Karabük Valiliği’nden ‘Paphlagonia Geçidi’ Açıklaması

Karabük Valiliği’nden ‘Paphlagonia Geçidi’ Açıklaması

Yayın: 02.03.2021 19:37
Paylaş:
A+ A-

Karabük Valiliği, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Safranbolu ilçesinde ortaya çıkartılan “Paphlagonia Geçidi” ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Karabük Valiliği, Doğa Araştırmacısı iki arkadaş tarafından ortaya çıkartılan ‘Paphlagonia Geçidi’nin Safranbolu Kalesi ile bir bağlantısının olmadığını belirtti.
Karabük Valiliği açıklamasında, yerel ve ulusal basında “Paphlagonia Geçidi” olarak lanse edilen haberlerle ilgili olarak konu ile ilgili kurum kuruluş ve mesleki uzmanlarından oluşan bir heyet teşkil edildiğini belirterek, “Bu heyet tarafından öncelikle yazılı ve görüntülü basın organlarında ve sosyal medya mecralarında yer alan haberler dikkatli irdelenmiştir. Ardından habere konu olan alan yerinde inceleme ve ardından düzenlenen rapor İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’müze sunulmuştur. Söz konusu rapor ile Bakanlığımıza bağlı birimlerin arşiv kayıtlarının birlikte değerlendirilmesi ile ulaşılan sonuçların kamuoyu ile paylaşılması gerektiği hasıl olmuştur” ifadelerini kullandı.
Paphlagonia Geçidi olarak adlandırılan oluşumun Safranbolu Kentsel Sit Alanı içinde yer almakla beraber kültür varlığı olarak tescilli olmadığının yer aldığı açıklamada, “Arkeolojik bir dokusunun bulunmadığı, insan elinden çıkan herhangi bir ize rastlanılmadığı, bu oluşumun Safranbolu Kalesi ile bir bağının ya da bağlantısının olmadığı anlaşılmıştır. Basın mecralarına yansıyan haberlerde merdiven olarak belirtilen coğrafi oluşumun bulunduğu alanda herhangi bir kaza yapılmadığı, kalker bazlı kayaç yapısının suyun dirençsiz malzemeleri aşındırıp, sert kayaçları ise aşındıramamasından dolayı oluşan bir form olduğu, beşeri bir fonksiyona sahip olmadığı, bu anlamda söz konusu oluşumun Paphlagonia Geçidi olarak adlandırılmasının ve tarihlendirilmesinin bilimsel verilere dayanmayan bir tanımlama olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca haberlere konu olan açıklamalar, Karabük Valiliği’nce yürütülen bir proje çalışması kapsamında bulunmamaktadır” ifadeleri yer aldı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Ordulu çift söküntü ip getirenlere Kabataş kilimi dokuyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.04.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

ORDU (AA) – EYÜP ELEVLİ – Ordu'nun Kabataş ilçesinde 46 yaşındaki Fatma Öztok, eskiyen örgü işlerin sökülmesiyle elde edilen iplerle Kabataş kilimi dokuyarak kazanç sağlıyor.

Öztok, Kabataş ilçesinde evlendikten sonra el tezgahında dokumacılık yapan kayınvalidesi Kadriye Öztok'tan işin inceliklerini öğrendi.

Kayınvalidesinin sağlığı elvermediği için işi bırakmasının ardından Fatma Öztok, 2000 yılından itibaren evlerinin alt katında oluşturdukları atölyede mesleği sürdürüyor.

Dört yıl önce emekli olan Aziz Öztok da eşiyle atölyede mesai harcıyor.

İki çocuk annesi Fatma Öztok, AA muhabirine, kayınvalidesinin rahatsızlanması sonucu mesleği devam ettirdiğini söyledi.

Kayınvalidesinin kilimleri elinde dokuduğunu ancak kendisinin bu şekilde sürdüremediğini anlatan Öztok, adlıkları eski tip makinelerle yıllardır Kabataş kiliminin üretimini yaptıklarını ifade etti.

Öztok, Kabataş kilimine ilgi olduğunu dile getirerek, “Burada 7 kişi, 10 kişi çalıştırdığım da oldu. Ama çalışanlar fındık zamanı gelince işi bırakıyor. Siparişi de aldığımız için sıkıntıya düştüm. O yüzden siparişleri azalttım. Şimdi yapabileceğim kadar alıyorum.” dedi.

Eşiyle çalışmanın önemine işaret eden Öztok, “Eşimle çalışmak daha rahat, çok güzel. Ben eve çıksam, buraya müşteri geliyor. En azından burada müşteriye bakabilecek birisi oluyor. Öbür türlü eve çık, dükkana in şeklinde zor oluyor. O yüzden eşim geldikten sonra rahatladım. İşin getirisi de iyi oldu çok şükür.” diye konuştu.

Örgüleri söküp getirenlerin israfı da önlemiş olduğunu anlatan Öztok, şöyle devam etti:

“İsraf olmasın, 'yazıktır, günahtır' diyerek dokutturuyor. 'Benden sonraki nesillere kalsın.' gibi düşüncelerle yaptırıyorlar, en çok ondan geliyor. Çöpe atma durumu olsa bu devam etmeyecek ama eskilerimiz asla çöpe atmayı istemiyor. Sökemezse kesiyor, kesemezse dikiyor. Yine de onu dokutturuyor. Çöpe atmaktansa onu kenara koyuyor.”

Öztok, çevrelerinde kendilerinden başka bu işi yapan olmadığını, tozlu iş olması nedeniyle pek de kimsenin benimsemediğini anlattı.

İşinden keyif aldığını ve bu nedenle devam ettiğini belirten Öztok, “Yoksa bağ bahçe, evin temizliğine zaman kalmıyor. Evde temizlik için işçi tutuyorum, buradan aldığımı oraya veriyorum. Ama bana keyifli geliyor. 60 sene olmuş. 30-40 sene kaynanam, 20-25 sene de ben devam ettirdim. 5 sene daha ancak dayanırız. Sadece kilime odaklanırsam günde 80-100 metre dokuma yaparım.” değerlendirmesinde bulundu.

– “Bizim için mesleğin son temsilcisi diyebiliriz”

51 yaşındaki Aziz Öztok ise ilk etapta eşinin siparişleri elde yetiştirememesi üzerine araştırmalar yaptıklarını anlattı.

Gaziantep'ten makine aldıklarını belirten Öztok, “İlk önce bir makineyle başladık. Sonra bir, iki derken çözgü makinesi, sarma makinesiyle beraber işi çoğalttık. Daha seri bir şekilde çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Yörede bu mesleği yapan bir tek kendilerinin kaldığına dikkati çeken Öztok, “Bizim için mesleğin son temsilcisi diyebiliriz. Çocuklar yanaşmıyorlar. Kimisi üniversitede okuyor, kimisi çalışıyor. Biz de hanımla beraber yapabildiğimiz kadar bu şekilde yapmaya çalışıyoruz.” ifadesini kullandı.

Zaman zaman yurt dışına da ürün gönderdiklerine işaret eden Öztok, şunları kaydetti:

“Bize eski sökülmüş kazaklar geliyor. Onları belli bir aşamadan geçirdikten sonra dokuyoruz. Hem de katma değer oluyor. Rağbet de var. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa'ya mal gönderdiğimiz oluyor. Bu şekilde isteyenler, sipariş verenler oluyor. Yani güzel bir şey. Hem yöremiz için hem de otantik bir havası var. Yazları buralarda halıları kaldırıyoruz, sadece kilim seriyoruz.”

Öztok çifti, Kabataş kiliminin metresini 40 liraya örüyor.