Enkazdan çıkardığı Atatürk rölyefini dükkanının önünde sergiliyor
Hatay'da 6 Şubat'taki depremlerde yıkılan bir kamu binasının dış cephesinde yer alan Atatürk rölyefini enkazda molozların arasından bulup çıkaran esnaf, temizlediği rölyefi dükkanının önünde sergiliyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde, esnaf Seyfi Akgün'ün merkez Antakya ilçesi Habib-i Neccar Mahallesi'ndeki beyaz eşya satışı yaptığı iş yeri yıkıldı. Akgün, bu bölgede daha önce bir kamu binası olarak kullanılan binanın da yıkıldığını, yapının dış cephesindeki büyük Atatürk rölyefinin ise enkazda molozlar arasında kaldığını fark etti. Atatürk kabartmasının molozlar arasında kalmasına gönlü razı olmayan Akgün, arkadaşlarının da yardımıyla enkazdan çıkardığı rölyefi temizleyip konteyner dükkanının önüne koydu. Seyfi Akgün, AA muhabirine, yıkılan kamu binasının enkazında Atatürk rölyefini görünce bulunduğu yerden çıkardıklarını söyledi. Akgün, "Atatürk'ün yere düşmesine gönlümüz razı gelmedi. O yüzden bir resim de olsa bazı değerlerimiz vardır. Bayrağı biz yerde görsek Türk vatandaşı olarak bayrağımızı yerden kaldırırız. Atatürk'ün resmini de biz yerden kaldırdık. Layık olduğu, daha güzel bir yere koymayı düşünüyoruz." dedi.
"Burada kalıp mücadelemizi sürdüreceğiz"
Atatürk'ün sadece rölyefine sahip çıkmadıklarını, onun emaneti Hatay'a da sahip çıkacaklarını vurgulayan Akgün, şöyle konuştu: "Atatürk ne dedi? 'Hatay benim şahsi meselemdir.' Dolayısıyla bu söz çok anlam yüklü bir söz. Hatay, Atatürk'ün şahsi meselesiyse o da bize emanettir. Hatay da bize emanet olduğu için buraya sahip çıkacağız. Ben normalde aslen Trabzonluyum. 50 yıldır Hatay'da yaşıyorum. Dedelerim gelmiş buraya. Biz istesek buradan Trabzon'a gidebilirdik. Şu an yaylalarda temiz havada yaşayabilirdik. Bu zamana kadarki çalıştığımız, biriktirdiğimiz maddiyat bizi bundan sonra daha güzel şehirlerde İstanbul'da, Ankara'da, Trabzon'da yaşatabilirdi. Ama biz Hatay'da kalıp mücadele etmeyi seçtik. Hatay'ı yüz üstü bırakmak istemedik. İyi günde buranın ekmeğini yiyip de kötü günde buradan kaçmak olmaz. Bu yüzden Hatay'a sahip çıkacağız. Ben burada bir esnafım. Burada bulunmaktaki amacım mal satıp para kazanmak değil. Konteynerde yaşayan bir hemşehrimin bir buzdolabı lazım olduğu zaman da ona bir buzdolabı, çamaşır makinesi alabileceği bir iş yeri olsun diye bu zor şartlarda burada kalmayı tercih ettik." Akgün, Hatay'da kalmanın belli zorlukları olduğunu ancak buna rağmen Atatürk'ün emanetine sahip çıkacaklarını, kentin eski güzel günlerine dönmesi için çalışacaklarını dile getirdi. Umutlarını kaybetmediklerini ve Hatay'da kalıp mücadele etmeyi sürdürdüklerini belirten Akgün, "Herkes buradan giderse Hatay bir hayalet şehir olacak. Biz bunu istemiyoruz. Burada kalıp mücadelemizi sürdüreceğiz. Hatay bizim için çok önemli bir emanet. Biz bu toprağa sahip çıkacağız." ifadelerini kullandı.
Hayatını kaybeden özel bireyin doğum günü gözyaşlarıyla kutlandı
Bolu’nun Mudurnu ilçesinde, hayatını kaybeden özel birey Yusuf Can Kahraman’ın 27. yaşı anısına doğum günü kutlaması düzenlendi. Kutlamada his dolu anlar yaşandı.
Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Alpagut köyünde yaşayan Fatma ve Şaban Kahraman çiftinin oğlu Yusuf Can Kahraman, spastik engelli olarak dünyaya geldi. Ailesinin gözü üzere baktığı Yusuf Can Kahraman, 26 yaşında hayatını kaybetti. Vefatından 42 gün sonra doğum günü olan Yusuf Can Kahraman için ailesi, arkadaşları ve fizyoterapisti tarafından rehabilitasyon merkezinde 27. yaş günü anısına bir doğum günü kutlaması düzenlendi. Kutlamada Yusuf Can Kahraman için pasta kesildi. His dolu anların yaşandığı aktiflikte, Kahraman’ın annesi ve babası gözyaşlarını tutamadı.
Rehabilitasyon merkezinde anılarını hatırladığını söyleyen acılı baba Şaban Kahraman, "Geldiğimiz günleri hatırlıyorum biraz hüzünlendim. Koskoca 27 yıl, yapacak bir şey yok. Buraya geliyorduk. Getirdiğim de markete de götürüyordum onu. O anlar aklıma geldi. Çok uğraş ettik" dedi.
Can’ın fizyoterapisti Dilek Genç ise, "En son seansa gittiğimde doğum gününü sormuştum. Notlarıma kaydetmiştim. Aslında onunla birlikte kutlayacaktık lakin bu türlü anmak nasip oldu" diye konuştu.
Yusuf Can Kahraman’ın rehabilitasyon merkezindeki öbür bir arkadaşı ise hislerini söz ederek Şaban Kahraman’a sarılarak tesellide bulundu.