Koç Üniversitesi, İşletme Okulları Etki Sistemi’nde yer almaya hak kazandı

Koç Üniversitesi, İşletme Okulları Etki Sistemi’nde yer almaya hak kazandı

Anadolu Ajansı
Yayın: 23.05.2024 12:36
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü, “The European Foundation for Management Development” (EFMD) tarafından verilen İşletme Okulları Etki Sistemi (BSIS) payesini almaya layık görüldü.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, ekonomi, işletme ve uluslararası ilişkiler arasındaki ortak çalışmaları eğitim ve araştırma programlarına yansıtmayı en önemli öncelikleri arasında gören Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile İşletme Enstitüsü, Türkiye'de BSIS'i alan ilk kurum oldu.

BSIS değerlendirmesi, öğrenci kabulleri, araştırma ve eğitim alanındaki etki, iş piyasası sonuçları ve kurumun yerel ekonomiye katkısı gibi konuları kapsıyor. İşletme okulları finans, eğitim, iş geliştirme ve istihdam, entelektüel, sosyal, imaj ve bölgesel ekosisteme katkı konularındaki etkileri açısından değerlendiriliyor. Dünyada bu listede yükseköğrenim kurumlarıyla yerini alan 20'nin üzerinde ülke bulunuyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen BSIS Direktörü François Bonvalet, Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile İşletme Enstitüsü'nü, öğrenci başarısına ve toplumsal gelişime etkili katkılarıyla ilk kez BSIS payesini almaya hak kazandıkları için tebrik ettiklerini kaydetti.

Bonvalet, “Çeşitliliğe, yeniliğe ve sürdürülebilir uygulamalara olan bağlılıklarıyla, eğitime bütünsel yaklaşımları, olağanüstü öğretim üyesi kadroları ile birlikte müfredatları, iş birlikleri ve girişimleriyle yankı uyandırarak, hem küresel pazarı hem de yerel toplumlarını zenginleştiriyorlar.” ifadelerini kullandı.

Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şuhnaz Yılmaz Özbağcı, Koç Üniversitesi olarak, bir yandan araştırma ve eğitim alanında mükemmeliyet hedefleri doğrultusunda azimle ilerlerken, aynı zamanda da sürdürülebilir bir gelecek için çalışan sorumlu liderler yetiştirerek topluma olumlu bir etki yapmaya kararlı olduklarını vurguladı.

Özbağcı, “BSIS süreci, etkimiz hakkında bize değerli içgörüler kazandırdı ve iyileştirme fırsatları sundu. BSIS payesini almak, hem yerel hem de uluslararası alandaki olağanüstü katkılarımızı açıkça yansıtıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Nilüfer Aydınoğlu, dahil oldukları BSIS topluluğunu akademik, kurumsal ve sosyal ortaklarının ve tüm sivil toplum paydaşları arasındaki köprü rollerini güçlendirerek devam ettirmek için kuvvetli bir esin kaynağı olarak değerlendirdiklerini aktardı.

Yapay zekanın, inovasyonun ve hızlı değişimin yaşamsal değer taşıdığı günümüzde Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü lisansüstü programlarının teknoloji ve bilimsel gerçekler üzerine temellendirilmiş yaklaşımıyla akademik, ekonomik ve sosyal ilerlemeye katkıda bulunmaya devam edeceğini ifade eden Aydınoğlu, “Çalışmalarımız, ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) uygulamalarını ele alan, hak temelli çalışma ortamlarını destekleyen ve bilgi-çözüm arasındaki boşluğu kapatmaya yönelen araştırma ve araştırmaya dayalı eğitim faaliyetlerine odaklanacaktır.” dedi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Coğrafi işaretli ürünlerin pazar alanı genişliyor

Yayın: 07.07.2024 13:12
Paylaş:
A+ A-

Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından geçen yıl coğrafi işaret tescil belgesi verilen peynir, başta İstanbul, İzmir, Ankara ve Mersin olmak üzere birçok ile gönderiliyor.

Hayvancılığın yaygın yapıldığı Muş’ta üretilen “Muş eski kaşarı”nın pazar alanı genişliyor.

Muş Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansının girişimleriyle Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından geçen yıl coğrafi işaret tescil belgesi verilen “Muş eski kaşarı” birçok şehirden talep görüyor.

Tescil belgesinin alınmasıyla marka değeri artan kaşar peyniri, yazın yaylarda otlatılan hayvanlardan elde edilen sütle yapıldıktan sonra 6 ay boyunca soğuk hava depolarında bekletiliyor.

Daha sonra paketlenerek satışa hazır hale getirilen peynir, başta İstanbul, İzmir, Ankara ve Mersin olmak üzere birçok ile gönderiliyor.

Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Gün, AA muhabirine, bitkisel ve hayvansal üretim kapasitesi konusunda iyi bir konumda olduklarını söyledi.

Muş’ta tarıma elverişli 357 bin hektar alanın bulunduğunu anlatan Gün, “Çayır, mera alanı ve yaylalarımızla bu rakam 400 bin hektarın üzerine çıkıyor. Polikültür (birden fazla ürün türünün aynı yerde, aynı anda yetiştirilmesi uygulaması) yetiştiriciliğinin önemli olduğu kentte elde edilen ürünlerin hem kalitesi hem de verimi iyi bir seviyede. Mera, çayır ve yaylalardaki ot kalitesinin yüksekliği ve flora çeşitliğinin fazlalığı, elde edilen ürünlerin kalitesi diğer illerimize göre daha iyi seviyede.” diye konuştu.

“Yaklaşık 60 yıldır bu işle uğraşan köklü ailelerimiz var”

Kentteki 8 süt işlemesinin 6’sında kaşar üretildiğini belirten Gün, şunları kaydetti:

“Muş eski kaşarı, yüzde 50’si inek, yüzde 40’ı koyun ve yüzde 10’u da keçi sütünde elde edilen katma değeri yüksek bir ürün. Bu yıl 160 ton Muş eski kaşarı elde edildi. İlimize 55 milyonun üzerinde bir katma değer sağlayacağını öngörüyoruz. İlimizde 235 bin büyükbaş ve 1 milyon 51 bin küçükbaş hayvan var. Süt kaliteli olduğu için Muş eski kaşarı da kaliteli oluyor ve rağbet görüyor. Yaklaşık 60 yıldır bu işle uğraşan köklü ailelerimiz var. Şu an ilimize iyi bir katma değer sağlıyorlar. Kaşarlar, soğuk hava depolarında 6 ay muhafaza edildikten sonra büyük şehirlere sevk ediliyor.”

Kardeşleriyle yaklaşık 60 yıldır Muş eski kaşarı üreten Hanefi Rençber ise “Yüksek ve verimli yaylalardan işletmemize gelen sütü hijyenik koşullarda kaşar peynirine dönüştürüyoruz. Tesiste sütleri işledikten sonra kaşar peyniri yapıyoruz. Bu kaşarı 6 ay beklettikten sonra başta İstanbul, İzmir, Ankara ve Mersin olmak üzere birçok kente gönderiyoruz.” ifadelerini kullandı.