Havuç kabuğundan elde edilen melanin bileşiğinin antikanser özelliği belirlendi

Anadolu Ajansı
Yayın: 28.07.2024 12:30
A+ A-

ÇORUM (AA) – Hitit Üniversitesinde yürütülen proje kapsamında havuç kabuğundan elde edilen melanin bileşiğinin akciğer hücreleri üzerindeki antikanser özelliklerinin belirlendiği bildirildi.

Rektörlükten yapılan yazılı açıklamaya göre, makine ve imalat teknolojileri alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesinde, Mühendislik Fakültesi'nden Doktor Öğretim Üyesi Gamze Nur Müjdeci, doğal ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilebilen melaninin özelliklerini araştırmaya yönelik çalışma başlattı.

TÜBİTAK tarafından desteklenen çalışmayla, havuç kabuğundan elde edilen melaninin, akciğer hücreleri üzerindeki antikanser özellikleri ortaya konuldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Müjdeci, çalışmada ulaşılan bulguların, biyoteknoloji ve kanser tedavisi alanlarında yeni ufuklar açma potansiyeline sahip olduğunu bildirdi.

Proje kapsamında birçok tarımsal üründen melanin elde etmek üzere çalışma yaptıklarını bildiren Müjdeci, “Melanin üretirken bölgedeki havuç kabuğu, karpuz kabuğu, kavun kabuğu, soğan kabuğu ve melas üzerinde deneme yaptık. En yüksek miktarda melaninin havuç kabuğundan elde edildiğini tespit ettik. Daha sonra yaptığımız ileri çalışmalarda ise melaninin aynı zamanda antikanser ve antioksidan özelliklerini ortaya koymuş olduk.” ifadelerini kullandı.

Araştırmanın çöp kategorisinde bulunan organik atıkların değerli birer ham madde olarak kullanılabileceğini ortaya koyduğunun altını çizen Müjdeci, şunları kaydetti:

“Havuç kabuğundan elde ettiğimiz melanin, akciğer hücreleri üzerinde belirgin antikanser özellikler sergiledi. Bu bulgular, gelecekteki kanser tedavisi yöntemleri için umut vaat ediyor ve biyoteknoloji laboratuvarımızın üretim odaklı çalışmalarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Melaninin antikanser özelliklerinin yanı sıra, aynı zamanda bir renk maddesi olarak diğer potansiyel kullanım alanları arasında kozmetik ürünler, gıda katkı maddeleri ve biyomalzeme üretimi gibi farklı endüstriler bulunmaktadır. Bu çok yönlü bileşik, çeşitli sektörlerde inovatif çözümler sunma kapasitesine sahiptir.”​​​​​​​

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Yeditepe Üniversitesi’nden “kariyer planlaması” hakkında tavsiyeler

Anadolu Ajansı
Yayın: 17.09.2024 00:45
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Yeditepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Berke Kırıkkanat, ailelerin her çocuğun kendine özgü bir gelişimsel hızının olduğunu ve kariyer yolcuğunun benzersiz olduğunu dikkate almaları gerektiğini bildirdi.

Üniversiteden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Kırıkkanat, Türk gençlerinin kariyer planlaması yaparken ülkenin sosyo-ekonomik koşullarını dikkate alarak istihdam oranları yüksek alanları tercih ettiğini belirtti.

Kırıkkanat, ailelerin kendi kariyer hayatlarında gerçekleştiremedikleri istek ve arzularını, çocuklarının üzerinde gerçekleştirmeye çalışmaması gerektiğini vurgulayarak, “Aileler, çocuklarını belirli bir alana yönlendirmek yerine onları özerk davranmalarına, kendi kendilerine karar vermelerine izin vermeli. Önemli olan gencin hayalleri için heyecanlanmasına fırsat vermektir.” ifadesini kullandı.

Gençlerin hızlı iş bulabilecekleri alanları üniversite tercihi listelerinin ilk sıralarına aldığının altını çizen Kırıkkanat, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre sağlık ve refah, mühendislik, imalat ve inşaat, eğitim, bilişim ve iletişim teknolojileri ile iş, yönetim ve hukuk lisans alanlarını tercih ettiklerini belirtti.

Kırıkkanat, “Teknolojik araçlar ve yapay zeka, gençlerin mesleki keşif süreçlerini hızlandırmaktadır. Ancak, sosyal medya etkisi, aile beklentileri ve kişisel tercihler arasında kalmak, gençlerin karar verme süreçlerini zorlaştırabilir.” açıklamasında bulundu.

2024 YKS Yerleştirme Sonuçlarına göre her dört gençten birinin ilk tercihine yerleştiğine dikkati çeken Kırıkkanat, “Bu sadece YKS temelinde yapılan tercih sıralaması sonucunda elde edilen bir veridir. Hedeflenen alanda eğitim alma şansı yakaladıklarına dair daha kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç vardır.” değerlendirmesinde bulundu.

Kırıkkanat, kariyer yapılanmasının, hayat boyu devam eden bir süreç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Bireysel açıdan gencin kariyer hedefleri, doğuştan getirdiği öğrenme potansiyelinin yanında ilgi duyduğu alanlarla, başarı duygusunu deneyimlediği becerileriyle, aile yaşantısıyla ve ülkemizin sosyo-ekonomik koşullarıyla şekillenmektedir. Keşfettikleri mesleki alanlar, kariyer hedeflerini netleştirmede önemli unsurlardır. Örneğin, oyun çağı döneminde oynanan taklit oyunları çeşitli mesleki alanlara olan ilginin keşfini mümkün kılmaktadır. Okul çağı döneminde kendi becerilerinin onu başarıya götürdüğünü hissettirdiği alanlar, hangi mesleki alanda mutlu, tatmin ve yeterli hissedeceğine dair yol göstermektedir. Burada anaokulu öğretmeninin, sınıf öğretmeninin ve okul psikolojik danışmanının gözlem ve rehber gücü önemli rol oynamaktadır.

Kırıkkanat, “Ortaöğretim döneminde soyut düşünme kapasitesiyle birlikte varsayımsal düşünme, eleştirel sorgulama yeteneğiyle dijital araçları kullanarak merak ettikleri konular hakkında bilgi edinme, araştırma yapma, yeni fikirler üretme kariyer hayatlarını yapılandırmada önemli adımlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Gencin mesleki değer keşfine başvurması onun ilgili kariyer yolcuğuna değerli katkılar sunmaktadır. Özellikle analitik ve yaratıcı zekanın yanı sıra duygusal zekaya dair becerilerin ne kadar önemli olduğu son yıllarda sıklıkla vurgulandığından bu becerileri geliştirmenin gençlerin kariyer hedeflerine ulaşmalarında önemli olduğu görülmektedir.” ifadelerini kullandı.

– “Başka aile üyeleriyle sosyal kıyaslamalara başvurmamalı”

Ailelerin, çocuklarının mesleki keşif sürecinde, onların gelişimsel özelliklerine uygun olarak ilgilerine, becerilerine ve yeteneklerine odaklanmaları gerektiğine değinen Kırıkkanat, “Aileler, çocukları olduğu gibi kabul ederek destekleyici rolü benimsemelidir. Özellikle hem kendi hem başka aile üyeleriyle sosyal kıyaslamalara başvurmamalı, her çocuğun kendine özgü bir gelişimsel hızının olduğunu ve kariyer yolcuğunun benzersiz olduğunu dikkate almalıdır. Çocuğun okul psikolojik danışmanı ve öğretmeniyle işbirlikçi bir yaklaşımla iletişimde olmalı ve mesleki alan keşfinde onlarla karşılıklı etkileşim içinde bulunmalıdır.” önerisinde bulundu.

Kırıkkanat, okul yönetiminin kariyer yolculuklarında gençlere nasıl yardımcı olabileceğine dikkati çekerek, “Okul yönetimi, okul psikolojik danışmanının gözlem ve rehber gücüyle hareket etmeli ve aileyle işbirlikçi bir yaklaşım benimsemelidir. Okul psikolojik danışmanı, anaokulundan lise son sınıfa kadar gencin kariyer gelişimine ait verileri derlemeli ve kapsamlı bir şekilde hem genci hem de aile üyelerini incelemelidir. Özellikle kariyer danışmanlığında kullanılan ölçüm araçlarının yanında aileyle ve gençle yapılan görüşmelerle, geçmişten gelen verilerle birlikte bir yol haritası oluşturmada gence yardımcı olmalıdır. Önemli olan gencin hayalleri için heyecanlanmasına fırsat vermektir.” açıklamalarında bulundu.