigara kullanımı, yalnız yaşama, görme ve işitme azlığı, tekrarlayan kafa travmaları alzaymır hastalığının diğer risk faktörleridir. Birinci derece akrabalarında alzaymır hastalığı bulunan kişilerde hastalığa yakalanma riski iki kat daha fazladır. Yüksek eğitim düzeyi, fiziksel ve zihinsel olarak aktif bir yaşam sürme, Akdeniz usulü diyet gibi faktörlerin hastalıktan koruyucu olduğu bilinmektedir.”

– “Bunama yaşlanmanın doğal bir sonucu değil, bir hastalıktır”

Alzaymır tanısının hastaların ve yakınlarının verdiği bilgiler, nörolojik muayene, çeşitli nöropsikiyatrik testler ve beyin görüntülemesi özellikle beyin MR ile konulduğunu anlatan Uzm. Dr. Yalap, duruma göre diğer tanıları dışlamak için bazı laboratuvar testlerin de yapılabileceğinin bilgisini paylaştı.

Yalap, alzaymır hastalığını tamamen tedavi edip ortadan kaldırabilen bir tedavi yöntemi bulunmadığının altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Hastalığın seyrini geçici olarak yavaşlatan ve bazı bulguları hafifleten ilaçlar olsa da, hastalık ilerlemeye devam eder. Günümüzde alzaymır aşısı olarak bilinen ve damardan uygulanan çeşitli ilaç denemeleri olsa da bunların etkinliği henüz ikna edici düzeyde değildir. Alzaymır ile benzer bulgu ve şikayetlere yol açabilen ve bunamayı taklit eden başka hastalıklar da bulunmaktadır. Bunlar depresyon, bazı kronik enfeksiyonlar, vitamin eksiklikleri ve tiroid hormon bozuklukları gibi hastalıklardır. Alzaymır hastalığının aksine bu hastalıkların tedavisi mümkündür. Bu nedenle yukarıda belirtilen şikayetleri olan kişilerin gecikmeden bir hekime muayene olmaları önemlidir. Unutulmamalıdır ki bunama yaşlanmanın doğal bir sonucu değil, bir hastalıktır.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ordu’da akademisyenlerin geliştirdiği aparat, kalça protezlerinde çıkık riskini azaltacak

Anadolu Ajansı
Yayın: 20.09.2024 20:30
A+ A-

ORDU (AA) – EYÜP ELEVLİ – Ordu Üniversitesinde (ODÜ) geliştirilen aparat, kalça ameliyatlarında protezin doğru açıda yerleştirilmesi amacıyla kullanılacak.

ODÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Alper Şahin'in danışmanlığında, yaklaşık 8 ay önce kalça ameliyatlarına yönelik çalışma başlatıldı.

Doç. Dr. Şahin, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Boz, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Ömer Sinan Şahin, Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Caner Sancak ile yaptığı çalışma neticesinde “OrthoSurgical Angle Guide System (OSAGS)” adlı aparatı geliştirdi.

Mevcut ameliyatlarda göz kararı yerleştirilen kalça protezinin, yeni aparat sayesinde belirlenen doğru açıda yerleştirilmesi hedefleniyor.

Doç. Dr. Şahin, AA muhabirine, bu fikrin, bir yakınını ameliyat ettiği sırada karşılaştığı sıkıntıdan sonra aklına geldiğini söyledi.

Yakınına yaptıkları kalça protezinin yerinden çıkması üzerine bunu, “Daha kesin nasıl sonuçlandırabiliriz, böyle bir sıkıntıyla karşılaşmamak için ne yapabiliriz?” diye düşündüklerini anlatan Şahin, bir aparat planlayıp hem mühendis hem de doktor arkadaşlarıyla paylaştıklarını ifade etti.

Şahin, aparatın bilgisayar ortamında simülasyonunun yapıldığını belirterek, “Bunun üzerinden geliştirerek eksik yerleri tamamladık. Yaklaşık 8 aylık süreç sonunda son haline getirdik. Daha da ileri süreci olacak. Bununla alakalı patent başvurumuzu üniversitemiz aracılığıyla Türk Patent Kurumuna yaptık.” dedi.

Patent başvurusu öncesinde üniversitenin anlaşmalı olduğu firma tarafından dosyalarının incelendiğini aktaran Şahin, ürünün patentlenebileceği, ticarileşebileceği ve özgün olduğu kanıtlandıktan sonra başvurunun yapıldığını kaydetti.

Şahin, çalışmayı daha ileri götürebilmek için TÜBİTAK projesi başvurusunu da yaptıklarına işaret ederek, şöyle konuştu:

“İleriki aşamamız açıkçası şu olacak, deneysel çalışmaları bitirdikten sonra biz bunu sadece kalça protezlerinde değil, bir de omurga cerrahisinde de kullanmayı planladık. TÜBİTAK projesinden alacağımız destekle deneysel aşama bittikten sonra da aparatımızı dijitalleştirmeyi planlıyoruz. Böylelikle daha da hassas ölçümler yapabileceğiz.”

Bir sonraki aşamayı teknoloji transferi ofisiyle de görüştüklerini belirten Şahin, “Türk Patent Kurumundan onayı aldıktan sonra belki Avrupa ya da Amerika Patent Enstitüsüne de başvuru yapıp böyle basamak basamak giderek son haliyle iyi bir ürün ortaya çıkarmayı düşünüyoruz ve planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Şahin, bu aparatı ilk aşamada kalça protezi ameliyatları için planlayarak yola çıktıklarını kaydederek, bunun en önemli avantajının kalça protezlerinde çıkık riskini azaltması olduğunu aktardı.

– “Yaptığımız deneylerde aparatın faydalı olduğunu gördük”

Kalça protezi ameliyatlarından sonra çoğu zaman erken dönemde çıkık olursa hastayı bir daha ameliyata almak gerektiğini anlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu hem protezin ömrünü kısaltıyor hem sağlık harcamalarını arttırıyor hem iş gücü kaybına neden oluyor hem de hastada psikolojik olarak ciddi bir etkiye neden oluyor. Biz bunu engellemek için bu yola çıktık. Bizim yaptığımız şey, en fazla protezde çıkığa neden olan kısmı en düzgün şekilde yapmaya çalışmak. Bunu ameliyat sırasında görerek, öncesinde planladığımız açılara göre ayarlayarak yapacağımız bir cihaz geliştirdik.”

Yaptıkları deneylerde aparatın faydalı olduğunu gördüklerini dile getiren Şahin, şunları kaydetti:

“Vücuda ameliyat sırasında koyduğumuz protezin bağlı olduğu çubuklar üstünden açı ölçümü yapıyoruz. Aslında bizim prosedürümüz ameliyatı etkileyecek bir prosedür değil. Bu omurga için de aynı, kalça protezi için de aynı. Tek avantajımız onu o anda kaç derecelik açıyla oraya gönderdiğimizi biliyoruz ve bu da bizim ameliyattan sonra çıkık riskimizi hem de ameliyat süremizi azaltıyor. Belki hastanın tekrar tekrar ameliyat olma ihtimalini azaltıyor.”

Şahin, protez ameliyatlarında protez kısmını genelde göz kararı yerleştirdiklerini aktararak, şunları kaydetti:

“Tabii bu deneyimlendikçe, 10 yıllık hekim ile bir yıllık cerrahın protezi yerleştirme şekli aynı olmuyor. Deneyim arttıkça daha net açılarla yerleştirebiliyorsunuz. Ama bu aparat sayesinde bir yıllık bir cerrah da onu uygun açıda yerleştirebilecek. 10 yıllık cerrah da ameliyat sırasında bir sıkıntı yaşadığı zaman o aparatı kurup bakıp, 'Bu açının belki şurasını düzeltmem gerekiyor.' deyip anlık düzeltme yapabilecek. Bunun sadece kalça için değil, omurga için vida yerleştirirken de işe yarayacağını düşünüyoruz.”

Nöbetçi Eczaneler

Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455

Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331