En çok duyduğum kelime “Hallederiz.” Türk tipi iş bitirme şekli.

Plansız, programsız, işi yapanın gönlüne göre takılacağı, asla bir beklentiye girilmemesinin, fazla da soru sorulmamasının gerektiğine dair bir mesajtır “Hallederiz” aslında.

Vallahi adamı bıktırır usandırır; “Hallederiz.” Benim de bayağı bir dengemi bozdu; en son telefonda bir ustaya bas bas bağırıyordum.  Muhatabımın ağzından duyduğum mu?

“Hallederiz abi sıkıntı yapma.”

Türk gibi başla, Alman gibi sürdür, İngiliz gibi bitir.

Aman Allah’ım söze gel!

Ne demek şimdi bu?

Dünyada bir sürü milletten insan var; diller, huylar, yaşayış şekilleri başka başka; dolayısıyla iş yapma, sürdürme ve bitirme şekilleri de farklı her milletin.

Türk gibi bir başlayalım bakalım,

Bizde olmaz diye bir şey yoktur önce onu bir belirtelim. Olmayanı olduracak, uymayanı uyduracak kadar hevesli, yaratıcı, inançlıyız millet olarak. Bizde imkansız diye de bir şey yoktur.

“Zoru hemen başarırız, imkansız ise zaman alır.” O kadar yani

İnanılmaz girişimci, yoktan var eden hevesli bir milletiz. Zamanında ülke sınırlarımızın nerelere dayandığına bir bakarsak; inancımızla, başarma hevesimizle ilgili başka söze ya da örneğe gerek kalmaz.

Buraya kadar her şey çok güzel zaten başlamak bitirmenin yarısıdır ve mühim olan da başlamaktır. Ama gerçek başarı işi sürdürmekte, itinayla, özenle en küçük detaylarıyla işe hakim olmakta gizli.

Alman Gibi Sürdür

Her ne kadar “Kervan yolda düzülür” dense de nasıl düzüleceğinden emin olmanın yolu sanırım Alman gibi düşünmekten geçiyor; disiplinli, kurallı, istikrarlı ve kararlı bir şekilde işi hayata geçirmek gerekiyor.

Bizdeki hevesle, onlardaki sistematik disiplin bir araya geldi mi -ki günümüzde kurumsal bir çok firmada bu yapılıyor, bunun için uğraşılıyor- güzel şeyler olacaktır.

İngiliz Gibi Bitir

İngiliz milletinin dünyadaki en diplomatik uluslardan biri olduğu malumumuz.

Kötü sonuçlanabilecek her olayı lehlerine çevirebilecek kıvrak bir zeka, algı yönetimi, akıl oyunları ve birçok başka özellikleriyle haklı çıkmayı bir şekilde başarmalarından söylenmiş olmalı sözün son kısmı.

”Kimse senin dalgalarla nasıl boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar.” Victor Hugo

Hallederiz

Bir zamanlar bir dizi vardı televizyonda, muhakkak hatırlayan olacaktır oradaki bir karakterin adı “Hallederiz Kadir”di. Ne anlatılacaksa bu konu ile ilgili hepsi vardı o tiplemede; ortalığı karıştırıp, bir işe yaramayan, ağzı iyi laf yapıp icraatta tökezleyen ama sempatik ve komik bir tipti Halladeriz Kadir.

Vallahi ne yalan söyleyeyim dizide olunca çekiliyor da gerçek hayatta gram tahammülüm yok benim bu tiplere. Toplumun yapısının giderek daha fazla bozulduğundan dem vuruyorsak hele, hiçbirimizin tahammülünün kalmadığı ortada.

İşini iyi, layıkıyla yapan insanlar olmalıyız tek tek her birimiz. Bizi ilerletecek yol bu. Özellikle siyasetle ilgilenip gereğini yapmayanlar “Hallederiz” olgusuyla davrananlar. Doğruyu ve gerekeni yapmayı becerip, verdiğimiz sözleri yerine getirip, işlerimizi bize uygun geniş zamanlara yayma huyumuzu yenip, bir de şu “Hallederiz” yerine gerçekten bize yakışan, çalışma ahlakına uygun işler yapsak. Türk gibi başlayıp, alnımızın akıyla Türk gibi de bitiririz evelallah, ne dersiniz?