Anadolu Ajansı tarafından
26 Eylül, 2024 16:37 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Fransa’da “intifada” dediği için gözaltına alınan aktivist, Filistin’i destekleyenlere yönelik baskının son kurbanı oldu

İSTANBUL (AA) - ÖMER FARUK MADANOĞLU / GÜLÇİN KAZAN DÖGER - Fransız aktivist Elias d'Imzalene'nin Paris'teki Gazze'ye destek gösterisinde "intifada" kelimesini kullandığı için gözaltına alınması, Fransa'nın 7 Ekim sonrasında Filistin'i destekleyenlere karşı aldığı cezai ve adli kararların son örneği oldu.

Fransız siyaset bilimci François Burgat ve Londra merkezli sivil toplum kuruluşu CAGE'in Kamu Savunuculuğu Başkanı Anas Mustapha, AA muhabirine, Fransa'da uzun süredir İslamofobiye karşı kampanya yürüten Filistin yanlısı aktivist Elias d'Imzalene'nin 24 Eylül'de gözaltına alınmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Burgat, 8 Eylül'de düzenlenen bir mitingde "intifada'yı Paris'e taşımak" istediğini açıkladığı için Fransız aktivist d'Imzalene hakkında "nefret ve şiddeti teşvik etmek" ile "ulusun temel çıkarlarına karşı suç işlemek" suçlamalarıyla soruşturma başlatıldığını belirterek, şunları söyledi:

"Elias d'Imzalene, İsrailli soykırımcılara körü körüne destek verenlere karşı 'intifada'nın meşruiyetini kamuoyunda dile getirdiği için çoğu Müslüman olmak üzere birçok kişinin kaderini paylaşarak, polis ve yargı baskısına maruz kaldı. Tüm bunları biliyorum çünkü ben de temmuz ayının başında uzun süre polis tarafından gözaltında tutuldum ve hala suçlanma ihtimalim var. Elias d'Imzalene'nin gözaltına alınması, Fransa'nın 7 Ekim sonrasında aldığı cezai ve adli kararların devamı niteliğinde."

Fransız toplumunda Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarıyla ilgili ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar olduğuna dikkati çeken Burgat, "Adalet Bakanı Dupont Moretti'nin Hamas saldırısını bir direniş eylemiyle ilişkilendiren her türlü ifadenin kınanmasını talep eden ki umarım yasallığı bir gün tartışılabilecek, bir genelgesi var." dedi.

- "Fransa'ya kendi ilkelerini ayaklar altına aldığını hatırlatma zamanı"

Burgat, Fransa'da İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin tarihsel bağlamın ve Filistinlilerin uzun süreli mağduriyetlerinin göz ardı edildiğini vurgulayarak, "Fransız siyasi sınıfının amentüsü son derece basit, eski Cumhurbaşkanı Hollande, bu sabah bir kamu kanalında en ufak çelişkiye düşmeden bunu tekrarladı; 'İsrail-Arap çatışması 7 Ekim'de başladı.' 1948'den bu yana Filistinlilerin yaşadığı uzun süreli acılar ve ardından bugün yaşanan 40 bin Filistinlinin ölümü, durum değerlendirmemizin kapsamına artık girmiyor." ifadesini kullandı.

İfade özgürlüğü üzerindeki baskılar ve Filistin konusundaki duyarsızlıkla Fransa'nın kendi ideallerini çiğnediğine işaret eden Burgat, "Avrupa ve dünyanın geri kalanındaki kamuoyunun, tüm gezegene pek çok insanlık dersi vermiş, sözde 'insan haklarının beşiği' Fransız Cumhuriyeti'ne, bugün kendi ilkelerini ayaklar altına aldığını hatırlatmasının zamanı geldi." şeklinde konuştu.

- "Elias'ın tutuklanması Filistin hareketini hedef alan devlet kaynaklı bir girişim"

CAGE avukatlarından Mustapha, Fransız aktivistin gözaltına alınmasının, Filistin hareketini hedef alan devlet kaynaklı bir girişim olduğunu dile getirerek, "Elias'ın tutuklanması, özellikle Müslüman toplumunu ve daha geniş anlamda Filistin hareketini hedef alan devlet kaynaklı girişimlerin sadece sonuncusudur. Son yıllarda pek çok Müslüman kuruluşun kapatıldığını, aktivistlerin tutuklandığını ve evlerine baskınlar düzenlendiğini gördük." ifadelerini kullandı.

Mustapha, İsrail lobisinin Avrupa'daki hükümetlere baskı yaptığını belirterek, lobinin Avrupa'daki Müslümanları da hedef aldığına dikkati çekti.

Avrupa'da birçok ülkede, Gazze'deki soykırıma karşı çıkan Müslümanlara yaptırım uygulandığını anımsatan Mustapha, "Bu artık bir gerçek. Geçen hafta İngiltere hükümeti, soykırıma olanak sağlayan politikacıları eleştiren bir pankart açan Marieha Hussain'e karşı açtığı davayı kaybetti. Duruşmasında, siyonist blokun davanın merkezinde yer aldığı ortaya çıktı. Bu kıta genelinde tekrarlanan bir örnek ve farklı yöntemlerle ortaya çıkıyor." dedi.

Aktivist Elias d'Imzalene'nin sadece ailesi ve avukatıyla görüşebildiğini kaydeden Mustapha, haksız yere tutulan aktivistlerin sesini duyuran CAGE'in Elias için de bir kampanya başlattığını aktararak, "CAGE International Elias ile ortaklaşa çalıştı ve onun durumunu yakından takip edecek. Onun özgürlüğü için kampanya yürüten diğer pek çok kişiye katılıyoruz." diye konuştu.

- CAGE'in basın açıklaması

Fransız aktivist Elias d'Imzalene'nin gözaltına alınmasının ardından CAGE International tarafından yapılan basın açıklamasında "Filistin yanlısı aktivist, Fransız devletinin Filistin yanlısı sesleri sindirmeye yönelik artan baskısının bir parçası olarak gözaltına alındı." denildi.

CAGE'in basın açıklamasının son kısmında, "Baskılar aktivistleri sindirmeye ve daha geniş Müslüman kitlelere korku salmaya çalışıyor. Bu tutuklamada, polis şiddeti de dahil olmak üzere çeşitli devlet kontrol biçimleri kullanıldı. Aktivistler, gözetim, ev hapsi, tutuklamalar, baskınlar, sınır dışı etme tehlikesi ile karşı karşıya." ifadeleri dikkati çekti.

blank
İhlas Haber Ajansı tarafından
18 Nisan, 2025 03:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Yaralı sürücüye, kovalamaca sırasında peşinde olan polisler yardım etti

Bartın’da arabasını polisin üzerine süren ve "dur" ihtarına uymayan şoför ile polis grupları ortasında kovalamaca yaşandı. Yaklaşık 30 kilometre kaçmayı başaran şoför kaza yapınca yakalandı. Yaralanan şoförün yardımına ise peşindeki polisler yetişti.
Edinilen bilgiye nazaran Orduyeri Caddesi’nde "dur" ihtarına uymayan 74 AAN 037 plakalı Tofaş aracın şoförü E.Y. ile polis aracı ortasında kovalamaca başladı. Bir polisin üzerine aracı süren E.Y., Bartın-Amasra yoluna çıkarak kaçmaya devam etti. Yolda orta refüje çıkan aracın şoförü, kazaya karşın yoluna devam etti. Bartın-Kurucaşile istikametine yanlışsız süratle giden şoför ile polis ortasında yaklaşık 30 kilometre boyunca kovalamaca yaşandı. Şoför peşine taktığı polislere izini kaybettirirken, Bozköy mevkisinde ise araç virajı alamayarak yol kenarındaki su kanalına düştü.
Araçtan çıkarak kanalda sırtüstü yatan yaralı şoförün yardımına ise peşindeki polis grupları yetişti. Bölgede ikinci bir kaza yaşanmaması emeliyle, polis ve jandarma takımları tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı.
Otomobili için feryat etti
Yaralı halde yerde yatan şoför ise aracın halini görünce kendi acısını unutarak aracı için ağladı. Yaralı şoför, "Arabam bu hale gelmeyecekti. Babam bu arabayı bu halde görürse ne der? Babam beni boğar. Ben uygunum ağabey ancak bu otomobilin bu türlü kalmasını ben istemiyorum. Bu otomobil bu hale nasıl geldi? Bu arabayı kim bu hale getirdi? Ben mi getirdim arabayı bu hale? Anne, babam nerde? Kaza yaptım, ehliyetim de yok" diye bağırdı
Ehliyetsiz ve alkollü olduğu belirlendi
Araçta yapılan armada kabahat ögesine rastlanılmazken, 23 yaşındaki şoför E.Y.’nin 231 promil alkollü olduğu ve ehliyetinin bulunmadığı belirlendi. Yaralı şoför olay yerine gelen ambulansa alınarak birinci müdahalesi yapıldıktan sonra Bartın Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Kazada yaralanan ehliyetsiz ve alkollü şoför E.Y’nin babasının mahalle muhtarı olduğu ve aracı müsaadesiz aldığı öğrenildi.
Ailesi kayıp ilanı verdi
Kovalamacanın yaşandığı anlarda ise polisten kaçan E.Y.’yi ailesinin telefonla aradığı ve ulaşılamadığı ileri sürüldü. Çocuğuna ulaşamayan aile ise jandarma karakoluna müracaatta bulunarak kimlik bilgi ve eşkalini verdikleri çocukları E.Y’nin kayıp olduğunu söz etti.
Olayı hastane polisi fark etti
Hastane polisi, kayıp müracaatında bulunulan E.Y’nin yaralı olarak hastaneye getirilen yaralı olduğunu fark etti. Hastane polisinin telsiz anonsu ile durumu haber merkezine duyurması üzerine ise telefonla durum jandarmaya bildirildi.
Jandarma grupları tarafından da kayıp müracaatında bulunan aile bilgilendirilerek hastaneye yönlendirildi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.