Anadolu Ajansı tarafından
24 Ekim, 2023 08:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-

İsrail savaş suçlarını meşrulaştırmak için Filistinlileri “insanlık dışı varlıklar” olarak gösteriyor

İSTANBUL (AA) - HALİL İBRAHİM MEDET - Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmasından sonra İsrail'in, Gazze'deki sivil alanlara yönelik saldırılarını meşrulaştırmak için "insandışılaştırma" stratejisini kullandığı belirtiliyor.

Londra Queen Mary Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi İsrailli Prof. Dr. Neve Gordon, AA muhabirine, İsrail ordusunun işlediği savaş suçlarını meşrulaştırma yöntemlerini değerlendirdi.

Prof. Dr. Gordon, siviller, sivil alanlar, hastalar, yaralılar, sağlık personeli ve korunan alanlara direkt veya dolaylı saldırıların genel olarak savaş suçu sayıldığını belirterek, İsrail'in Gazze'de elektrik ve suya erişimi engelleyerek de savaş suçu işlediğini söyledi.

İsrail'in Gazze'de yasaklı silah kullanması ve hastaneleri hedef almasının savaş suçu olduğunun altını çizen Gordon, şöyle devam etti:

"Devlet ordularının kendilerini ahlaki olarak görmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Ahlak ordusu olmak için savaş kanunlarına uymak zorundasınız. İsrail'in yaptığı da eylemlerini savaş hukukuna göre yapıldığını gösterecek şekilde yorumlamak ve dolayısıyla bunun ahlaki olduğunu iddia etmek. İsrail'in ahlak iddiasını ortaya koymak için yaptığı da budur. İsrail aynı zamanda ahlaksız oldukları iddiasıyla Filistinlileri insandışılaştırıyor. Filistinliler barbar, ilkel, savaş kanunlarından anlamayan, sivil-savaşçı ayrımı yapmayan insanlar olarak ve dolayısıyla ahlaksız olarak tanıtılırken, İsrail'in de sivilleri korumaya çalıştığı iddia ediliyor. Gerçek şu ki İsrail, Filistinlilerden daha fazla sivil öldürüyor ve bu da İsrail'in ahlak iddiasındaki sorunları açığa çıkarıyor."

- "Gazze halkının insan olarak gösterilmemesi soykırımsal şiddetin bileşeni"

Gordon, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın "insansı hayvanlarla savaşıyoruz" ifadesinin işlenen savaş suçlarını meşrulaştırma stratejisine açık örnek olduğuna dikkati çekerek, İsrailli sosyal medya hesaplarında Filistinliler için yapılan "sıçan" veya "yılan" benzetmelerinin, sivillerin ölümünü meşrulaştırmak için onları insanlıktan çıkarma çabası olduğunu kaydetti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu'nun Gazze'nin "şeytani bir kötülük şehri olduğunu" ve "orada yaşayan 1 milyon 100 bin sivil Filistinlinin güneye gitmediği taktirde çatışmaya dahil olacağını" iddia edip savaş hukukunu manipüle etmeye çalıştığını aktaran Gordon, şu ifadeleri kullandı:

"Gazze Şeridi'nin su ve elektriğinin kesilmesi, 1 milyondan fazla Gazzeliye evlerini terk etme talimatı verilmesi ve Gazze Şeridi genelinde sivil bölgelerin yaygın şekilde bombalanması 'soykırımsal misilleme' niteliği taşıyor. Gazze halkının insan olarak gösterilmemesi, insansı hayvan, fare, şeytan şeklinde isimlendirilmesi soykırımsal şiddetin bileşeni. Tarihin bu anında yapmamız gereken aslında tüm bunları durdurmak."

- "Tarihin gördüğü en asimetrik savaşlardan birine tanıklık ediyoruz"

Gordon, çatışmalarda şiddetin azaltılmasının hedeflenmesi gerektiğinin altını çizerek, bunun yolunun yaşamını yitirenlerin birer insan olduğunu vurgulamaktan geçtiğini ifade etti.

Öldürülen her bir insanın ismi, ailesi, çocukları, kardeşleri ve arkadaşları olduğunu anımsatan Gordon, "Bu insanların yarım kalmış hayalleri var ve sizin benim gibi etten ve kemiktenler. Yok edilen her yaşamın önemli olduğunu anlamak gerekiyor." dedi.

Gordon, çatışmalarda hayatını kaybeden sivilleri "ikincil hasar" olarak adlandırmanın çok korkunç olduğunu vurgulayarak, "Kimse ikincil hasar olarak adlandırılmak istemez. Biz hayatta bir amacı olan arkadaşları ve aileleri olan insanlarız. Bu tür terimler bir nevi alanı sterilize etmeyi amaçlıyor ve daha fazlasına izin veriyor." diye konuştu.

İsrail'in Filistinlilerden çok daha gelişmiş silahlara sahip olduğunu hatırlatan Gordon, "Bir yönüyle tarihin gördüğü en asimetrik savaşlardan birine tanıklık ediyoruz. Batılı ve uluslararası liderleri bölgeye uçak gemileri göndererek yangını körüklemek yerine gerilimi azaltma ve şiddeti durdurma çağrısında bulunmaya zorlamak için çabalamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Gordon, Batı medyasının öldürülenlerin insan olduğunu ve işgal altındaki topraklarda İsrail ve Filistin arasındaki yapısal eşitsizliğe dikkat çekmesi gerektiğini kaydederek, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Hamas ve İsrail'i müzakere masasına getirmek için çabalamalıyız. İki tarafın da elindeki rehinelerin takasını ve ateşkesi konuşmalarını sağlamaya uğraşmalıyız. Sadece ateşkesi konuşmak yeterli değil ayrıca Batı Şeria ve Gazze üzerindeki kolonileştirmenin de kalkmasını konuşmak gerekiyor. Ürdün Nehri ve Akdeniz arasındaki yerlerde bir demokrasi anlaşmasına varılması için çabalamalıyız."

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 09:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-

20 ülkeye yapılan hamsi ihracatından 9 milyon doların üzerinde döviz geliri elde edildi

Türkiye’den balık avı döneminde 20 ülkeye yapılan hamsi ihracatından toplam 9 milyon 171 bin 538 dolar döviz girdisi sağlandı. En fazla hamsi ihracatı Belçika’ya, en az hamsi ihracatı ise Irak’a yapıldı.
Türkiye genelinde 1 Eylül 2024-15 Nisan 2025 tarihleri ortasını kapsayan balık avı döneminde 20 ülkeye yapılan hamsi ihracatından toplam 9 milyon 171 bin 538 dolar döviz girdisi elde edildi. Hamsi ihracatında 2 milyon 783 bin 30 dolar ile Belçika birinci sırayı alırken, bu ülkeyi 2 milyon 615 bin 636 dolar ile Fransa, 1 milyon 139 bin 164 dolar ile Almanya izledi. Ülkemizden 20 ülkeye yapılan hamsi ihracatında toplam 2 milyon 606 bin 160 kilogram karşılığı 9 milyon 171 bin 518 dolar girdisi sağlanırken, en fazla ihracat 6 milyon 647 bin 968 dolar ile Samsun’dan yapılırken, en az ihracat ise 414 dolar ile Hatay vilayetinden gerçekleşti. 20 ülkeye yapılan ihracat sayıları şöyle:
"Belçika 2 milyon 783 bin 30 dolar, Fransa 2 milyon 615 bin 636 dolar, Almanya 1 milyon 139 bin 164 dolar, Ukrayna 1 milyon 45 bin 625 dolar, Birleşik Devletler 691 bin 906 dolar, Birleşik Krallık 302 bin 777 dolar, İspanya 192 bin 750 dolar, Hollanda 176 bin 335 dolar, KKTC 60 bin 325 dolar, Birleşik Arap Emirlikleri 34 bin 252 dolar, İsveç 29 bin 843 dolar, Kanada 26 bin 235 dolar, İsviçre 25 bin 839 dolar, Gürcistan 23 bin 393 dolar, Romanya 10 bin 451 dolar, Yunanistan 5 bin 469 dolar, Azerbaycan 5 bin 375 dolar, Dubai 2 bin 689 dolar, Suriye 414 dolar, Irak 30 dolar."
Hamsi ihracatı yapılan vilayetler sıralamasına nazaran ise Samsun 6 milyon 647 bin 968 dolar, İstanbul 1 milyon 186 bin 520 dolar, Trabzon 476 bin 480 dolar, Balıkesir 282 bin 393 dolar, Bursa 217 bin 195 dolar, Adana 214 bin 221 dolar, Ordu 79 bin 843 dolar, İzmir 39 bin 188 dolar, Mersin 10 bin 389 dolar, Tekirdağ 10 bin 264 dolar, Çanakkale 3 bin 900 dolar, Edirne 2 bin 762 dolar, Hatay 414 dolar olmak üzere toplam 13 vilayetten hamsi ihracatı gerçekleştirildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.