EĞER ÖLMESEYDİK

EĞER ÖLMESEYDİK

Yayın: 14.11.2023 12:43 |Güncelleme: 03.01.2024 14:32
Paylaş:
A+ A-

“Eğer insanlar ölümsüz olsalardı neler yaşarlardı ve dahi bu dünya nasıl bir yer olurdu?” diye biraz düşündüğümüzde, bariz bir şekilde kafamız allak bullak oluveriyor.

İnsanın yaşaması için gerekli ortamı bu dünyada doğduğumuzda hazır halde buluyoruz. O ortam; sıcak bir aile yuvası, bir barınak, alıp verebileceğimiz bir nefes, sağlıklı bir beden için temiz ve dengeli bir beslenme, talim ve terbiye için kaliteli bir okul, ekonomik bağımsızlığı sağlayacak ve sevilerek yapılacak bir iş ortamı, kendisinde huzur bulunacak, hastalıkta ve sağlıkta destek alınacak ve destek verilecek, geleceğe hayırlı evlat bırakılacak bir eş sahibi olma, yaşlılıkta huzuru evde bulacak bir şanslılık olabilir.

Bakınız fiziki nedenlerden çok psikolojik bahislerden konu açmış bulunmaktayım. Yukarıdaki değinmelerden bir ya da bazısı hayattayken tökezlemeye başladığında insanın dünyası ya hızlıca dönmeye ya da çok yavaşlamaya başlayabilir, dışarıdaki dünyada hayat akıp giderken.

İnsanın bir günü diğer gününü tutmaz. Çeşitli ve çetrefilli imtihanlarla sınanmakta ve buna sabır gösterip gösteremeyeceği hususunda denenmektedir. Demek ki bu dünya; çeşitli zorlukların, haksızlıkların, adaletsizliklerin, tufanların, bazen kasırgaların, soğuğun ve de sıcağın dünyasıdır. Bu dünya; ayrılıkların, ihanetlerin, çekememezliklerin, iftiraların ve savaşların dünyasıdır.

Yarın ne olacağını bilmediğimizi bırakın; dünyaya bizi kimin getireceğini, hangi coğrafyada doğacağımızı, hangi dili konuşacağımızı, kardeşlerimizi bile seçemediğimiz bir dünya burası.

Sevindirici olan da belki şudur: Bu dünya bir tarladır. Bu tarlaya ne ekip ne biçeceğimiz bize bağlıdır. Daha önce tarlada ne yetiştirip ne biçenleri araştırıp bulmak da elbette bizim vazifemizdir. İyiliği arayıp bulmak bize düşen bir görevdir.

O zaman gerçek vatan burası değildir. Sınırlı vatandan sınırsız vatana göç edip geri dönmeyenleri görüp de bu dünya bize sonsuz tahsis edilmiş bir emanetmiş gibi davranmak biraz saflık olmuyor mu acaba. “Vatanını en çok seven; görevini en iyi yapandır.” sözünü biraz genişletelim isterseniz. Vatan neresi? Memleket neresi? Görev nedir? Vazife ne?

Ölümün ne zaman geleceği ve insanın ne vakit dar’ul-bekaya göçeceği de bir muamma. Yarına senedimiz yok. Vakti belli olmayan bir şeye hazır olmak da onu çokça düşünüp çokça tahayyül etmekle mümkün olabilir belki. Çünkü insanlar nasıl yaşarlarsa öyle ölürler. Nasıl ölürlerse öyle dirilirler.

Yaşayan her canlı gibi her insan da ölümü tadacaktır. Ölüm faslı, aslı itibariyle yok olmak olmadığından sadırlarımıza biraz olsun şifa oluyor bu, bir ab-ı hayat içmiş gibi.

Bir gün ölmek için her gün yaşamıyor muyuz? Bilmediğimiz belli bir süre bu dünyada yaşıyor, yine bu dünyada ölmüyor muyuz?Belli ki; başka bir dünyanın sonsuzluğuna uçuyoruz.

Eğer insanlarölmeselerdi, yine böyle bir dünyada yaşar,yine böyle bir dünyada ölürlerdi;bir yerlerde sonsuz yaşamak için.

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Hakemin inanmadığı takım arkadaşını kucağında taşıdı

Yayın: 20.05.2024 15:09
Paylaş:
A+ A-

Karabük 1. Amatör Kümeyi 15’te 15 yaparak namağlup tamamlayan ve şampiyonluk maçında Eskipazar Belediyespor’u yenerek Bölgesel Amatör Ligi (BAL) için Safranboluspor ile play out final maçına çıkan ve normal süresi golsüz sona eren karşılaşmanın uzatma devrelerinde bulduğu gollerle tarihi bir başarıya imza atan ASD Eflanispor’da yüzler gülüyor.

MAÇTA DİKKAT ÇEKEN KARE

Dr. Necmettin Şeyhoğlu Stadyumu’nda oynanan ve her iki takım taraftarların yoğun ilgi gösterdiği kritik karşılaşmanın uzatma dakikalarında yaşanan bir görüntü taraftarları adeta çileden çıkardı. Uzatma bölümlerinin oynandığı maçın 121. dakikasında Eflanispor’un 11 sırt numaralı oyuncusu Souleyman Dokom bir pozisyon sonrası sakatlandı. Maçın hakemi futbolcunun sakatlığını inandırıcı bulmayınca oyunu devam ettirdi. Maç durunca takımın Senegalli golcü futbolcusu Ousmane Fall yürümekte zorlanan arkadaşını kucağına alarak oyun alanının dışına taşıdı. Fall’in bu davranışı tribünlerden büyük alkış alırken, hakemin yanlı tutumu da protesto edildi.

ŞAMPİYONLUĞUN KAHRAMANI BAŞKAN TOPÇU

Karabük’te iş, siyaset ve spor alanında yaptığı başarılı çalışmalarla adından övgüyle söz ettiren ASD Eflanispor Kulüp Başkanı İrfan Topçu kariyerine şampiyonluk yazdırdı.

2 yıl önce yeni bir oluşum yaparak 20 yıl aradan sonra Eflanispor’u amatör kümeye taşıyan Topçu geçen yıl son anda kaçırdığı şampiyonluk maçından sonra yine pes etmedi kadrosuna yaptığı takviyelerle ligi namağlup bitirip final maçlarının ardından BAL ligine yükseldi.

Karabük’te hafızalardan silinmeyecek kısa sürede büyüleyici zafere imza atan Topçu ticaret ve siyasetteki başarısını futbol ile taçlandırdı.