Şeker hastaları insülini rafa kaldırabilir

Şeker hastaları insülini rafa kaldırabilir

Yayın: 18.08.2017 00:47
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (İHA) – Metabolik cerrahi yöntemiyle tip 2 şeker hastalarının insülin ve ilaca olan bağımlığı ortadan kaldırılıyor. Yöntem hakkında bilgi veren Op. Dr. Kerim Güzel, “İnsanlar hep soruyorlar, ‘şeker hastalığının cerrahi tedavisi mümkün mü?’ diye. Uygun hastalarda şeker hastalığını metabolik olarak cerrahi tedavi edebiliriz” dedi.

Obezite ve Metobolik Cerrahi Bölümü Uzmanı Op. Dr. Kerim Güzel, tip 2 şeker hastalarının insülin ve ilaç çilesini bitirecek metobolik cerrahi yöntemi hakkında önemli bilgiler paylaştı. Laparaskopik (kapalı) yöntemle metabolik cerrahi olarak tedavi uygulayan Güzel, hastaların bu yolla hem zayıflandığını hem de insülin ve ilaç kullanmadan sağlıklı kalabileceklerini belirtti. Dr. Kerim Güzel’e göre uygun hastalar ameliyat sonrasında insülin ve ilaçlardan kurtuluyor. İlaçlardan kurtulma süreci çoğu hastada ameliyattan sonra 3-5 gün içerisinde olurken, bazı hastalarda bu, 1 hafta veya 3-4 haftayı bulabiliyor. İyi seçilen hastalar insülin ve ilaçlarını bırakabiliyor.

“Şeker hastalığını metabolik olarak cerrahi tedavi edebiliriz”

Metabolik cerrahi önemli bir konu olduğunu aktaran Güzel, “Metabolik cerrahinin tanımı tüm metabolik hastalıkların cerrahisi anlamı taşıyor. Günlük pratikte ki anlamı şeker hastalığının cerrahi tedavisi anlamı taşıyor. İnsanlar hep soruyorlar, şeker hastalığının cerrahi tedavisi mümkün mü? Uygun hastalarda şeker hastalığını metabolik olarak cerrahi tedavi edebiliriz” şeklinde konuştu.

Şeker hastalığında cerrahi tedavi de hasta seçiminin mutlaka iyi yapılması gerektiğinin altını çizen Güzel, “Başarı tamamen hasta seçimine bağlı diyebilirim. Birinci hastanın özelliği Tip 2 şeker hastası olacak. Yani şu anlama geliyor. Kişinin hala vücudunda insülin üreten hücreler var ise iyi sonuçlar alabiliriz. İkincisi Tip 2 şeker hastası olsa bile hala insülin depoları yerinde olan ve üretebilen, pankreasa sahip olan hastalar fayda görecekler. Tip 1 şeker hastaları bu tedaviden faydalanamayacaktır. Çünkü onlarda mutlaka dışarıdan insülin almak zorundalar ve pankreasta ki insülin üretimi yok denecek kadar azdır ya da üretim yoktur” şeklinde konuştu.

Kerim Güzel, genelde obezite ameliyatları da dahil olmak üzere bu gruptaki operasyonların 20 ile 65 yaş arasında yapılabileceğine dikkat çekti. Güzel, 65 yaş ve üzeri insanların ameliyat olmasında bir sakınca bulunmuyorsa tedavinin uygulanabileceğini aktardı.

Bu yöntemde amacın şeker hastalığının vücutta yol açtığı kötü ve olumsuz sonuçları kontrol altına almak olduğunu aktaran Güzel, “Ameliyat sonrasında bizim yaptığımız cerrahilerde daha önceden ilaç tedavileri, egzersizleri, diyetini, insülin ilacı kullanmış ama şeker oranını kontrol altına alamayan kişilere uyguladığımız ameliyatlardır. Amaç şeker hastalığının vücutta yol açtığı kötü olumsuz sonuçları kontrol altına aldığımız ameliyatlardır. Birçok şeker hastasında böbrek problemleri, görme kayıpları, sinir uçlarında iltihaplanma vardır. Eğer biz şeker hastalarında şekeri kontrol altına alabilirsek, hastayı böbrek yetmezliğinde, kalp ile yaşayacağı problemlerden, görme kaybından koruyabiliriz. Temelde ameliyatın faydası budur. Bütün tedavileri uygulamış başarı alamamış hastalar için ameliyat yüzde 90 üzerinde başarı oranıyla kan şekerini kontrol altına alabilmektedir. Her hasta için değil uygun hasta olması gerekmektedir” diye konuştu.

Hasta hem kilo veriyor hem de şekeri kontrol altına alınıyor

Ameliyat sonucunda hastaya pozitif katkı sağladığın ı söyleyen Güzel, insülin direncinin ortadan kalktığını ve yapamadığı diyetin yaptırıldığını aktardı.

Ameliyatlar nasıl yapılıyor?

Ameliyatlar hakkında bilgi veren Güzel, “Ameliyatlar tamamen kapalı yapılıyor. Eskiden yapılan büyük cerrahiler ve kesikler ile yapılan ameliyatlar değil. Endoskopik olarak 3-5 tane delikten girilecek yapılan ameliyatlar bunlar. Hastamızı ameliyattan 4 saat sonra kaldırıp gezdirebiliyoruz. Bir gün sonrada sıvı gıdalar ile beslemeye başlıyoruz. Hasta ağır iş yapmamak kaydıyla 1 hafta sonra kendi işini yapabilir hale geliyor. Ameliyat büyük kesiler ile yapılmadığı için daha erken sosyal yaşama katılım sağlanıyor” açıklamasında bulundu.

Sonsuz yeme özgürlüğü yok

Güzel, operasyon sonrası sonsuz bir yeme özgürlüğünün bulunmadığını ancak diyete verilen önemin kısmi olarak ortadan kalktığını dile getirdi. Ameliyat olan hastanın yeme içme alışkanlığının değiştiğini dile getiren Güzel, “Bu ameliyat sonrasında ameliyatlar yemeğe bakış açısı değişiyor. Çünkü ince bağırsaktaki hormonlar aktive olunca yeme dürtüsünde değişiyor. Çok sevdiği şeylerden uzaklaşabiliyor, veya çok erken doygunluk elde edebiliyor. Ekmeğe, pirince , karbonhidrata bakışına değişiyor. Sonsuz yeme özgürlüğü yok ama ameliyat öncesi kısıtlı miktarda yeme durumundan daha iyi bir duruma geçmiş oluyor. Hastaları kesin bir diyet ile taburcu etmiyoruz. 2 ay diyet listesi veriyoruz ama kişiyi Özgür bırakıyoruz. Örnek vermek gerekirse bir oturmaya bir porsiyon veya yarım kilo baklava yiyen şeker hastası bu ameliyat ile bir baklava yediğinde kendine yettiği düşünüyor. Doygunluk hissi veriyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’de sağlık turizmini de olumlu etkiliyor

Op. Dr. Kerim Güzel, bu yöntemi kullanmak için sadece yurt içi değil yurt dışından da hastaların talep gösterdiğini belirtti. Ameliyatı gerçekleştirdiği Samsun iline dünyanın birçok yerinden hasta geldiğini söyleyen Güzel, “Hastalarımız memnun, bir hasta sonrasında geri dönüşü 2-3 hasta ile bize geliyorlar. Samsun Türkiye’de sağlık turizmde önemli bir merkez haline geldi. İspanya, Almanya, Kosova, Makedonya’dan birçok hastalarımız var. Hastalar yüksek şeker oranlarıyla gelip, hem ilaçlarından kurtulmuş hem de kilolarından kurtulmuş halde kontrole geri geliyorlar. Bu bizi fazlasıyla memnun ediyor. İnsanların sağlıklı yaşamına katkı sağladıysak bu bizim için çok büyük bir mutluluktur” dedi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

KBÜ Rektörü Kırışık’tan İnsansız Nano Helikopter Proje Görüşmesi

Yayın: 03.05.2024 13:19
Paylaş:
A+ A-

Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Karabük Teknokent bünyesinde faaliyet gösteren ve TÜBİTAK 1501 Sanayi Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı kapsamında savunma sanayii alanında “İnsansız Nano Helikopter” projesi için destek almaya hak kazanan Uludoğan Savunma Sanayi Teknoloji A. Ş. firmasını ziyaret etti.

Karabük Teknokent’te bulunan Uludoğan Savunma Sanayi Teknoloji A. Ş. firmasını ziyaret eden Rektör Kırışık’a, Genel Sekreter Lütfü Köm, Karabük Teknokent Genel Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Samet Nohutçu ve Karabük Teknokent çalışanları eşlik etti.

Gerçekleştirdiği ziyarette, “Kapalı ve Kısıtlı Alanlarda Arama Kurtarma Gözlem Faaliyetlerinde Kullanılabilecek Askeri ve Sivil Kullanıma Uygun Nano Sınıfta İnsansız Helikopter Geliştirme Projesi” hakkında Uludoğan Savunma Sanayi Teknoloji A. Ş. Firması Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek Mühendis Seyfeddin Cevdet Uludoğan’dan bilgi alan Rektör Kırışık, yapılan çalışmalardan ötürü firma çalışanlarını tebrik ederek, çalışmalarında kolaylıklar diledi.

Karabük Teknokent’te bulunan Prototip Merkezinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi alan Rektör Kırışık, daha sonra göreve yeni atanan Dr. Öğr. Üyesi Samet Nohutçu ile görüşerek yapılacak ve yapılması planlanan projeler hakkında görüş alışverişinde bulundu.

Rektör Kırışık, “Karabük Teknokent, Türkiye’nin uluslararası ölçekteki konumunu daha da güçlendirmek için bünyesindeki firmaların projelerini ve fikirlerini destekliyor. Bölgesel olarak girişimcilere AR-GE başvurularında bulunmalarına imkân tanıyan, dijital dönüşüm, inovasyon ve üniversite-sanayi iş birliği alanlarında faaliyet gösteren Karabük Teknokent, Türkiye Yüzyılı hedeflerine emin adımlarla katkı sağlıyor. Bu kapsamda yapılan çalışmaların neticesinde Karabük’te ilk defa bir firma savunma sanayii alanında AR-GE projesi gerçekleştirecek. İnsansız Nano Helikopter projesi, kapalı ve kısıtlı alanlarda arama kurtarma gözlem faaliyetlerinde kullanılabilecek askeri ve sivil kullanıma uygun bir teknolojiyi geliştirmeyi amaçlıyor. Bu proje, ülkemizin savunma sanayi alanındaki yeteneklerini daha da artıracak ve ulusal güvenliğimize katkı sağlayacaktır. Savunma sanayi alanında yerli ve milli ürünlerin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımızı sürdürerek, ülkemizin teknolojik bağımsızlığını daha da güçlendirmeyi istiyoruz” dedi. Rektör Kırışık, göreve gelen Karabük Teknokent Genel Müdürü Nohutçu’yu tebrik ederek, çalışmalarında kolaylıklar diledi.