VİTRİNCİLİK BİRAZDA BÖLGECİLİK

VİTRİNCİLİK BİRAZDA BÖLGECİLİK

Yayın: 04.01.2022 21:03
Paylaş:
A+ A-

Karabük ,yalan ve dedikodu üretme ve fabrikası haline dönüştü.

Bunun iki sebebi var.

Birincisi verilen sözlerin eyleme dönüştürememe

İkincisi boş işlere uğraşma.

Şimdi…

Ne oldu sözü verilen havaalanına.?

2014 yılında tartışılan Aktaş Barajı yapımı?

Raylı sistem toplu taşımaya geçme?

Kavşak projesi

Yenişehir Mühendisler Kulübüne müze yapma hususu

Araç Çayını ıslah edip turizme kazandırma işi

Araştırma Hastanesine 150 yataklı ek hastane binası yapma düşüncesi

…………………………………………………………

Vaat edilip te sonuçlandırılmayan işler Karabük’te bir teze konu olacak derinliktedir.

Karabük ne yazık ki proje çöplüğüne dönüşmüş durumda.

Gerçekten ne yatırımlar vaat edildi.!

Ancak bunların hiçbiri yapılmadı ya da yerine getirilmedi…

Karabük insanları bu manada kandırıldı, aldatıldı..

Çözüm…

Çözüm yok.!

Bir söz vardır bilirsiniz…

“Böyle gelmiş böyle gider” diye…

Bu kanıksamanın sebebi ne olabilir?

Birincisi siyasetin, siyasetçinin elinde bir oyuncak gibi görülmesi

İkincisi, siyasetin bir felsefesinin olmaması…

Üçüncüsü işin ehline bırakılmaması…

Dördüncüsü siyasetin bir hizmet alanı olarak içselleştirilememesi.

Bu anlamda…

Karabük için bir çözümlemeye gidecek olursak

Birincisi sahiplenme duygusunun zayıflığı

İkincisi vitrincilik…

Üçüncüsü kendini siyaset yoluyla toplumda önemsetmeye çalışma.

Dördüncüsü sivil toplumculuğun çok cılız olması ya da siyasi partilerin arka bahçesi olarak faaliyet gösterme….

Bir de…

Cılız bir durumda olsa buna bir de bölgeciliği de eklemek gerekir.

Şimdi bu olumsuzluklarla….

Sorunları çözmek ya da vaat edilen sözleri yerine getirmek mümkün müdür?

 

Yorumlar

  1. HÜR İRADE

    %100

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

SMA hastası çocuklarını rahat gezdirebilmek için 50’sinden sonra ehliyet aldı

Anadolu Ajansı
Yayın: 13.05.2024 08:36
Paylaş:
A+ A-

SAMSUN (AA) – ERKUT KARGIN – Samsun'da hayatını SMA (bir tür genetik kas hastalığı) hastası iki çocuğuna adayan 52 yaşındaki Nihal Vural, geçen yıl aldığı ehliyetle çocuklarını istedikleri yere götürebiliyor.

SMA hastalığı nedeniyle yaşamlarını tekerlekli sandalyede sürdüren 35 yaşındaki Fulya ve 32 yaşındaki Emre Vural kardeşlerin annesi Nihal Vural, Kovid-19'a yakalanan eşini 3 sene önce kaybetti.

Çiftin çocuklarını rahat gezdirebilmek amacıyla özel olarak dizayn ettirdikleri, içinde portatif rampa bulunan panelvan, Vural'ın eşinin ölümünün ardından bir sene evlerinin önünde durdu.

Nihal Vural, çocuklarını gezdirebilmek için geçen yıl ehliyet almaya karar verdi.

Girdiği sınavı kazanarak ehliyetini alan Vural, boccia sporuyla ilgilenen çocuklarını hafta içi antrenman yapmaları amacıyla Atakum Engelsiz Yaşam Merkezi ile gitmek istedikleri başka yerlere aracıyla götürme imkanına kavuştu.

Nihal Vural, AA muhabirine, eşini kaybettikten sonra bir yıl sosyal hayatlarının durduğunu, bunun üzerine harekete geçtiğini söyledi.

Daha önce hiç araç kullanmadığını belirten Vural, “Kontağı çevirmeyi bile bilmiyordum. Bir yıl önce ehliyet kursuna yazıldım, ehliyetimi aldım. Şimdi arabamı kullanıyorum. Çocuklarımı istedikleri yere getirebilmek, hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek için çaba gösteriyorum. Onların sosyal hayatlarını sürdürmek için mücadele veriyorum.” dedi.

Vural, eskiden araç kullanma fobisi bulunduğunu ancak bunu yenerek ehliyetini aldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Çocuklarım için yapmalıydım. Oğlum fanatik Trabzonsporlu, maçlara babasıyla gidiyordu. Ben bunu devam ettirmeliydim. Elimden ameliyat oldum, ehliyet derslerine ameliyatlıyken gittim. Evde çocuklarım bana çok yardımcı oldu. Televizyondan soruları açıyorlardı, benimle beraber çalışıyorlardı. Yani sınava girseler, bir seferde alacaklardı ehliyeti, o derece olmuştu. İki çocuğum da hastalandı. Direksiyon sınavında çocuklarımı hastaneye bıraktım ve sınavı geçtim. Defalarca çocuklarımı maça getirdim. İstedikleri her yere getiriyorum ve hayata güzel bakmaya çalışıyoruz.”

İnsanın isterse her şeyi başarabileceğine işaret eden Vural, “51 yaşında ehliyetimi aldım, çocuklarımı özgürlüğüne kavuşturmak için. Ehliyetimi aldıktan sonra hemen yollara düştük. Önce babanın kabristanına gittik. Onu ziyaret ettikten sonra Trabzon'a gittik. Oğlumun çok dostları var orada. Onları ziyaret ettikten sonra Of'a geçtik. Oradan tekrar Samsun'a döndük.” diye konuştu.

– “Annem yol arkadaşımız, sporda asistanımız, dışarıda kankamız, evde annemiz”

Emre Vural ise engelliler için araç sahibi olmanın çok önemli olduğunu dile getirerek, “Çünkü özgürlüğünüz bir o kadar artıyor. Babam koronavirüs döneminde vefat ettikten sonra, evet bir aracımız vardı ama kullanabilecek biri yoktu. Bu sebeple annem 50 yaşından sonra ehliyet almaya karar verdi. Kaldı ki 50 yaşından önce ne araba sürmüşlüğü ne de kontak çevirmişliği var. Keza ciddi araba fobisi de vardı ama biz üçümüz bu zorlu yola çıktık.” ifadelerini kullandı.

Annesine ders çalıştırdıklarını anlatan Vural, şunları söyledi:

“Her zorlu yolun sonunda mutluluk ve güzellik var. Bizlere de Allah onu nasip etti. Hayatımız bundan sonra çok çok daha özgürleşti. Antrenmana, gezmeye, memleketimiz Trabzon'a veya birçok yere rahatlıkla gidebiliyoruz. Annem hem yol arkadaşımız, sporda asistanımız, dışarıda kankamız, evde annemiz.”