BİLAHARE…!

BİLAHARE…!

Yayın: 07.06.2016 08:38
Paylaş:
A+ A-

Acınacak durumdayız…
Neden?…
Çünkü okumuyoruz…!
Çok konuşuyoruz.
Laflazanlık yapıyoruz.
Bilahare…
Konuştuklarımız tat vermiyor.
Çenemiz konuştuklarımızla tavan yapıyor.
Ama…
Buna rağmen bir türlü çözüm üretemiyoruz.

Şimdi şu okuma konusunu bir inceleyelim.
Japonya’da bir kişi yılda 25 kitap okuyor.
İsveç’te bir kişiye 7 kitap
Fransa’da ise 6’ya düşüyor.
Bizdeki duruma bakalım.
Yılda 6 kişiye bir kitap düşüyor.
Yani….
Türkiye’de gerçek anlamda bir okuma sorunu var…
Siz bakmayın kitap okuma yarışmalarına.
Ya da okuma adına yapılan etkinliklere…
Hepsi aldatmaca…
Yarışma ile okuma olur mu Allah aşkına…
Okuma duygusu içten gelecek…

Anlaşılacağı üzere genlerimizde okumamaya göre ayarlanmış çok özel bir alan var.…
Neden?
Çünkü okumayı işkence olarak görüyoruz…
Okumak bize göre külfetli bir eylem ne yazık ki…!
Okuduğunuz en son kitabı sorsak kafanızı kaşıyacağınıza eminiz…
Ha sahiden unutuyordum…
Bir de kitaba para mı verilir diyen içimizde bir kesim var.
Onlara göre hayat; varsa yoksa para…!
Amel defterlerini para ile açıp para ile kapatıyorlar.
Sonra da karşımızı geçip nasihat veriyorlar.
Oh…
Ne ala bir durum değil mi?

Bir de bir grup var
Durmadan okumayı sorgulayan…
Ama ne sorgulama…
Buna aşağılama demek daha doğru olur.
Adam yüzümüze baka baka “okudun da ne oldun” diyor.
Bir başkası da okumayı yok sayarcasına “kaç paralık adamsın” diyor…!

Ben bu nitelemeler karşısında küçük dilimi yutmuş durumdayım.

Söyleyecek söz bulmakta zorlanıyorum…
İlk ayetlerden Alak suresi oku…sakın okumazlık etme diyor…
Keza Kur’an;okumak demek…
İslam dini, okumaya çok önem veriyor…
İyi ama biz niye okumuyoruz?…
İçeriği reddederek biçimin peşinden koşuyoruz..?

Bir toplum da okuyanlar,okuduğu için horlanıyorsa…
Ya da okuma , sadece para kazanma açısından değerlendiriliyorsa…
O toplumun hali ne olur?
Geleceğini şekillendirebilir mi?
Güzel ve insani olana ulaşabilir mi?
Evet…
Bu mübarek günde unutmayalım ki…
Cehalet yok oluş demektir….!

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Düzce’den kısa kısa

Anadolu Ajansı
Yayın: 26.04.2024 20:24
Paylaş:
A+ A-

DÜZCE (AA) – Düzce Üniversitesinde “4000 Kodlu TÜBİTAK Çağrıları” semineri düzenlendi.

Düzce Üniversitesi Araştırma Dekanlığı tarafından düzenlenen seminer, Cumhuriyet Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi.

Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesinden Doç. Dr. Yusuf Akemoğlu, seminerde, bilim ve toplum destek programları, 4000 kodlu çağrılar, çağrı alanları, başvuru şartları, desteklenecek etkinlik türleri, bilim fuarları ve bilim şenlikleri gibi konularda bilgi verdi.

Açılışta Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk de bir konuşma yaptı.

– Düzce'de orman muhafaza memurlarına yangın eğitimi verildi

Düzce'de orman muhafaza memurlarına yönelik yangın eğitimi düzenlendi.

Düzce Orman İşletme Şefliğinde düzenlenen programda, yangına ilk müdahale, yangın araçlarına takviye edilen emiş ve püskürtme pompalarının nasıl kullanılacağıyla ilgili bilgiler verildi.

Personele uygulamalar yaptırılarak emiş ve püskürtme pompalarıyla küçük çaptaki yangınlara ilk etapta nasıl müdahale edilmesi gerektiği gösterildi.

Eğitime, Bolu Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü Kadir Turalı, Düzce Orman İşletme Müdürü Murat Yıldız, şube mühendisi Bayram Cankurt ile Düzce Orman İşletme Müdürlüğü teknik personeli ve orman muhafaza memurları katıldı.

– Kültür Park'ta kapsamlı çevre temizliği yapıldı

Gölyaka ilçesinde bulunan Kültür Park içerisinde Belediye Başkanı Muzaffer Coşkun'un talimatıyla kapsamlı çevre temizliği ve düzenleme çalışmaları gerçekleştirildi.

Ayrıca parkta bulunan mescit, belediye ekipleri tarafından kullanılır hale getirilerek hizmete açıldı.

– Kimyasal zirai ilaçlar, Yığılca arısı popülasyonuna zarar veriyor

Yığılca Kaymakamlığı, ilçede gerçekleştirilen zirai ilaçlamanın, Yığılca arısı üzerindeki olumsuz etkilerinin değerlendirildiği bir genelge yayınlandı.

Genelgede sürdürülebilir bitkisel üretim için kimyasal mücadelenin son çare olarak kullanılması gerektiği vurgulanırken öncelikle, kültürel tedbirler, biyolojik ve biyoteknik mücadele gibi alternatif yöntemler kullanılması gerektiği aktarıldı.

Yığılca Kaymakamı Hüseyin Demirkol, kimyasal zirai ilaçların Yığılca arısının popülasyonu üzerindeki olumsuz etkileri konulu bir çalışma başlatarak oluşturulan genelgeyi üreticilerle paylaştı.

Genelge, 39 köy 4 mahalle muhtarlığına da iletildi.