Her Telden (6.Aralık.2016)

Her Telden (6.Aralık.2016)

Yayın: 06.01.2016 08:29
Paylaş:
A+ A-

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ “TIP FAKÜLTESİ,ÖĞRENCİLERİ,ÖĞRETİM ÜYELERİ KARABÜK’TE DEĞİL..” OLANLAR İSE..!!
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ kuruldu,birkaç yıldır eğitimine devam ediyor,ancak,adeta sürgün hayatı içinde bir eğitim devam ediyor,ÖĞRENCİLER başka yerlerde,ÖĞRETİM ÜYELERİ gelip/gidiyorlar.
KAÇ ÖĞRETİM ÜYESİ VAR TIP FAKÜLTESİ’NİN..
Bizim bildiğimiz 2o rakamının hayli üzerinde.
Yardımcı Doçent,Doçent,Profesör olarak 20 rakamının hayli üzerinde ÖĞRETİM ÜYESİ var TIP FAKÜLTESİ’NİN,örneğin Profesör olarak KAÇ ÖĞRETİM ÜYESİ KARABÜK’TE ikamet ediyor.
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dekanlığı görevine “KARABÜK’ÜN ÇOCUĞU,KARABÜK KÖKENLİ..” Prof.Dr.Sayın ABDURRAHMAN EKSİK geçici görevle atandı.
Prof.Dr.Sayın EKSİK,henüz Karabük’e taşınmadı..
Bizim bildiğimiz EVİNİ,ÇOCUKLARINI Karabük’e taşıyan ve sürekli Karabük’te kalan üç veya dört Profesör var,hatta bunlardan Prof.Dr.Sayın COŞKUN POLAT’IN geçtiğimiz günlerde çok başarılı bir ameliyatı basına yansımıştı.
AK Parti Karabük İl Başkanı Sayın TİMURÇİN SAYLAR geçtiğimiz günlerde,bize, “TIP ÖĞRENCİLERİ GELECEK YIL EĞİTİMLERİNE KARABÜK’TE DEVAM EDECEKLER.BUNUN İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR..” demişti.
Keşke TIP FAKÜLTESİ Dekanı da sürekli Karabük’te kalsa.
Veya kalan isimlerden birisi Dekan olarak atansa..

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM/ARAŞTIRMA HASTANESİ VE AYNI ZAMANDA DEVLET HASTANESİ..!!
KARABÜK ÜNİVERSİTESİ,TIP FAKÜLTESİ,ŞİRİNEVLER EĞİTİM/ARAŞTIRMA HASTANESİ gerçekten mükemmel bir bina,bunun bu Kente kazandırılmasına emeği geçenlere teşekkür etmek gerek.
TEŞEKKÜR ve ŞÜKRAN HİSLERİNİ SUNMAK GEREK.
Ancak,anılan bu Hastane bir türlü düzene giremedi,bir türlü istenen verimde çalışmıyor,yakınmalara yol açıyor,gerçi Sayın ALAADDİN POLAT’IN Başhekim olması ile yakınmalar büyük ölçü de azaldı,ancak,henüz tamamen bitmedi..
KBÜ ŞİRİNEVLER Hastanesi,hem TIP FAKÜLTESİ olarak hizmet geriyor,hem de DEVLET HASTANESİ olarak hizmet veriyor ve böyle olunca da karışıklıklar,yakınmalar başlıyor.
KARABÜK’E YENİ BİR DEVLET HASTANESİ ŞART..
TIP FAKÜLTESİ Eğitim/Araştırma Hastanesi olarak hizmet veren bu Hastane de TIP FAKÜLTESİ’NİN KAÇ ÖĞRETİM ÜYESİ sürekli hizmet veriyor,KAÇ ÖĞRETİM ÜYESİ evini/köyünü Karabük’e taşımış,bunun da irdelenmesi gerek.
HAFTA DA BİR GÜN,İKİ GÜN GELMEK YETERLİ Mİ..?
Henüz GEÇİCİ olarak atanan Dekan bile henüz tam gün durmuyor..
Ayrıca Karabük’e bir DEVLET HASTANESİ artık şart,bu kesin..
Evet ŞİRİNEVLER HASTANESİ’NDEN yakınmalar var..
KÖKLÜ SORUNLARINI DA bilerek yakınmakta yarar var değil mi..?

SEVGİLİ CUMALİ POYRAZ İSİMLİ/İSMİ İLE YORUM YAZAN KARDEŞİMİZ VE FİZİK TEDAVİ SIKINTISI İÇİN GÖRÜŞLERİ..
Gazetemiz İnternet Sayfasına CUMALİ POYRAZ ismi ile veya isimli bir kardeşimiz yorumlar yazar,gerçekten içerikli,sorunlara kendi açı ve penceresinden çözüm üreten yorumlar yazar.
Dün FİZİK TEDAVİ ile ilgili bir yorum yazmış..
Sevgili CUMALİ POYRAZ kardeşimiz FİZİK TEDAVİ için hekim değil,MEKAN/BU İŞTE KULLANILACAK TIBBİ CİHAZ olmadığını anlatmış.
“MUAYENE EDECEK HEKİM YETERLİ OLABİLİR..” diyor.
Sonra da “FİZİK TEDAVİ’NİN UYGULANACAĞI ALANLAR,FİZİK TEDAVİ İÇİN KULLANILACAK TIBBİ MALZEMELERİN OLMAYIŞI ESAS SORUN..” görüşlerini dile getiriyor.
Sayın CUMALİ POYRAZ kardeşimin bu yorumundan sonra olayı biraz araştırdık ve “SAFRANBOLU İLÇEMİZDE FİZİK TEDAVİ MERKEZİ KURULMASI DÜŞÜNÜLÜYORMUŞ..” bunu öğrendik.
SAFRANBOLU’DA FİZİK TEDAVİ MERKEZİ KURULACAKMIŞ..
Fizik Tedavi almaya kimin/kimlerin ihtiyacı olur ve bu ihtiyacı KARABÜK MERKEZİNDE KAÇ HASTA,SAFRANBOLU MERKEZİNDE KAÇ HASTA gerek duyar acaba..?
KONUNUN BU YÖNÜ MUTLAKA ARAŞTIRILMIŞTIR,düşünülmüştür..!!
Zira,bunlar çok/çok önemli konular,değil mi..?

KARABÜK’TE HAVA KİRLİLİĞİ VE BERABERİNDE GELEN “O MENHUS HASTALIĞIN YAYGINLIĞI..” TIP FAKÜLTEMİZ..
Karabük Resmi Birimlerin ölçümlerine göre YAŞANABİLİR BİR HAVASI OLAN Kent,Sokakta ki vatandaşa göre ise HAVASI ÇOK KİRLİ OLAN bir Kent.
BÖYLE BİR CİDDİ AYRIŞMA/TARTIŞMA VAR KENTTE.
Ancak bir acı gerçekte var ki ÇAĞIN O MENHUS,O ACIMASIZ ÇİRKİN HASTALIĞI olarak görülen KANSER vakaları da hayli yaygın bu Kentte,hem de eni/konu yaygın.
KARABÜK TIP FAKÜLTESİ bünyesinde geçtiğimiz gün basına yansıyan bir haber çıktı ve birçok yeri/hastaneyi dolaşan bir hastadan 15 kilo civarında bir kitle ameliyatla alındı.
Bu ameliyat ekibinin başında olan Prof.Dr.Sayın COŞKUN POLAT’I sorduk,araştırdık ONKOLOJİ DALINDA UZMAN bir Hekim olduğu yolunda bilgiler verdiler..
KARABÜK İÇİN BÜYÜK ŞANS DOĞRUSU..
KİRLİ HAVA,KİRLİ ÇEVRE KOŞULLARI ve yol açtığı iddia edilen o acımasız,o menhus hastalık ve o konuda uzmanlaşmış bir Profesör ve ekibi KARABÜK AÇISINDAN BÜYÜK ŞANS görülmeli..
GERÇEKTEN DE ÇOK BÜYÜK BİR ŞANS OLARAK GÖRÜLMELİ.
KBÜ Şirinevler Hastanesi BU ALANDA BÜYÜK ATILIM yapıyor..
Böyle bir şans yakaladı.

KARABÜK BELEDİYESİ “EMEKLİ VE DAR GELİRLİLER İÇİN UCUZ KONUT VEYA KONUT YAPAR MI..?” YASAL HAKKI NE.?
Biliyorsunuz,Safranbolu’da yapılacak 426 UCUZ KONUT için 8 bin civarında EMEKLİ istenen parayı yatırdı ve bunların 7500 kadarı KURA ÇEKİMİNİ kaybederek kendisini MAĞDUR gibi görecek.
BİR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞAYACAKLAR..
Doğrusunu isterseniz KİMSE 8 BİN CİVARINDA BAŞVURU beklemiyordu ve demek KARABÜK’TE böyle bir AÇLIK,böyle bir EKSİK durum varmış.
BELEDİYELER BU YÖNLÜ GİRİŞİMLER YAPAMAZLAR MI..?
Yasal olarak böyle bir avantajları olduğu yolunda bilgiler veriliyor ve BELEDİYELER DİLERLERSE UCUZ KONUT veya NORMAL KONUT ÜRETEBİLİRLER yolunda bilgiler veriliyor.
Karabük Belediye Başkanı Sayın RAFET VERGİLİ’NİN,böyle bir ATILIM YAPTIĞINI düşünün,o zaman sayı 7500 rakamını bile çok aşar ve çok daha önemli rakamları bulur..
Ancak,öyle göründüğü kadar da kolay bir iş değil elbet..

İÇ VE DIŞ EKONOMİK BASKILAR NEDENİ İLE “ÇOK SERT DÜŞÜŞ YAŞAMIŞ OLAN KARDEMİR HİSSE SENETLERİ..!”
Dün yine yazdık,Ülkemizin yaşadığı İÇ ve DIŞ SORUNLAR nedeni ile İMKB’DE işlem gören HİSSE SENETLERİ,ortalama olarak yüzde 16.33 oranında değer kaybetmiş.
YÜZDE 16.33 ORANINDA DEĞER KAYBETMİŞ,UCUZLAMIŞ..
Buradan yola çıktığınızda,KARDEMİR HİSSE SENETLERİNDE Kİ DEĞER KAYBININ,ne yazık İMKB ortalamasının çok/çok üzerinde olduğunu görüyorsunuz..
KARDEMİR HİSSE SENETLERİ ÇOK/ÇOK DEĞER KAYBETTİ.
Bizim İnternet Sitemize,OFLU 78 rumuzu ile yorum gönderen bir kardeşimiz “ZARARIM 50 BİN LİRA CİVARINDA..” diyor,bu bir küçük, yatırımcının feryadı olarak görülmeli elbet,bir de,BÜYÜK HİSSEDARLARI düşünün..!!
“AZDAN AZ GİDER-ÇOKTAN ÇOK GİDER..” derler ya..!!
Şimdi 2015 BİLANÇOLARININ AÇIKLANMASI bekleniyor,bu bilançoların açıklanmasından sonra,HİSSE SENETLERİ ne olur,yeni düşüş yaşanır mı,yoksa “BU RAKAMLAR BİR FIRSATTIR..” anlayışı ile ALIMLAR MI gelir..?
KARDEMİR HİSSE SENETLERİNİN bugün geldiği değeri BİR FIRSAT OLARAK GÖRÜP,NASIL OLSA İLERİ TARİHLERDE YÜKSELİR anlayışı ile yatırım yapanlar mı çıkar..?
Dün GÖNDEREN rumuzu ile yorum yollayan ve KARDEMİR’İ çok iyi bildiği belli olan bir kardeşimiz,bir okurumuz “2016 YILI/SONRASI İÇİN ÇOK OLUMLU TABLOLAR ÇİZMİŞ..” üretim çeşitlemesinden söz etmiş.
Bu tür düşünceler Kamuoyu’na iyi yansıtılırsa toparlanma olur/olur mu ve GÖNDEREN Rumuzu ile yorum yazan okurumuz gerçekten,çok ama çok,olumlu görüşler dile getirmiş.
Olayın bu yönü hisse senetlerini fırsat olarak gösterebilir..

BİR YANDA “UCUZ KONUT TALEBİNİN YOĞUNLUĞU..” ÖTE YANDA “KONUT YAPAN FİRMALARIN SATIŞ YOK..” OLAYI..
Karabük İKİ ÇARPIK GELİŞMEYİ birden yaşıyor galiba,olayı bu şekilde ele almak biraz zorlama gibi oluyor ama yine de BENZEŞEN ve KESİŞEN yönleri var..
BİR YANDA UCUZ KONUT İÇİN TALEP PATLAMASI YAŞANIYOR.
ÖTE YANDA “KONUT SATIŞLARI DİP YAPTI..” YAKINMALARI..
Evet KONUT ÜRETİMİ yapan Firmalar “KONUT SATIŞLARI DİP YAPTI.SATIŞ YAPAMIYORUZ..” şeklinde yakınıyorlar,buna karşılık ise “TOKİ TARAFINDAN YAPILACAK UCUZ KONUTLARA 8 BİN TALEP VAR..
UCUZ OLMASA BÖYLE BİR TALEP OLUR MUYDU..?
Olayın can alıcı noktası burada yatıyor elbet..
KONUT ÜRETİMİ yapan Firmalar SATIŞLARIN DİP YAPTIĞINDAN yakınıyorlar,bununla paralel olarak “BAZI FİRMALARIN CİDDİ EKONOMİK SIKINTILAR YAŞADIĞI..” şeklinde rivayetler dolaştırılıyor..
Bunları dile getirenler “BANKALAR NOKTASINDA TIKANDI,ŞİMDİ ÇEK KIRDIRARAK DURUMU SÜRDÜRÜYOR..” gibi rivayetler dolandırılıyor ortalıkta.
ALLAH KİMSEYE EKONOMİK SIKINTI VERMESİN..
Bunu isteyen,bunu dileyen olursa O insanın insanlığından kuşkulanmak gerekir ve böyle rivayetleri piyasalara acımasızca verenlerden,servis eden olduğu ileri sürülüyor.
BİR YANDA UCUZ KONUT TALEBİ PATLAMASI..
ÖTE YANDAN,SATILMAYAN KONUTLAR GERÇEĞİ..
Burası Karabük işte..

AK PARTİ KARABÜK MERKEZ İLÇE BAŞKANI SAYIN MUHAMMET KAYA VE “2019 YEREL SEÇİMLERİNİ HAZIRLIK..”
AK Parti Karabük Merkez İlçe Başkanı Sayın MUHAMMET KAYA,geçtiğimiz günlerde Büromuza bir nezaket ziyaretinde bulundu,genç bir kardeşimiz,dileriz Siyaset hayatı uzun soluklu olur.
ÖYLE DE GÖRÜNÜYOR..
Sayın MUHAMMET KAYA,7 Haziran Genel Seçimi için “SEÇMEN BİZİ UYARDI..” diyor,1 Kasım Genel Seçimi için ise “SEÇMENİN UYARILARINI DİKKAT ALDIK VE OY REKORU KIRDIK..” görüşünde.
Sayın MUHAMMET KAYA AK Parti Merkez İlçe Başkan ve Yönetimi bütünlüğü noktasında,hedef olarak YEREL SEÇİMLERİ almış gibi geldi bize.
KARABÜK’TE BELEDİYE SEÇİMİNİ ALMAK HEDEFİNDELER..
Öyle hissettik,
Sayın MUHAMMET KAYA açıkça “KARABÜK BELEDİYESİ AK PARTİ DE OLSA,HİZMET AKIŞI ÇOK DAHA FAZLA OLUR..” gibi görüşler dile getirerek,hedeflerinin ipuçlarını veriyor.
2019 YEREL SEÇİMLERİ MÜCADELELİ GEÇECEK..
ÖYLE GÖRÜNÜYOR ve bu manada Sayın RAFET VERGİLİ yeniden Aday olmayacağının işaretlerini hemen her platform da veriyor ve MHP Belediye Başkan Adayı ile CHP Belediye Başkan Adayı önem kazanıyor..
AK Parti MAHALLE GEZİLERİNE başlıyor,Sayın KAYA bunu söyledi.

BİR YIL İÇİNDE 300 İHALE YAPAN VE HAKKINDA EN KÜÇÜK BİR ŞAİBE ÇIKMAYAN İL ÖZEL İDARESİ..
Karabük İL ÖZEL İDARE GENEL SEKRETERLİĞİ 2015 yılında 300 civarında İHALE YAPMIŞ ve dikkat edin,bunların büyük bölümü CİDDİ HARCAMALARI gerektiren çapta ihaleler..
BÜYÜK İHALELER..
Karabük İL ÖZEL İDARESİ ihaleleri hakkında en küçük bir şaibe çıkmamıştır İHALE ŞU FİRMAYA,BU FİRMAYA TEZGAHLANDI gibi bir söylenti olmamıştır.
KAMU İHALE KURUMU’NA İTİRAZLAR OLMUŞTUR..
Ancak,hiçbir ihale hakkında şaibe çıkmamıştır..
Eleman alımı yapmışlardır,HAK EDENLER İŞE ALINMIŞTIR..
Sayın MEHMET UZUN ile adalet yeniden tesis edilmiştir Özel İdare de..
Karabük bu anlamda gerçekten çok rahattır,kuşkusuzdur..
Dileriz bu düzen bozulmaz/bozdurulmaz.

4 kişi görüş bildirdi

  1. krdmd

    Hani Kardemirde yapılan yatırımlar çok yanlıştı. Görülüyor ki şimdi o yerden yere vurulan yatırımların kardemire 2017 de ilaç olacağı bekleniyor. O halde ya o yapılan yatırımlar yanlış değildi ya da yanlıştı ama şu anda kamuoyunun pozitif bir mesaja ihtiyacı olduğu için beklenti bu yönde tutuluyor.

  2. şener78

    Hükümet devlet ivedilikle bu doların artışına dur demeli.Ahmet abi bu ortamda Kardemir yönetiminede üzülüyorum çünkü milyon dolarlık yatırım yapıldı ve ne yazıkki bir çine dur diyemiyorlar ve etkileri sağnak sagnak gözüküyor.Yönetimin hataları olmuş olabilir ama burada devlet çelik sektçrünü haddahaneleri ve emek bilek gücü ile çalısan kesimi korumalı.Bence bimere karabük halkı olarak hükümetten devletten bu çin için önlem alınması için mail atılabilir.Ahmet abi ağlamayana kimse bakmıyor binlerce kişi mail ve çelik sektörünün durumunu belirtilirse bence çelik sektörü için sınırlarda önlem alınabilir ve eregli kardemir sivasdemirçelik iskenderun üzerinde olan demir şirketleri ve İstanbul gibi yerlerde üretim yapanlara tehlike çanları bu Çin olduğu sürece devam eder.Karabük için Filyos limanı ne oldu Ahmet Abi bir gelişme varmı?

  3. Kul Ahmet

    Yükselirken kırarak çıkarsan
    İnerken tutunacak dal bulamazsın.
    Mevlana Celaleddin Rumi

  4. sadık 307

    Ahmet abi bugün birşeyler duydum, M.Ali Şahin’e yolblan karşıma işten atılanlar için gelme demiş, bunun için araları açıkmış, bilgin varmı?, birde bizim arkadaşlar sana söylemişler, yolblanla görüşüver diye, görüşme imkanın oldumu? SÖZLEŞMELİ OLARAK BİZİ GERİ ALIRLARMI? Bize yardımcı olursan seviniriz, şimdikten teşekkürler.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Slow Food hareketi iyi, temiz ve adil gıda için 38 yıldır mücadele veriyor

Anadolu Ajansı
Yayın: 29.03.2024 08:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – YETER ADA ŞEKO – Doğal kaynakları korumayı ve temiz gıda üretimini desteklemeyi hedefleyen küresel Slow Food (Yavaş Gıda) hareketinin başkanı Edward Mukiibi iklim krizi ve israfın, gıda konusunda en fazla karşılaştıkları iki büyük sorun olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük gıda hareketlerinden biri olarak kabul edilen Slow Food, “iyi, temiz ve adil gıda” sloganıyla dünya üzerinde 160 ülkede faaliyetler ve farkındalık kampanyaları düzenliyor.

Hareketin çalışmaları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Mukiibi, Slow Food'un 1986'da İtalya'da doğduğunu ve 38 yıldır devam eden serüvenlerinde dünyanın her köşesinden çok sayıda insana ulaştıklarını kaydetti.

Su başta olmak üzere doğal kaynakların ve biyoçeşitliliğin korunması hedefini faaliyetlerinin merkezine aldıklarını belirten Mukiibi, daha iyi bir dünya için çalıştıklarını ve bunu da çevreye ve insana zararı olmayan gıdaların üretimini teşvik ederek, aynı zamanda sorumlu tüketim ve sorumlu üretim bilincini aşılamaya çalışarak gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Slow Food ağı içerisinde çiftçilerden şeflere, öğrencilerden aktivistlere, devletlerden uluslararası organizasyonlara kadar gıda konusunda harekete geçmek isteyen milyonlarca kişiyle çok sayıda kurum ve kuruluşun yer aldığını bildiren Mukiibi, “Sadece maddi olarak destekleyen 100 binden fazla üyemiz var. Ama bu herkesin maddi olarak katkıda bulunmak zorunda olduğu anlamına gelmiyor. Aslında paranın satın alabileceğinden çok daha fazlasını yapan topluluklar var. Buna biyoçeşitliliği koruyan yerel toplulukları örnek gösterebiliriz.” dedi.

Edward Mukiibi, hareketin sadece gıda ürünlerini değil gıdanın getirdiği kültürü de korumaya çalıştığını, bu nedenle gıdanın nasıl tüketildiği, hangi tekniklerle pişirildiği ya da nasıl korunduğu üzerine de çalışmalar yürüttüklerini aktardı.

– Nuh'un Gemisi Projesi

Yok olma tehlikesi altında bulunan bitkisel ve hayvansal ürünleri çevrim içi katalogda bir araya getirdikleri “Nuh'un Gemisi” projesine değinen Mukiibi, “Bu katalogda yalnızca bilimsel veriler bulunmuyor. Kültürel, organoleptik, geleneksel bilgilerle ürünlerin hazırlanması sırasında kullanılan teknikler ve bölgeyle olan bağları da yer alıyor.” diye konuştu.

Proje kapsamında bugüne kadar dünyanın her yerinden 5 bin 300 ürünü korumaya çalıştıklarını dile getiren Mukiibi, şöyle devam etti:

“Bu projede büyük tufan yaşandığında türleri yok olmaktan kurtaran Nuh’un Gemisi'nden esinlendik. Aslında bugün de yine o büyük tufan genetik, kültürel ve geleneksel erozyonla burada. Günümüzde yerel ve geleneksel gıdalar gen aktarımı, gen korsanlığı gibi çeşitli problemle karşı karşıya. Slow Food hareketi ise gıda kültürümüzü korumaya çalışıyor.”

Proje dahilindeki türleri kendi coğrafyalarında korumaya çalıştıklarının altını çizen Mukiibi, iklim değişikliği sonucu artık beslemesi ekonomik olarak tercih edilmeyen, bu nedenle de popülasyonları giderek azalan hayvanları çeşitli teşvikler ve projelerle yeniden tercih edilebilir hale getirdiklerini, bitkiler konusunda ise özelikle yerel gruplar arasında tohum bankaları oluşturduklarını ve tohumların kullanılması için çeşitli ağlar geliştirdiklerini anlattı.

“Afrika’nın Bahçeleri” adlı bir diğer projelerinde, kıtada giderek yaygınlaşan endüstriyel gıda üretimine karşı bir alternatif oluşturmaya çalıştıklarından bahseden Mukiibi, şunları söyledi:

“Afrika’nın geleneksel gıda üretim yöntemlerini korumak istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için yerel toplulukları agroekolojik yöntemler çerçevesinde tarım yapmaya teşvik ediyor, konu üzerine eğitim programları düzenliyor, gruplar arasında koordinasyon kurarak bilgi aktarımı sağlıyoruz. Proje 2010 yılında Uganda, Kenya ve Tanzanya'daki birkaç bahçeyle başladı. Bugün Afrika kıtasının çeşitli yerlerinde 5 binin üzerinde bahçe oluşturulmuş durumda. Sosyal medyada her gün yeni bir katılımcının daha kendi bahçesini açtığını görüyoruz.”

– “Üretimde iklim değişikliği, tüketimde israf en büyük sorunlar”

Tüm projelerinde üretim süreçlerinde karşılaştıkları en büyük problemin iklim değişikliği olduğunu ifade eden Mukiibi, özelikle sıcak hava dalgaları, ani yağışlar sonucu yaşanan sel felaketleri gibi aşırı hava olaylarının gıda üretimini zorlaştırdığını vurguladı.

Mukiibi, “Tüm bu yaşananlar gıdaya erişimimizi, gıda güvenliğimizi ve bizim açımızdan yağmuru merkeze almış tarım sistemimizi etkileyecek. İklim kriziyle mücadelede geniş kapsamlı iklim değişikliği adaptasyon çalışmaları yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Tüketim noktasında karşılaştıkları en büyük problemin ise gıda israfı olduğu bilgisini paylaşan Mukiibi, “Küresel gıda üretiminin neredeyse yarısı tabağımıza ulaşamadan israf ediliyor. Bununla birlikte enerji, kaynak, çiftçilerin o ürünleri üretirken harcadıkları zaman da israf edilmiş olunuyor yani gıda israfı tabağımızın çok ötesinde. Çünkü bir ürün yetiştirirken çok fazla su kullanıyorsunuz, topraktan çok fazla besin maddesi alıyorsunuz. Bunların hepsi israf ediliyor. Gıdaya yapabileceğiniz en büyük saygısızlık onu israf etmek. Ayrıca gıda israfı, doğaya da bir saygısızlık.” değerlendirmesini yaptı.

Özelikle gençlerin önlerine gelen tabağın hikayesini bilmediğine ve daha çok israf ettiğine dikkati çeken Mukiibi, Slow Food olarak bu farkındalığın kazandırılması için her yıl Nisan ayını “gıda israfı ile mücadele ayı” olarak belirlediklerini sözlerine ekledi.