5000 Evler Mimar Sinan Ortaokulunda öğrenci velisi olan bir şahsın sınıfa girerek öğretmen ve öğrencilere yönelik şiddet uygulaması ile ilgili Eğitimciler Birliği Sendikası Kabük 1. Nolu Şubesinden tepki geldi Eğitimciye şiddete HAYIR !
Eğitimciler Birliği Sendikası Karabük 1. Nolu Şube Başkanı Zeki Öz, Mimar Sinan Ortaokulunda bir veli tarafından öğretmen ve öğrencilere karşı şiddet uygulaması ile ilgili okul önünde basın açıklaması yaptı. Sendika olarak bu ve benzeri olaylara duyarsız kalmayacaklarını belirten Başkan Öz, olayın faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için her türlü çalışmayı yapacaklarını söyledi. Sendika üyeleri ile birlikte Mimar Sinan Ortaokulu bahçesinde basın açıklaması yapan Öz”6 Mart Çarşamba günü Mimar Sinan Ortaokulunda menfur bir hadise ile karşılaştık. Kendisi de bu okulun velisi olan bir şahıs saat 14.50 civarında okula gelmiş herhangi bir izin almaksızın sınıfa girmiş bir öğrenci ve bir öğretmeni diğer öğrencilerin önünde darp etmiş ve tartaklamıştır. Olaya müdahale etmeye çalışan ve öğrencisini korumak için çabalayan öğretmen arkadaşımız da şiddete uğramıştır. İlgili şahıs âdeta eğitim kurumunda terör estirmiştir. Yapılan bu şiddet eylemi asla kabul edilemez. Hafife alınamaz. Görmezden gelinemez. Gündemden düşmesi beklenemez. Maalesef benzer olaylar sıkça yaşanmaya başlanmıştır. Eğitim çalışanları bazen bu olayda olduğu gibi fiili şiddete maruz kalmakta bazen de psikolojik şiddetin muhatabı olmaktadırlar. En büyük gayesi bu güzel ülkenin çocuklarını milletini ve memleketini seven insani değerleri esas alan bir anlayışla yetiştirmek için mücadele eden öğretmenlerimize karşı yapılan bu çirkin davranışı şiddetle kınıyoruz. Bizim kültürümüzde bizim medeniyetimizde öğretmen eli öpülen insandır. Bilgi ve hikmeti temsil eder. Çocuklar bizim gözbebeğimizdir. Onların arasında yaşanan küçük tartışmalar okulda çözülür. Bu da eğitimin bir parçasıdır. Henüz 11-12 yaşındaki bir çocuğun bir veli tarafından diğer öğrencilerin gözü önünde darp edilmesi asla kabul edilemez. Şiddete uğrayan öğretmenimizin, öğrencimizin ve diğer öğrenci ve öğretmenlerin ciddi bir travma yaşadıkları aşikardır. Burada yapılan saldırı bütün öğretmenlere ve eğitim camiasına yapılmıştır. Şiddet, her geçen gün artmakta, farklı faillerle yeni kulvarlar bulmakta, en uzağında olması gereken yerlere bile girmekte; toplumsal bağlarımızı çözmekte, geleceğimizi karartmaktadır. Toplumsal değerlerimiz erozyona uğramakta, insana saygı azalmakta, hürmet yerini şiddete bırakmaktadır. Geleceğimizin mimarı eğitimcilerimiz, ince bir sanatı icra ederken kaba bir muameleye maruz kalmaktadır.Eğitim çalışanlarına yönelen şiddetin genel ve yaygın bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldiğini göstermektedir.Şiddeti önleyecek önemli bir aktör olması gereken eğitimciler maalesef şiddetin mağduru durumuna gelmiştir. Eğitimcinin itibarını artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirleri almak zorundayız. Eğitimci, şiddete karşı yasal güvenceyle korunan, kendisi bizzat şiddeti önleyen; eğitim ise şiddeti ortadan kaldıran bir enstrüman olmalıdır.Bunun için, yetkili kişi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün eğitim camiası, siyasiler, mülki idareler, aydınlar, gazeteciler, aileler bu konuda büyük bir aile olduğumuz şuuru ve duyarlılığı ile sorumlu davranmalıdır. Herkesi ilgilendiren, herkesin ilgili olduğu bir meselede, toplumsal duyarlılık bilinci ve farkındalık oluşturmak için herkesin yapacağı bir şey mutlaka vardır, olmalıdır. Mevcut düzenlemelerin caydırıcı olmadığı, bilakis şiddeti beslediği artık görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Yapılması gereken, medeniyet değerlerimizi merkeze alan bir kültür seferberliğine ve eğitim programına geçmektir. Eğitim merkezli düzenlemeler ciddi bir duyarlılık ve sorumlulukla yeniden tanzim edilmelidir. Öğretmenlik mesleğine itibar kazandırılmalı, eğitim çalışanlarımız saldırılara açık, korumasız, korunaksız, güvensiz bırakılmamalıdır. Çocuklarımızı, umudumuzu, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz her bakımdan korunmalı, etkinleştirilmelidir. Eğitimciler Birliği Sendikası olarak bu ve benzeri olaylara asla duyarsız kalmayacağız. Bu menfur olayın takipçisi olacağız. Olayın faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Karısını sokak ortasında öldüren şahsın yeğeni tutuklandı
Samsun’un Canik ilçesinde boşanma kademesindeki eşini sokak ortasında öldüren şahsın yanında olay yerine giden yeğeni çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olay, Canik Karşıyaka Mahallesi Ok Sokak’ta dün akşam saat 22.15’te meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, tır şoförü Emrah Akpınar (38), boşanma etabında olduğu, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan 3 çocuk annesi eşi Emine Akpınar’a (36) sokak ortasında tabancayla kurşun yağdırdı. Silah sesleri üzerine olay yerine polis ve sıhhat takımları sevk edildi. Olay yerine giden polis ve sıhhat takımları Emine Akpınar’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Polis olaydan sonra kaçan Emrah Akpınar’ı yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili cinayet ofis takımları, Emrah Akpınar’ın yanında olay yerine giden yeğeni A.Ö.’yü (25) İlkadım ilçesi Çatalarmut Mahallesi’nde gözaltına aldı. A.Ö., Samsun Adliyesine sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye tabir veren ve suçlamaları kabul etmeyen A.Ö., mahkemece tutuklanarak Samsun T Tipi Kapalı Cezaevine gönderildi.
Kayıplara karışan Emrah Akpınar’ın 2016 yılında İlkadım ilçesi Liman Mahallesi’nde tartıştığı ağabeyi İdris Akpınar’ı (33) da bıçaklayarak öldürdüğü ve yargılandığı mahkemece 16 yıl 8 ay mahpus cezasına çarptırılıp yaklaşık 5 yıl evvel cezaevinden tahliye edildiği öğrenildi. Polis Emrah Akpınar’ın yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.
Öte yandan Emine Akpınar’ın cenazesi, Derecik Mezarlık Camisi’nde öğlen vakti kılınan cenaze namazının akabinde Derecik Mezarlığında gözyaşları içinde toprağa verildi.
Anonim
•bu benim türkçe öğretmenim