Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 20.02.2017 23:38
Paylaş:
A+ A-

Karabük Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan ve 6831 sayılı Kanununun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan arazilerin kullanıcılarına satışına ilişkin 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun 26.04.2012 Tarihli ve 28275 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği haber verildi.

Konu ile ilgili yapılan duyuru açıklamasında,”Kamuoyunda 2/B olarak bilinen 6292 sayılı Kanuna’a getirilen geçici bir madde ile hakkını kaybeden kullanıcılara 3 defa ek süre verilmişti.

07/09/2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla; 6292 sayılı Kanuna “Geçici Madde 4” eklenerek bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle (7 Eylül 2016) 6292 sayılı Kanun kapsamında 2/B taşınmazlarının satışına ilişkin;

– satın alma başvurusunu yapmayanlar ile
– yapılan tebligata rağmen taşınmaz bedelini (ya da peşinat bedelini) ödemeyenlere
– taksitli satışlarda taksitlerden ikiden fazlasını vadesinde ödemeyenlere altı ay süre verilmiş olup, bahse konu süre 7 Mart 2017 tarihinde sona erecektir.

6292 sayılı Kanuna eklenen geçici maddeye göre, başvuru süresi içerisinde idareye başvurmadığı ya da tebligatı aldıktan itibaren 3 ay içerisinde ödeme yapmadığı veya taksitli satışlarda taksitlerden ikiden fazlasını vadesinde ödeyemediği gerekçesiyle hakkını kaybetmiş olan 2/B kullanıcıları için 6 aylık ek süre (7 Mart 2017 tarihine kadar) verilmektedir.

Bu kapsamda; 2/B taşınmazlarına ilişkin satış bedeli; başvuru yapmayanların Kanunda belirtilen sürenin son gününü izleyen üç aylık sürenin bittiği günden itibaren, başvuru yapıp süresinde satın almayanların Kanunda belirtilen ödeme süresinin son gününü izleyen günden; ödeme yapmak amacıyla idareye başvurulduğu güne kadar geçecek süre için Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyatları endeksi aylık değişim oranlan (TÜFE) toplamında artırılarak hesaplanacaktır.

Buna göre; İlimiz Merkezinde Defterdarlığımız Milli Emlak Müdürlüğünde, İlçelerimizde ise Malmüdürlüğü Milli Emlak Servislerinde müracaatların alınmasına Kanunda belirtilen süreler çerçevesinde devam edilmektedir.

Vatandaş ile devlet arasında uzun zamandır süren hukuki ihtilafların çözümlenmesini, vatandaşların kullandığı taşınmazların tapularını edinebilmesini ve bu alanlardaki çarpık kentleşme sorunlarının önüne geçilmesini hedefleyen 2/B Kanununa eklenen bu geçici madde, çeşitli nedenlerle hakkını kaybetmiş olan kullanıcılar için önemli bir fırsat olacaktır”açıklamasına yer verildi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.