SAKEM Okullarla Buluşuyor

SAKEM Okullarla Buluşuyor

Yayın: 30.12.2017 22:58
Paylaş:
A+ A-

Safranbolu Kültür ve Eğitim Merkezi (SAKEM ) 7 şubesi yüzlerce değişik branşta kursu ve binlerce kursiyere verilen eğitimin yanı sıra, yeni projelere de yer vermeye devam ediyor.

Proje kapsamında, Anaokulları, İlköğretim, Liseler ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı Çekom çocuk evleri ve Hasan Doğan Sevgi evlerinde çocuklarla buluşuyor.

Gençler ve çocuklarla gerçekleştirilen uygulamalı faaliyetler arasında, taş tozu ile obje yapımı, yapılan ürünlerin boyanması, ebru çalışmaları, Anaokulu seviyesindeki çocukların küçük motor kaslarının gelişmesini sağlayacak aktiviteler yer almakta. Öğrencilerin akademik eğitimleri dışında, sanatsal becerilerinin de gelişmesine destek olması hedeflenen proje, periyodik olarak devam etmesi planlanıyor.

Sanat artık çocuklarda, gençlerde ve yetişkinlerde terapi amaçlı kullanılmakta ve en etkili terapi yöntemlerinden biri kabul edilmektedir. Sanat, büyük küçük herkes için vazgeçilmezdir, çocuklara, örgün ve yaygın eğitimle verilmelidir. Tercih edilen ve daha faydalı olan ise; sanat eğitiminin çocukluktan başlamasıdır diye konuşan Safranbolu Kaymakamı ve Belediye Başkanı Dr. Fatih Ürkmezer,‘’Çocuğa verilen sanat eğitiminin hedefi; çocuğun sosyal, duygusal, zihinsel ve bedensel özelliklerini geliştirmek, yaratıcılığını artırmak, özgün düşünceyi ve estetik anlayışı geliştirmek, haz almasını ve duygusal açıdan rahatlamasını sağlamak ile paylaşmayı öğretmek olmalıdır dedi’’

Ürkmezer konuşmasına şöyle devam etti; ” Gençlerin ve çocukların her alanda destekçisiyiz, Sanat, hem yetişkin hem de çocuk için zevkli bir uğraştır. Yetişkin ve çocuğun ortaya çıkardığı ürün onun sanat eseridir. Her ekonomik seviyedeki insanın ilgilenebileceği bir sanatsal uğraş vardır. SAKEM’in her yaşta vatandaşa hizmet vermeye devam edecektir.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tarihi yapılar kadın kalemkarlara emanet

Yayın: 26.04.2024 13:02
Paylaş:
A+ A-

Antalya’da Olgunlaşma Enstitüsü bünyesinde kalemkar olarak görev yapan Eylem Olgun ve Merve Ünsal, kentteki camiler gibi tarihi yapıların restorasyonlarında çalışıyor.

Geleneksel Türk sanatları arasında yer alan “kalem işi”, Uygur Türklerinden bu yana dini ve sivil mimaride kubbe, tavan, duvar süslemesinde kullanılıyor.

Türk göçleri ile Anadolu’ya taşınan bu kadim Türk sanatına, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi mimari eserlerinde sıklıkla rastlanıyor.

Bu resim ve süsleri yapan sanatçılar ise kalemkar olarak adlandırılıyor.

Kalem işi sanatını başarıyla yapan kalemkarlar sayesinde günümüzde camiler başta olmak üzere birçok tarihi yapılarda yer alan süslemelerin restorasyonu titizlikle gerçekleştiriliyor.

Önemli bir Selçuklu kenti olan Antalya’da da bu sanatı Antalya Olgunlaşma Enstitüsü’nde kalemkar olarak görev yapan 39 yaşındaki Eylem Olgun ile 33 yaşındaki Merve Ünsal, kadın titizliğiyle icra ediyor.

Antalya Kaleiçi’nde 1600’lü yıllarda inşa edilen Tekeli Mehmet Paşa Camisi’nin 4 yıl süren restorasyon çalışmalarında görev yapan kalemkarlar, sanatlarını yeni nesillere öğretmek istiyor.

Olgun ve Ünsal, bugünlerde Antalya Olgunlaşma Enstitüsü binasının koridorlarında bulunan Antalya’nın mimari eserlerinden uyarlanan kalem işlerinin tamiri ve yenileme çalışmalarını yürütüyor.

“Desen hazırlıklarını yaptıktan sonra motifleri zemine aktarıyoruz”

Eylem Olgun, AA muhabirine, 15 yıldır kalemkarlık yaptığını söyledi.

Geleneksel Türk sanatlarına ilgisinden dolayı hayalinde olan kalemkarlığı severek yaptığını ifade eden Olgun, Antalya’daki eserlerin yanı sıra İstanbul’daki Aziz Mahmut Hüdayi Türbesi, Yıldız Sarayı gibi özel köşk ve yalılarda da kalem işi yaptığını kaydetti.

Kalem işinin zorlu bir süreç olduğunu anlatan Olgun, “Kalem işi ahşap üzerindeyse ahşabın, duvar üzerindeyse sıvanın tamiratıyla başlıyoruz. Desen hazırlıklarını yaptıktan sonra motifleri zemine aktarıyoruz. Motifler ve zemin boyandıktan sonra tahrir adı verilen motif kenarlarındaki sınır çizgilerini çekerek işlemlerimizi tamamlıyoruz. Bizi tarihi camilerde görenler şaşırıyor. ‘Yine o kızlar çalışıyor’ diyenler oluyor. Erkeklerin işlerini ellerinden almışız gibi değerlendirenler de oluyor. Kalem işi, kadın titizliği ile daha güvenli yürüyen bir sanat.” dedi.

Tarihi yapılarda çalışırken büyük bir sorumluluk hissettiğini dile getiren Olgun, Türklerin köklerini yansıtan bu sanatın geleceğe aktarılmasına katkıda bulunmayı amaçladığını vurguladı.

“Restorasyon ve tarihi yapılar hep ilgimi çekiyordu”

Merve Ünsal ise geleneksel Türk sanatları bölümünden mezun olduktan sonra Ayasofya Camisi’nde görev yaptığını kaydetti.

Küçük yaşlardan itibaren resme hep yeteneğinin olduğuna dikkati çeken Ünsal, “Restorasyon ve tarihi yapılar hep ilgimi çekiyordu. Kalemkarlık mesleği ile hem tarihi yapılarda çalışıyor hem de yeteneğimi yansıtabiliyorum. Kalem işi benim için bir tutkuya dönüştü. Kadın olmanın titizlik gibi avantajlarını da yaşıyoruz. Metrelerce yükseklikteki iskelede durmak bazen zor oluyor ama zamanla alıştım.” diye konuştu.

Ünsal, kalem işlerinin cami ve türbelerin yanı sıra artık yalı, köşk ve villalarda da yapıldığına işaret ederek, “Kalem işlerinin Osmanlı döneminde olduğu gibi her yere taşınmasını ve hayatın içinde yeniden yer almasını istiyoruz. İnsanlar yaşadıkları yeri güzelleştirmek istiyor.” ifadelerini kullandı. (AA)