Anadolu Ajansı tarafından
04 Ekim, 2024 16:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Çocuklarda erken alerji tedavisi okul başarısını olumlu etkiliyor

İSTANBUL (AA) - Bayındır Söğütözü Hastanesi Pediatri Bölüm Başkanı ve Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Müge Toyran, alerji tedavisine erken başlamanın çocuğun yaşam kalitesini artırarak okul başarısını ve sosyal ilişkilerini olumlu etkilediğini bildirdi.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, sonbahar aylarında yabani ot polenlerinin ve mantar sporlarının çoğalmasıyla alerji belirtileri de artabiliyor. Burun akıntısı, hapşırma, öksürük, nefes darlığı gibi belirtilerin sıklıkla görüldüğü bu dönem, alerjik çocuklar için zorlayıcı olabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Toyran, sonbahar alerjisinin farklı belirtilerinin olabileceğini ve alerjik nezlesi olan çocuklarda burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma, burun tıkanıklığı veya geniz akıntılarının görülebileceğini belirtti.

Toyran, astımı olan çocuklarda öksürük, hışıltılı solunum, göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi belirtilerle gelen astım atakları gelişebildiğini bildirerek, "Atakların yanında egzersizle veya alerjen maruziyeti ile bu şikayetler kısa süreli ortaya çıkabilir. Çabuk yorulma ve egzersiz toleransında azalma görülebilir. Alerjik egzaması (atopik dermatit) olan çocuklarımız, sonbaharda hava değişimi ve alerjenlere bağlı olarak cilt kaşıntısı, kuruluk ve lezyonlarında artış yaşayabilirler." ifadelerini kullandı.

Polenlerin yanı sıra sonbaharda nem artışı ile birlikte mantar sporlarında (mantarlar için ana üreme birimleri) da artış görüldüğünü ve bu mantarlara duyarlılığı olan çocuklarda alerjik şikayetlerin arttığını vurgulayan Toyran, şöyle devam etti:

"Alerjik hastalığın yapısına göre tetikleyiciler farklılık gösterir. Ancak temelde duyarlı olunan alerjenle karşılaşmak, alerjik hastalıkların hepsinde şikayetleri tetikler. Bunun yanında, hava kirliliği, sigara dumanı, soğuk hava, enfeksiyonlar astım için tetikleyici etki yapar. Alerjik egzeması olanlarda bazı gıdalar, terlemek, cildi tahriş eden kıyafetler ve cilt kuruluğunun artması hastalığı tetikleyebilmektedir."

- "Tedavi eksikliği akut ve kronik sinüzit, orta kulak iltihabı gibi sorunlara yol açabilir"

Toyran, alerji tedavisine erken başlamanın çocuğun yaşam kalitesini artırarak okul başarısını ve sosyal ilişkilerini olumlu etkilediğinin altını çizerek, alerjik hastalıkların tanısının konması ve neden olan duyarlılıkların saptanmasının, hastalığın ilerlemesini engellemek ve çocuğun yaşam kalitesini artırmak için önemli olduğunu vurguladı.

Sık tekrarlayan öksürük, burun akıntısı, tıkanıklık, hışıltılı solunum gibi şikayetleri olan çocukların alerjik rinit ve astım açısından değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Toyran, "Tanı almayan veya uygun tedavi başlanmayan çocuklar, fiziksel, psikolojik ve sosyal açıdan olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca, tedavi eksikliği akut ve kronik sinüzit, orta kulak iltihabı gibi sorunlara yol açabilir. Okul döneminde ise bu durum, çocukların akademik başarılarını, sosyal ilişkilerini ve öz güvenlerini olumsuz etkileyebilir." açıklamalarında bulundu.

- "Hastalığın tedavisi ve takibi çocuğa özel planlanmalı"

Prof. Dr. Müge Toyran, alerjik hastalığın şiddetine göre, koruyucu veya kurtarıcı ilaçlarla tedaviler planlanabildiğini aktardı.

Tedavi planının çocuğa özel yapılması ve belli aralıklarla izlenerek, çocuğun durumuna göre yeniden düzenlenmesinin gerekli olduğunu belirten Toyran, "Çünkü bu hastalıklar dalgalanmalı bir seyir gösterirler ve ilaç ihtiyacı dönem dönem farklılıklar gösterebilir. Çocuğun mümkün olan en düşük dozda ve en az ilaçla tedavi edilmesi önemli olduğundan, bu çocukların yakın izlenmeleri ve tedavilerinin buna göre planlanması gereklidir." ifadelerini kullandı.

Toyran, sonbahar alerjilerinin en önemli tetikleyeni olan nem artışını kontrol altına almak için evde nemi azaltmaya yönelik önlemler alınması gerektiğine dikkati çekerek, şu önerilerde bulundu:

"Evin havalanmasına ve havalandırma tesisatının düzgün çalışmasına özen gösterilmelidir, Mümkünse ev içinde çamaşır kurutulmamalı, evde rutubet olmadığından emin olunmalı ve kararma veya yeşerme oluşursa tamiri yapılmalıdır. Ev içinde yoğun şikayetleri olan çocuklar, HEPA (Yüksek Verimli Partikül Yakalayıcı) filtreli hava temizleyicilerinden yararlanabilir. Dış ortamdan gelen polenler ve mantar sporlarına temaslarda azaltılmalıdır. Bu nedenle evin havalandırıldığı dönemler dışında pencereler kapalı tutulmalıdır. Bahçede kuruyan yapraklar düzenli olarak toplanmalı ve çevredeki ağaçların sağlıklı büyümesine özen gösterilmelidir. Dışarıdan gelindiğinde çocuğun üstü değiştirilip, elleri ve yüzü yıkanmalı, mümkünse duş almalıdır."

blank
Emine Çelik tarafından
16 Nisan, 2025 16:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Turizm Haftası Safranbolu’da Coşkuyla Kutlandı

Her yıl 15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası, UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan tarihi ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin gözbebeği olan Safranbolu ilçesinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Safranbolu Cinci Hanı arkasında düzenlenen  törene; Vali  Mustafa Yavuz, Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Sözen, il Jandarma Komutanı İsmail Gökcek, İl Emniyet Müdürü Mehmet Ali Hasan Köse, İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin, Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Başkanı Şefik Dizdar, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin temsilcileri ile vatandaşlar katıldı

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Şahin ve Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, turizmin önemine dikkat çekerek, turizm konusunda yapılan çalışmalara değindiler.

Vali Mustafa Yavuz ise yaptığı konuşmada; Ramazan Bayramı tatili süresinde Karabük sınırlarından 1 Milyon 718 bin aracın giriş çıkış yaptığını hatırlatarak, "Bu bize ciddi bir hareketliliğin yaşandığını ifade ediyor. Bu rakamın içerisinden Safranbolu'ya 200 binin üzerinde araç girdi. Yaklaşık 400 binin üzerinde vatandaşımız Safranbolu'yu ziyaret etti. 37 binden fazla vatandaşımız ören yerlerimize ve turizm noktalarımıza giriş yaptı, yüzde 70'in üzerinde bir doluluk oranı yakaladık. Biz bayramda ciddi bir hareketlilik yaşadık, ciddi bir misafir ağırladık, ciddi bir turist ağırladık. Bu İl de potansiyel var, bu İl, bu ilçe aslında turizm çekebiliyor o zaman bunu bizim daha iyi yönetmemiz lazım. Bu turizm hareketliliğini çok iyi yönetmemiz kazım ki daha ilerilere, daha nitelikli ve daha kaliteli bir turizm noktasına doğru gidelim" dedi.

Valilik koordinesinde hazırlanan Tarihi Safranbolu projesine de değinen Vali Yavuz, "Bu projede 24 ana başlığımız var ve bu 24 ana başlığın altında onlarca alt başlık var. Bu 24 başlık aslında bize bu şehrin trafiğini düzenlememiz gerektiğini, bu şehrin güvenliğinin üst düzeyde sağlanmasının gerektiğini, bu şehirde esnaflarımızda, işletmelerimizde, ciddi anlamda bir turizm kültürü var onun üzerine bir şeyler koymamız gerektiğini gösteriyor. 24 Ana başlıkta bu çalışmalar başladı ve şu anda adım adım, ilmek ilmek, öre öre devam ediyor" dedi.

9 Günlük Bayram tatili süresi içersinde ciddi bir asayiş olayının yaşanmadığını ifade eden Vali Yavuz, "54 trafik kazası yaşadık, maalesef kaybettiğimiz canlarımız, yaralılarımız oldu ama asayiş ve güvenlik anlamında Karabük sınırlarında ve Safranbolu'da şu içinde bulunduğumuz tarihi çarşıda hareketliliğe rağmen nerede ise sıfıra yakın asayiş olayı ve güvenlik olayı meydana geldi. Turizm güvenli ortamlar ister, turist güvenli ortamlar ister, turist huzur ister, biz bu şehirde gerçekten bu güvenliği, bu huzuru sağladığımız kanaatindeyim. Bunun en güzel şahidi sizlersiniz, bunun en güzel şahidi Karabük'ten gelip Safranbolu'ya giriş çıkış yapan vatandaşlarımızdır, ziyaretçilerimizdir, turistlerimizdir. Bizim görevimiz bunu temin etmek, bizim görevimiz kaliteli bir ortam sunmak ve hep birlikte bunu hazırlamaktır. Bizler Bayram tatilinde bu sınavdan geçtik ve bu sınavı verdiğimiz kanaatindeyim" dedi.

Karabük ve Batı Karadeniz coğrafyasının sıradan bir coğrafya olmadığını belirten Vali Yavuz, "UNESCO  Miras listesinde yer alan Safranbolu'muz, Avrupa'da korunması gereken 100 sıcak noktadan birisi olan blok ormanlarıyla, orman deniziyle Yenicemiz, Ovacık'taki kral mezarlarımız, Eflani'deki göletlerimiz, Eskipazar'daki 5 bin 500 yıllık Hadrianapolis Antik Kentimiz. Aslında biz ister tarih, ister gastronomi, ister doğa, ister kültür, ister mimari anlamda her şeye sahibiz. Bizler bunu hep birlikte el ele vererek, hep birlikte kafa yorarak iyi yönetmemiz lazım ve bu şehrin, bu şehrin insanının turizmden daha yüksek paylar almasını sağlamamız lazım. İnşallah bunu başaracağımıza inanıyorum, o birlik ve beraberliği de sağladığımıza da inanıyorum. İnşallah önümüzdeki günler bugünlerden daha iyi olacaktır" diye konuştu.

Vali Mustafa Yavuz'un konuşmasının ardından Program, Doğa Koleji ve Karabük Dans Akademi iş birliğiyle sahnelenen Safranbolu yöresine ait halk oyunları gösterisiyle devam etti. Etkinlik kapsamında Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri de müzik dinletisi sundu. Katılımcılara yöresel lezzetlerin ikram edildiği programda, sanatçı Rıza Korkmaz’ın "Zamanhane" adlı yağlı boya resim sergisi de sanatseverlerle buluştu. Kültür ve sanat dolu anların yaşandığı etkinlik, katılımcılardan büyük beğeni topladı.

blank

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.