Değirmenci “ KARDEMİR emekçilerimizi sahipsiz bırakmadı”

Değirmenci “ KARDEMİR emekçilerimizi sahipsiz bırakmadı”

Yayın: 13.08.2023 14:14
Paylaş:
A+ A-

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, KARDEMİR ve bağlı kuruluşları olan KARDÖKMAK ve KARÇEL’de çalışan üyeleri adına talep ettikleri ilave ücret artışının KARDEMİR Yönetimi tarafından, 3000 TL net/ay ilave ücret artışı olarak kabul edildiğini açıkladı.

Temmuz ayında asgari ücrete yapılan ilave ücret artışının ardından Genel Başkan Değirmenci, KARDEMİR yönetimine bir çağrıda bulunarak, üyelerinin ücretlerinde de artış yapılmasını istemişti.

Konuyla ilgili yazılı bir basın açıklaması yapan Değirmenci, binlerce üyeleri adına yaptıkları ücret artış talebinin, KARDEMİR yönetim tarafından 3000 TL net/ay ilave ücret artışı olarak kabul gördüğünü, ortaya çıkan bu olumlu tablodan dolayı mutlu olduklarını ifade etti.

KARDEMİR yönetiminin almış olduğu kararla birlikte, emekçilerin sahipsiz bırakılmadığını ifade eden Değirmenci, “KARDEMİR ve bağlı kuruluşlarının bugünlere gelmesinde büyük emeği olan üyelerimizin emek ve alınteri yok sayılmamış, ülkemizdeki hayat pahalılığı karşısında emekçiler yalnız bırakılmamış, KARDEMİR ve bağlı kuruluşlarında var olan iş barışı daha da güçlendirilmiştir. Ortada haklı bir talebimiz vardı. Bu haklı talebimizin kabul edilmesi, ağır geçim şartları karşısında mücadele veren üyelerimizi bir nebze de olsa rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, KARDEMİR’in büyüyüp gelişmesinde emekçilerin büyük katkısı olduğunun altını çizen Değirmenci, “Emekçiye verilen her ücret ve hak, aslında işyerine yapılan bir yatırımdır. Bu olumlu kararla birlikte kafalarımızdaki soru işaretleri ortadan kalktı. Haliyle motivasyonumuz daha da arttı. Verimli ve kaliteli bir üretimin yolu, çalışanın hakkının verilmesinden geçer. Böylesi zorlu geçim koşullarının olduğu bir dönemde talebimizi göz ardı etmeyen, haklı talep ve beklentilerimize duyarsız kalmayarak talebimizi karşılayan başta KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Prof. Dr. İsmail Demir’e ve KARDEMİR yönetimine şükranlarımızı sunuyor, bizlerden gelecek müjdeli haberi sabırla bekleyen ve yanımızda dimdik bir şekilde duran üyelerimize teşekkür ediyoruz.
Bu ücret artışının başta KARDEMİR ve bağlı kuruluşlarındaki üyelerimize, işyerlerimize, sendikamıza, bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

“KARDEMİR, EMEKÇİSİYLE GÜÇLÜ”
KARDEMİR emekçisinin bugüne kadar yapmış olduğu fedakârlıkları hatırlatan Değirmenci, “Geçmiş yıllarda ne zaman işyerimiz dara düşse elimizi taşın altına koymaktan çekinmedik. KARDEMİR’in bugünkü başarılı tablosunun ortaya çıkmasında emekçilerin inkâr edilemez bir payı var. Diğer taraftan yakın döneme kadar ülkemizin savunma sanayisini adeta uçuran bir Yönetim Kurulu Başkanıyla birlikte çalışmaya başladık. Sayın Prof. Dr. Demir de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile uzun yıllar birlikte çalışmış ve onun politikalarını hayata geçirmiş, devlet terbiyesi almış, milletinin menfaatlerini her zaman gözetmiş bir şahsiyet olarak, biz emekçilerin bu haklı talebinin karşılanmasına büyük katkı sağlamıştır. Bugün işyerlerimizde barış ve huzur hakimdir. İş barışı hat safhadadır. Bu huzurun devamı için Özçelik-İş Sendikası olarak, üzerimize düşen ne varsa yapmaya, emekçilere hizmetkâr olmaya, KARDEMİR ve bağlı kuruluşlarını yaşatmaya ve güçlendirmeye devam edeceğiz” diyerek görüşlerini dile getirdi. (Haber Merkezi))

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Hygieia’ya atfedilen heykel başı bulundu

Yayın: 21.05.2024 16:07
Paylaş:
A+ A-

Laodikya Antik Kenti’nde hijyen ve sağlık tanrıçası Hygieia’ya atfedilen heykel başı bulundu

UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Laodikya Antik Kenti’nde antik dönemde temizlik ve sağlık tanrıçası olarak bilinen Hygieia’ya atfedilen heykele ait baş bölümü gün yüzüne çıkarıldı.

Geçmişi milattan önce 5500’lü yıllara uzanan Laodikya’da Kültür ve Turizm Bakanlığının yürüttüğü Geleceğe Miras Projesi kapsamında kazı ve restorasyon çalışmaları, Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığında devam ediyor.

Milattan önce 2’inci yüzyıla tarihlenen Batı Tiyatrosu sahne binasındaki kazı çalışmalarında 2 bin 100 yıl öncesine ait irili ufaklı çok sayıda heykel parçası bulundu.

Bu heykeller arasında bulunan sağlık ve hijyen tarnıçası Hygieia’a atfedilen heykel başı ise ticaret kenti olarak bilinen Laodikya’nın aynı zamanda bir tıp okuluna sahip olduğu tezini güçlendirdi.

Kazı Başkanı Prof. Dr. Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, batı tiyatrosundaki kazıların heyecan verici sonuçlar verdiğini ifade etti.

Kazılarda antik çağda tıp tanrısı Asklepios’un kızı olan sağlık ve temizlik tanrıçası Hygieia heykelinin baş bölümünün gün yüzüne çıkarıldığını dile getiren Şimşek, heykelin kalan bölümü bulmak için çalışmaların devam ettiğini söyledi.

İnce işçilikli bir eser

Hygieia’nın hijyen kelimesinin kökeni olduğunu, o dönemde bu tanrıçanın hastalıklara deva bulduğu inancının var olduğunu aktaran Şimşek, birçok kaynakta Laodikya ve çevresinde bir tıp okulu bulunduğuna yönelik bilgiler bulunduğunu, bu heykel başının bu savı desteklediğini aktardı.

Şimşek, “Bu tıp okulunda yetişen birçok doktordan antik kaynaklar söz ediyor. Hristiyanlığın yayıldığı dönemde bir göz merheminden söz ediliyor. Dolayısıyla göz doktorlarının da çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu yönüyle Hygieia heykeli çok önemli.” dedi.

Heykel başının yaklaşık 2 bin 100 yıllık olduğunun tahmin edildiğini, özel bir işçilikle yapıldığının görüldüğünü ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:

“Normal boyutlardan biraz büyük olduğunu düşündüğümüz bir baş. İnce gözenekli, beyaz mermerden yapılmış. Bu bölgede tıbbın ne kadar önemli olduğunu, sağlıkla ilgili özellikle de önemli doktorların olduğunu zaten antik kaynaklardan biliyorduk. Yakın bir tarihte ben ümit ediyorum heykelin alt bölümü de bulunacak. Buradaki tıp faaliyetleri olduğunu destekler şekilde sağlık tanrıçası Hygieia’nin heykel başını bulmamız gerçekten bizi kazı ekibi olarak çok heyecanlandırdı.

Bir de erken döneme ait bir baş olması itibarıyla bizi çok heyecanlandırdı. Özellikle de Geç Helenistik ve İmparator Augustus dediğimiz yani klasik sanatın tekrar canlandırıldığı çok ince işçilikli bir eser olması bakımından önemli diye düşünüyorum.”