Türk spor tarihinde emsal niteliğinde bir dava olan Karabükspor davasının 25 Mart’taki duruşması yapıldı.
Karabük Milletvekilleri yoktu
İktidarı – muhalefeti Parti başkanları yoktu
Karabük Belediyesinden kimse yoktu.
Özçelik İş Sendikasından kimse yoktu
Karabük’te 726 adet sivil toplum kuruluşu var, bir tanesi yoktu.
Taraftardan kimse yoktu.
Yerel basından da kimse yokmuş, ben de yoktum yani…
“Hikayeden Karabük Aşkı” diye bir yorum haberim vardı. Orada anlatmaya çalıştığım da tam olarak buydu aslında.
İyi günlerde, rantların olduğu dönemlerde herkes vardı. Çünkü herkes nasipleniyordu, nemalanıyordu, mamalanıyordu az ya da çok. Şimdi milyonlarca borç var. Takımı bu borçlu hale getirip yolunu bulanlar var. Ama tabi rant bitti, operasyon yağdan kıl çeker gibi tamamlandı ya, kimse yok.
İnsanlar yapılabilecek bir şeyin olmadığını düşündüklerinden mi, zamanında sana da vermedik mi ne işin var şimdi burada diyeceklerinden çekindiklerinden mi bilinmez, gitmiyor duruşmalara. Masum olup mazeretli olarak gelmeyenleri ayırıyorum tabi. (Gururla yazayım, 1996’dan beri basın camiasındayım. Kardemir Karabükspor’dan iyi gününde- kötü gününde, faturalı- faturasız, elden- cepten hiçbir şart ve şekil altında tek bir kör kuruş almadım. Tek bir başkan, yönetici, şu, bu aksine tek laf edemez çok şükür. Alamadım değil, bilinçli bir tercihle çok iyi dönemler de bile, bile isteye tek kuruş almadım çok şükür.)
Sonuç duruşma da kimse yok. Yazık !…Herkese, hepimize tüm Karabük’e diyorum bunu. Yazık bize !
Karabükspor denilince bugün yaşananları yıllar öncesinde gündeme getiren Mustafa Çevik şahit olarak var duruşma da, Bakkala gel Bakkala sloganıyla tanıdığımız Eski yöneticilerden Burhan Tabak var. Atilla Burgaz, Recep Özdemir var eski yönetimden, bir de Eski Karabük Milletvekili, Karabük konusunda gerçekten her konu da duyarlı olan değerli Mustafa Eren var, başka, yok.
Karabükspor Başkanı Mehmet Yüksel’de var. Hatta Yüksel, Hakimden Karabükspor’a ilk davayı açan ve başlatan iş insanı Çağrı Güleç’inde çağrılarak dinlenmesini istediğini, söyledi.
Neymiş, neymiş…
Karabükpsor konusunda ilk şikayette bulunan, şikayeti üzerine bakanlık müfettişlerinin gelmesini sağlayan ilk tutanakta şikayetçi olarak imzası olan Çağrı Güleç, imiş.
Hani Karabüklü olduğu için dönem dönem olumsuz algı çalışmalarının muhatabı olan, Karabüklü olduğu için belli aralıklarla sürekli eleştirilere muhatap olan Güleç Ailesinden Sanayici Kamil Güleç’in oğlu Sanayici Çağrı Güleç…
Ne zaman Karabük dese, Kardemir dese, Karabükspor dese, birilerinin algı operasyonlarına muhatap olan Çağrı Güleç…
Valla ne diyelim, dava kör topal kalsa da, ağır aksak gitse de, adalet mekanizmasında cesur, gözü pek Hakim ve Savcıların inisiyatifiyle ilerleyebilecek olan bu sürecin ilk şikayetçisi Çağrı Güleç imiş…
Yani senin neyine Çağrı Bey ? Sana mı kaldı Çağrı Bey ? Bu Karabük’ün vekili, valisi, siyasetçisi, şusu-busu yok muydu Çağrı Bey ?
Sen isteseydin yönetime de girerdin başkan da olurdun, olsaydın da sen de götürseydin ya Çağrı Bey !
Anlaşıyor ki herkes suspus olmuş bir köşede sinmişken, götürdüklerinin ve daha da götüreceklerinin hesabını yaparken, çıkıp bu kirli düzene çomak sokarak suçlu aslında sensin Çağrı Bey…Şimdi kamuoyu bir açıklama bekliyor
Neden şikayetçi olarak Karabükspor’un adım adım bitirilmesine göz yummak istemedin de, belki kurtulur, suçlular sorumlular belki bulunur diye, gidip şikayetçi olarak Karabüklülerin başına bu Karabükspor davasını açtın, bu Karabük, bu Karabükspor bunca yetkilisi- yöneticisi varken bir tek ve sadece sana mı kaldı, açıkla bunu Karabüklü Çağrı Bey !
Ekonomist
Eşeğin aklına karpuz kabuğu sokmayayım ama cep telefonu konuşma ve internet paketleri, ev interneti paketlerinin zamları çok yetersiz kalmadı mı ortama göre? Bunlarda da zamların şiddeti artabilir.