Esra Oğuzkağan Özkan tarafından
09 Nisan, 2025 11:57 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Safranbolu’da Nisan Ayı Sergisi: “Ayların En Zalimidir Nisan, Leylaklar Açtırır Kara Toprakta”

Karabük - Ünlü takı tasarımcısı Emine Nur Metin, Nisan ayında Safranbolu Enva Hediye’de “Ayların En Zalimidir Nisan, Leylaklar Açtırır Kara Toprakta” adlı yeni sergisini sanatseverlerin beğenisine sunuyor.

Sergi, 19 Nisan - 26 Nisan tarihleri arasında, her gün 12.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Serginin adının, ünlü şair T.S. Eliot’un “Ayların en zalimidir Nisan, leylaklar açtırır kara toprakta” dizelerinden ilham alınarak oluşturulduğu ifade edildi. Sanatçı, doğanın güzelliklerini ve içindeki şiiri, takı tasarımına yansıtarak, bitki formlarını özgün bir şekilde yorumlayarak oluşturduğu eserlerini sanatseverlerin beğenisine sunuyor. Takıları, küçük heykeller olarak tanımlayan Emine Nur Metin, her bir eserin doğayla kurduğu sürekli iletişimi ve kişiye özel niteliğini vurgulayarak, duygularını sergiler ile açığa çıkardığını işaret ediyor.

Sergide, bakırcı tekniğiyle çalışılmış 1000 & 925 ayar gümüş, organik malzemeler, deri ve yarı kıymetli taşların yanı sıra, bu yıl cam malzemeye de sıkça yer veriliyor. Ömür Duruerk’in üflediği camlar ve çeşitli cam boncuklarla zenginleştirilmiş takılar, hafif ve uçucu formlarıyla dikkat çekiyor.

Metin, doğanın düş gücünün kendisini her zaman aştığını ve bu nedenle dünya denen botanik bahçesini gerçekçi bir tavırla yorumlamaya çalıştığını belirtiyor. “Bu azgınlığa ve kudurganlığa karşı, güzelliğin bütün gücü bir çiçeğin açışından fazla olmasa bile... Ruhumdaki isyan ve tepkiler, yaptığım bu bitki formlarıyla azıcık soğur” ifadelerine yer veren sanatçı, "sevgi ve sorumluluk küçücük bir çiçeğin hayatının gizidir" diyerek Nisan ayının bu anlamlı sergisine, sanatseverleri davet ediyor.

Sanatseverler, Enva Hediye’deki bu özel sergiyi kaçırmamalı! Doğanın renkleriyle dolu bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Gelin, bu eşsiz takı sergisiyle doğanın büyüsüne tanıklık edin!

Emine Nur Metin Kimdir?

İstanbul doğumlu, Robert Kolej Edebiyat mezunu. 1981 – 82 yıllarında Urart Atölyelerinde çıraklık yaptı. Takı eğitimimi – teorik ve pratik – Kabaş kardeşlere borçlu. 1982 – 2006 yılları arasında Leonardo Galeri ile başlayan sergiler her yıl bir ya da fazla, Ayşe Takı, Arasta, Ardiye, Nelli, Elma ve Alanya galerilerinde, kimi de yurt dışı sergilerle devam etti. 2006 -2016 yılları arasında takı tasarımından uzak durdu.  2016’da tekrar Ayşe Takı’da her yıl en az bir sergi düzenine geri döndü.

Ünlü Takı Tasarımcısı Emine Nur Metin, çalışmaları hakkında şunları kaydetti: "Doğa benim için çocukluğumdan bu yana “ben” olduğumu hissettiğim bir boyut oldu. İçimdeki şiiri, ‘82’den sonra kelimeler yerine takıya dönüştürmeyi seçtim. İçimdeki şiir doğa güzelliklerini seyrettiğim zaman dilimlerinde olduğu için de, bu şiirin görüntüleri bitki formları oldu. 

Doğanın düş gücü beni her zaman aşar. Onun için de dünya denen bu botanik bahçesini gerçekçi bir tavırla yorumlamaya çalışırım. Takılarım elimden geldiğince bitkinin gerçeğine yakın olur. Ben takılarımı biraz da resim yapar, şiir yazar gibi yaparım. Aynı temayı defalarla işlerim, ama tabii sonuçlar çok farklı olur.

Takı da, resim ve heykel kadar özgün ve özgür bir sanattır. Bu nedenle işin her aşaması elimden geçer. Takılarım küçük heykellerdir. Dokunulabilen, taşınabilen, takılabilen; şu halde tüm çevreyle devamlılık içinde bir iletişimi olan, bedensel heykeller. Kendi içimdeki şiiri küçük küçük böldüm, takılara çevirdim... Kadınların da kişisel şiirleri olsun diye..

“Bu azgınlığa ve kudurganlığa karşı, güzelliğin bütün gücü bir çiçeğin açışından fazla olmasa bile...” Ruhumdaki böylesi isyan ve tepkiler, yaptığım bu bitki formlarıyla azıcık soğur... Bilirim ki  sevgi ve sorumluluk küçücük bir çiçeğin hayatının gizidir. 

2016’dan bu yana sergilerimin adları, Çiçeksiz Sokaklar, Mevsimler, Corona Günlerinde Özlediklerim, Rengarenk, Bir Gezi Sergisi: İsviçre, Çiçekleri Ezmeden... Her biri duygularımı, yaşama bakışımı, yaşamımı özetleyen sergiler. 

Bu sergimin adı da, T.S.Eliot’un bir şiirinden hareketle

“Ayların en zalimidir Nisan.

leylaklar açtırır kara toprakta...”

Bakırcı tekniğiyle çalıştığım 1000 & 925 ayar gümüş, organik malzeme, deri ve yarı kıymetli taşlara ek, bu yıl çok cam var takılarımda. Ömür Duruerk’in üflediği camlardan başka çok da cam boncuk kullandım. Sergilerimin kendi kararlarını vermek gibi bir huyu vardır. Adı bile yolda değişebilir. Başladığımda aklıma gelmeyenler eklenir, tasarladıklarım sahneden çıkar… Doğrusu bu kez de beni şaşırtan hafif, uçucu takılar çıktı ortaya."

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
15 Nisan, 2025 14:29 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları yer aldı.

Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibarıyla sona ermesinin ardından denize açılan tekneler ilk günlerinde bol miktarda palamut avlarken bu bolluk daha sonra hamsi ve istavrit avı ile devam etti.

Balıkçılar son yılların en bereketli sezonunu yaşadıklarını belirtirken, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçılarının getireceği istavrit, mezgit, barbun gibi çeşitlere bakacaklarını söylediler.

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Bu sezon tezgahlarda her çeşit balığın yer aldığını belirten balıkçılardan Adem Kaygusuz, "Bu sezon palamut, hamsi, istavrit, mezgit açısından bereketli geçti. Şükürler olsun bu sezon denizde her çeşit balık vardı herkes para kazandı. Dün gece itibariyle yasak başladı tezgahlarda ağırlıklı olarak istavrit, mezgit, çupra, alabalık, somon çeşitleri bulunuyor. Bundan sonra genelde kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği olta balıklarını satacağız. Sezon bitince ağırlıklı olarak somon, kültür, levrek, çupra, alabalık gelir. Bu sezon kalkan balığı da bol geldi fiyatları 500-700 TL’ye kadar geriledi. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 250 TL, somon 150-175 TL, levrek, çupra 350 TL, alabalık 150-200 TL arasında. Ramazan’da istavritin kilosu 100-125 TL iken sezon bitimine yakın teknelerin çoğu paydos ettiği için fiyatı 200 TL’ye kadar çıktı" dedi.

Balıkçılardan Turgay Memiş, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yer alacağını kaydederek, "Bu sezon mükemmel geçti artık yasak başladı. Bundan sonra tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları olur. Kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği istavrit, mezgit gibi çeşitler tezgâhlarda yer alır. Bundan sonra ağırlıklı olarak levrek, somon, alabalık satılır. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 300 TL, bundan sonra fiyatlar daha da yükselir diye tahmin ediyordum. Kültür balıklarının fiyatı da 200-350 TL arasında değişiyor" diye konuştu.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.