Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 18.05.2016 10:34
Paylaş:
A+ A-

Türk Tabip Birliği tarafından Danıştay Mahkemesine açılan bir dava,Ülke genelinde Sağlık Sektörünü çok önemli oranda Kaos ortamına sürükleyecek bir gelişme olarak gösteriliyor. Örneğin Karabük’ün Tek Hastanesi olan KBÜ Şirinevler Eğitim Araştırma Hastanesi Afiliasyon sistemi ile yürütülüyordu.

Bu sistemin Danıştay tarafından iptal edilmesi ile,anılan KBÜ Şirinevler Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Devlet hastanesi olarak mı,yoksa Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olarak mı kullanılacağı merakla bekleniyor ve her iki durumunda Karabük açısından çok önemli sorunlara yol açacağı belirtiliyor.

Şirinevler Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Tıp Fakültesi Hastanesi olarak kullanılması halinde Sağlık Bakanlığı personeli olan,diğer Hekimlerin pozisyonları ile Devlet Hastanesi olarak kullanılması halinde ise burada görev yapan Profesör,Doçent,Yardımcı Doçent ünvanlı hekimlerin pozisyonları merak uyandırıyor.

Türk Tabip Birliği’nin konuya ilişkin yazılı açıklaması da aynen şu şekilde

Sağlık Bakanlığı, 3 Mayıs 2014 tarihinde “Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarına Ait Sağlık Tesisleri ve Üniversitelere Ait İlgili Birimlerin Birlikte Kullanımı ve İşbirliği Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliği” yürürlüğe koymuştu.

Türk Tabipleri Birliği, bir bütün olarak tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminin gereklerine aykırı, eğiticileri ve uzmanları olumsuz etkileyen yönetmeliğin iptali için dava açmıştı.

Danıştay 15.Dairesi, Yönetmeliğin 7. maddesinin 2 bendi ile 8. Maddesinin birinci bendinin yürütmesini durdurmuştu. Kararın gerekçesinde;

• Sağlık tesislerinin birlikte kullanımının sağlık hizmet sunumu ve eğitim araştırma hizmetleri olmak üzere iki temel unsur üzerine kurulduğunu, birlikte kullanımdaki tesislerde sağlık hizmet sunumunun eğitime herhangi bir olumsuzluk oluşturmayacak şekilde yürütülmesi gerektiği,
• Hastane yöneticisinin almakla yetkili olduğu tedbirlerin sınırının eğitim hizmetlerinin aksatılmaması olduğu, ancak Yönetmelikte bu durumu güvence altına alan düzenlemelerin bulunmadığı
• eğitim hizmetlerinin nitelikli olarak verilmesini güvence altına alacak bir biçimde eğitim hizmetleri sorunlusu ile idari sorumlunun yetki görev ve sorumluluklarına ilişkin çakışma ve çatışma alanlarını giderecek, işleyişe ilişkin açıklık getiren düzenleme olmaksızın birlikte, ya da ayrı ayrı görevlendirme düzenlemesinin yapılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilmişti.

Yönetmeliğin Yükseköğretim Kurumu ile birlikte yükseköğretim gereklerine uygun olarak birlikte düzenlenmediği gerekçesi ile bütününün iptali ve yürütmenin durdurulması talebimizin oy çokluğu ile reddedilmiş ve karara tarafımızdan itiraz edilmişti.

Danıştay İdari Dava Daireleri itirazımızı görüşerek, Yükseköğretim olan tıp ve tıpta uzmanlık eğtimini doğrudan etkileyen bu düzenlemenin Yükseköğretim kurumu ile müştereken hazırlanması gerektiğini, buna uygun düzenleme yapılmamasının hukuka aykırı olduğunu saptayarak Yönetmeliğin bir bütün olarak yürütmesinin durdurulmasına kararı verdi.

Bu kararlardan sonra Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulundan beklenen bu alandaki tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminde görev alan öğretim üyelerinin, meslek örgütlerinin alandaki sorunlarla ilgili görüşlerini alarak tıp ve tıpta uzmanlık eğitimi ile araştırma hizmetlerinin nitelikli bir biçimde yürütülmesini güvence altına alacak, tıp eğitimini yürüten yetkililerin ve organların alacağı kararların belirleyici olmasını sağlayacak düzenlemeleri hızla yapmasıdır. Tıp ve tıpta uzmanlık eğitiminin yapboz alanı olmaktan hızla çıkarılması toplum yararı için ertelenemez bir ihtiyaçtır.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Eski ve yeni muhtarın birbirini şikayet ettiği mahallede seçim yenilenecek

Anadolu Ajansı
Yayın: 05.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Trabzon'un Çaykara ilçesinde, seçimi kaybeden eski muhtar ve kazanan muhtarın birbirlerini şikayetinin ardından iki kişinin de seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğunun ortaya çıkmasıyla Yaylaönü Mahallesi'nde 2 Haziran'da yeniden seçime gidilecek.

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde Yaylaönü Mahallesi muhtar adaylarından Hasan Asan, 137 seçmenin oyunu alarak muhtar seçildi.

Seçimi 26 oy farkla kaybeden mevcut muhtar Yakup Toprak, bu durum üzerine Asan hakkında seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle muhtarlığının iptal edilmesi talebiyle önce İlçe Seçim Kuruluna, itiraz süresinin geçmesi üzerine de Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) itirazda bulundu.

YSK'nin yaptığı değerlendirme sonucunda Asan hakkında Çaykara Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla 2019'da kaçak yapı, Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasıyla yargılandığı anlaşıldı.

YSK, seçimi kazanan Hasan Asan'ın seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğundan mazbata düzenlenemeyeceğine, muhtarlık mazbatasının seçilme yeterliğine sahip en çok oy almış olan sıradaki adaya düzenlenmesine karar verdi.

Seçimde 111 oy alarak ikinci sırada bulunan Toprak'ın da Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan yargılandığı ve 18 ay hapis cezasının bulunduğunun anlaşılması üzerine, her iki adaya da seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle mazbata verilmemesine hükmeden YSK, üçüncü bir aday olmaması dolayısıyla Yaylaönü Mahallesi'nde 2 Haziran'da yeniden seçime gidilmesine karar verdi.

Seçime kadar, muhtarlık görevini de seçilen adayın birinci azası Özkan Toprak'ın yürütmesi kararlaştırıldı.

– “İkimiz de aday olamıyoruz”

Muhtar adayı Hasan Asan, AA muhabirine, 31 Mart seçimlerinde, eski muhtar Yakup Toprak'ın karşısında 26 oy farkla muhtarlığı kazandığını söyledi.

Bir önceki dönem aday olup seçimi kaybettiğinde kendisinin herhangi bir itirazının olmadığını belirten Asan, “Seçilmiş olan muhtarın da geçmişe yönelik Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçlarından cezasının olduğunu biliyorduk. Bizim bir şikayetimiz olmamıştı.” dedi.

Asan, ilçede yaptığı iş yerinin üçüncü derece sit alanında bulunmasından dolayı Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası bulunduğunu dile getirerek, “YSK'den ikinci bir karar geldi, ikinci aday Yakup Toprak'ın seçileceği yazıyordu. Biz de bu sefer buna itiraz ettik. Yakup Toprak'ın 18 ay hapis cezası çıktığı için o da muhtar olamadı.” diye konuştu.

YSK'nin kararı dolayısıyla aday olamayacaklarını anlatan Asan, “Seçilme haklarımız yeterli değil şu anda. Mazbatamızı alamadık. 2 Haziran'da nasipse tekrar seçime gideceğiz.” ifadelerini kullandı.

Üç dönem görev yapan eski muhtar Yakup Toprak da rakibinin kendisinden fazla oy alarak seçildiğini ancak hukuki yeterliliği olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini söyledi.

Toprak, YSK'nin kendisi için de seçilme yeterliliği bulmayarak adaylığını düşündüğünü belirterek, “Biz de seçilemedik. Bu durumda aday da olamıyoruz.” dedi.

Haziranda yapılacak seçimde aday olamayacaklarını ifade eden Toprak, “İlla ki köy çaresini bulacak, demokrasilerde çare bitmez. Sandıktan çıkacak olana saygı duyacağız.” diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Murat Toprak ise “Fıkra gibi bir seçim oldu. Yaylaönü halkı olarak gerek yok bu şikayetlere.” diye konuştu.