Hal ve Gidişimiz..!

Hal ve Gidişimiz..!

Yayın: 17.03.2016 08:33
Paylaş:
A+ A-

Hal ve gidişimiz üzerine neler söylenebilir…
Çok şey…
Ben…
Yaşadığım süre içinde hayatın sakin geçtiğine hiç tanık olmadım.
Sürekli gündemi değiştiren ve rahatsız eden bir olay karşımıza dikiliyor.
Dünyayı hırs kaplamış.
Herkesin kendine göre bir hesabı var.
Çıkar çatışması bu hesabın vizitesi oluyor.
Yani…
Dünya haritası yeniden çizilmek isteniyor.
Bunun için planlar yapılıyor,projeler çiziliyor.
Kafalar karışık…
Hem de karmakarışık.
Hedefe ulaşmada müşkülatla karşılaşıldığı bir gerçek.
Bir de bilgi kirliliği insan avına çıkmış sanki…
Acaba kim doğru söylüyor.
İnsanın söylenenlere bazen inanası gelmiyor.
Yaşadığımız zaman içinde en kötü olanı ne diye sorarsanız hemen söyleyeyim.
Belirsizlikler…
Kaygıları artıyor.
Şüpheleri çoğaltıyor.
Bu durum toplumsal depresyona sebebiyet veriyor.
Ayrıca…
Fay hatlarını tetikleyerek endişelere yol açıyor.
Herkesin kendine göre bir doğrusu olması yaşama tutunma çabasından başka bir şey değil.
Doğrular bir isteğe/hedefe bağlı olarak gerçeklik kazanıyor.
Ancak herkesin doğrusu kendisine ait olunca kafalar bulanıyor.
Hayatın kendisi aslında bir kavgadan ibaret.
Kavganın içinde herkes kendini haklı görüyor.
Şimdi…
Yine başa dönersek…
Kendimize şu soruyu soruyoruz.
“Barış” ulaşılabilir/elde edilebilir bir durum mudur.?
Bana sorarsanız hayır…
O’nun bu dünyaya ait bir kavram olmadığını düşünüyorum.
Çünkü…
Herkes bir şeylerin peşinde.
İnsanlar yaşamak için bir yerlere tutunmak zorunda.
Yaşam esasını bu mantık oluşturuyor.
Herkesin kendine göre bir hesabı var.
Bu bir gerçekse…
Barış; hayal olmaktan öte bir anlam taşımıyor.
Hayatı kavgaya dönüştüren hesap Türkiye’de her şeyi altüst etti bile.
Terör hepimizin canını yaktı.
Analar,babalar ağladı.
Çocukların yüreği dağlandı.
Şimdi buradan nereye gelmek istiyorum.
İnsan için yaşam ;bir matematik denklemini çözme gücüne sahip olmayı anlatıyor.
Verilenler
İstenenler
Yapılması gerekenler
Sonuç.
Şimdi….
Problemi çözmek için ne gerekli.
Önce verilenleri çok iyi anlamak
Sonra muhakeme yeteneğini kullanmak
Sonra çözüme başlamak
İşlem hatası yapmamak.
Yani…
Doğru toplamak
Doğru çıkarma yapmak
Çarpma ve bölme işlemlerini gerçekleştirmek.
Ve nihayetinde…
Sonuca ulaşmak.
Buna rağmen…
Çözümden emin değilseniz sağlama yapmayı da unutmayın.
Ne mi demek istiyoruz.
Olup bitenleri ciddiye almadığımız için hazırlıksız yakalanıyoruz.
Sorunlar yumak olup can almaya başladığında da olup bitene bir türlü anlam veremiyoruz.
İşte bu husus barışı engelliyor.
Başta da belirttiğim gibi…
Yaşadığım süre içinde barış denen şeye hiç tanık olmadım…!
Sanki birisi insanlık tarihi ile hesaplaşmak istiyor.
Dahası ondan intikamını alıyor.
Bu da bizi başa döndürüyor.
Ve Habil ile Kabil’i yeniden anımsatıyor…!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tokat’ta deprem nedeniyle evi ağır hasar görenler konteynere yerleşmeye başladı

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.05.2024 04:48
Paylaş:
A+ A-

TOKAT (AA) – Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, Sulusaray ilçesinde meydana gelen depremlerde evi ağır hasar görenlerin konteynere yerleşmeye başladığını bildirdi.

Sulusaray'da 18 Nisan'da meydana gelen 4,7 ve 5,6 büyüklüğündeki depremler sonrasında bölgede çalışmalar sürüyor.

Vali Hatipoğlu, AA muhabirine, deprem bölgesine konteyner sevkinin devam ettiğini söyledi.

Konteynerlerin kurulma çalışmalarının da sürdüğünü anlatan Hatipoğlu, “Depremden etkilenen vatandaşlarımız için konteyner kurulum çalışmalarımız hızla devam ediyor. Sulusaray'da, Artova'da, Yeşilyurt'ta konteyner kurulumu tamamlandı. Sulusaray'da 56, Artova'da 16, Yeşilyurt'ta 1 konteyner kurulumu yaptık.” dedi.

Konteynerlerin kurulması işlemini ekiplerin yaptığını belirten Hatipoğlu, “Konteynerlerde toplam 327 vatandaşımız yaşıyor. Sulusaray'da 24, Yeşilyurt'ta 19 konteyner daha kuracağız. Devletimizin tüm imkanları ile vatandaşlarımızın yanındayız.” ifadesini kullandı.