Karabük’ün Eflani ilçesinde ki İncüğez Şelalesi keşfedilmeyi bekliyor

Karabük’ün Eflani ilçesinde ki İncüğez Şelalesi keşfedilmeyi bekliyor

Yayın: 16.09.2023 19:30
Paylaş:
A+ A-

Karabük‘ün Eflani ilçesinde yaklaşık 30 metre yükseklikten akan İncüğez Şelalesi’nin, dört mevsim ziyaret edilebilir bir bölge haline gelmesi amaçlanıyor.

İlçeye yaklaşık 12 kilometre uzaklıktaki Demirli köyünün İncüğez Mahallesi’nde bulunan şelale, ziyaretçilerine huzurlu vakit geçirme imkanı sunuyor.

Az sayıda kişinin bildiği, yaklaşık 30 metrelik kayalıklardan dökülen şelale, doğa tutkunları tarafından keşfedilmeyi bekliyor.

– “Bunlar bölgemizin hakikaten saklı kalmış güzellikleri”

Eflani Belediye Başkanı İbrahim Ertuğrul, AA muhabirine, şelalenin, 1451 yılında yaptırılan Küre-i Hadid Camisi ile kaya mezarlarının, kaya tünellerinin ve tapınakların da içinde yer aldığı vadide bulunduğunu söyledi.

Saklı kalan şelalenin keşfedilerek kentin tanıtımına ve turizmine katkı sağlamayı hedeflediklerini dile getiren Ertuğrul, “Yaklaşık 30 metre mesafeden suyun döküldüğü bir şelale. Bu şelaleyi besleyen su, köyün içinden doğuyor.” dedi.

Ertuğrul, bölgenin yeteri kadar tanıtılmadığını, bundan sonra tanıtım faaliyetlerine ağırlık vereceklerini belirterek, “Yine aynı mevkide ‘saklı mağara’ ismini verdiğimiz mağaramız var. İçinde çok değişik şekillerin olduğu, hakikaten renk cümbüşü ve şekil zengini bir mağaramız var. Bunlar bölgemizin hakikaten saklı kalmış güzellikleri, değerleri diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Bir konsept dahilinde ilçenin güzelliklerini ortaya çıkarmaları gerektiğini anlatan Ertuğrul, “Geçen yıl Karabük Bisiklet Derneğiyle burada bir rota düzenledik. 65 kilometrelik bir rota. Bisikletlilerimiz bu güzergahtan geçti. Bu tür etkinliklerle de buraları tanıtmamız gerekiyor. En önemlisi de konaklama tesisiyle entegre etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Ertuğrul, herkesi ilçenin tarihi ve doğal güzelliklerini görmeye davet etti.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.