CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay’ın yaptığı hesaplamaya göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilen 2018 yılından bu yana öğrencilerin toplam okul maliyetinin 6.691 liradan 56.084 liraya çıkarak %738 oranında artmış. Bu hesaplamaya göre hal böyle ise;

Devlet   en azından kitap masraflarını bir yük olmaktan çıkartmak için bedava kitap veriyor. Devlet, Milli Eğitim Bakanlığı kanalıyla hangi derste, hangi konunun işleneceğini planlayıp ilgili müfredata göre o kitapları bastırmıyor mu ? Devlet o kitapları kafasına göre müfredat dışı mı bastırıyor yani ? Öyleyse kim bilir kaç milyon belki kaç yüz milyon TL cebimizden çıkmasın, o kitaplar bastırılmasın.

Onun için bazıları ‘Bu kitap yeterli değil şu kitabevine gidin şu yardımcı kitabı alın’ dememeli, ama diyenler var.

Daha önce de yazdım, yine yazacağım.

Milli Eğitim Müdürlükleri o sıcak koltuklarından kalkıp  denetlemelerini yapıncaya kadar yazacağım.

Milli Eğitim Müdürlükleri de görmedim- duymadım – bilmiyorum, şikayet yok diyemez. Milli Eğitim Müdürlükleri konuyu ya araştırmayarak  görevlerini eksik mi yapıyor, ya da bildikleri halde göz mü yumuyorlar ? Hangisi daha sakıncalı acaba ?

Özel Okullar Neden Tercih Ediliyor ?

Eğitim maliyetlerinin artması ve devlet okullarındaki eğitim kalitesi zaten yıllardır  tartışılıyor. İmkanı olan – parası olan  velilerin çoğu, devlet okullarından çok daha yüksek ücretlere rağmen çocuklarını özel okullara gönderiyor. Hatta imkanı-parası kısıtlı olanlar bile bütçelerini zorlayarak   bu tercihi yapıyor.

Neden acaba ? Bu düşünülmesi gereken bir durum değil mi ?

Bu durum, eğitimde fırsat eşitsizliğini gözler önüne sermiyor mu ? Parası olanın çocuğu ile emekli ya da asgari ücretle geçinen ailelerin çocuklarının aldığı eğitimin kalitesi aynı mı ? Aynı sınava girecekler  ama bu çocuklar. Aynı sorulara cevap verecekler,  değil mi ?

Devlet okulları;  özel okula gerek yok,  ilave özel derse gerek yok biz zaten gerekli öğretimi veriyoruz diyebilirler mi ?

İmkanı olup özel okulda  okuyanlar ve ekstra özel dersler alan çocuklarla, devlet okulu okuyup hiçbir özle ders almamış çocukların durumu eşit mi ?

Eğitimde gerçek bir fırsat eşitliği eşitlik var mı yani ?

Parası olana her şey güzel de ,  parası sınırlı olanlar ve olmayanlar ne yapsınlar ? Sonuçta çocuklar bu ülkenin ve hepimizin çocukları değil mi ?

Milletvekili Akay Karabük-Eskipazar Yolundaki Sorun ve Mağduriyeti Dile Getirdi: Yetkililer Neden Harekete Geçmiyor?

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, geçtiğimiz  19 Temmuz’da çöken Karabük-Eskipazar karayolunun onarılmamasıyla ilgili  tepki gösterdi. Üç aydır çözülemeyen bu problem, yalnızca Karabük’ün değil, bölgedeki tüm ulaşım ağlarının aksamasına neden oluyor. Yolun çöktüğü tarih olan 19 Temmuz’dan bu yana, neden bu yolun hâlâ onarılmadığına anlam verilemiyor.

Karabük’e Üvey Evlat Muamelesi mi Yapılıyor?

Milletvekili Akay’ın, “Karabük’e neden üvey evlat muamelesi yapıyorsunuz?” sorusu orta da. Karabük, Türkiye’nin önemli sanayi şehirlerinden biri olmasına rağmen, altyapı sorunları konusunda sürekli olarak ikinci plana mı atılıyor ? Karayolları Genel Müdürlüğü ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, neden bu kadar önemli bir yolu onarmak için harekete geçmiyor? Milletvekili Akay’ın bu çıkışı, bu sorulara cevap arıyor.

Yol Sorunu Tren Hatlarına da Yansıyor

Çöken yolun hemen altından geçen demir yolu hattının da kapatılması, sorunun ciddiyetini daha da artırıyor. Yük taşımacılığının kesilmesi, bölgenin ekonomisine olumsuz etkiler yaratırken, zaten kapalı olan Karabük-Çankırı yolcu taşımacılığı da bir türlü çözülmüyor. Bu kadar önemli bir hat neden bu kadar uzun süre devre dışı bırakılıyor?

Karabüklülerin Mağduriyeti: Daha Ne Kadar Sürecek?

Karabüklülerin bu mağduriyeti daha ne kadar sürecek sorusuna cevap aranıyor aslında. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yanı sıra ilgili kurumlar, acilen bu soruna çözüm getirmeli. Karabük gibi önemli bir sanayi şehrinin, böyle hayati bir yolun onarımını bu kadar uzun süre bekletmesi doğru mudur ?

Karabüklüler, yetkililerden  yolun bir an önce açılması için bir tarih verilmesini bekliyor.

*

Özel Dersler…

Karabük’te özel dersler de çok yaygın. Aileler çocuklarını imkanları ölçüsünde özel derslere de gönderiyorlar. Öyle ki, devlet okulunda aynı öğretmenden okulda ders alan öğrenci, zamanı geldiğinde hafta sonu o eğitimciden özel ders alıyor.

Özel ders kayıt dışı ekonomi demek, vergisiz,-çalgısız ve yasal değil.

Ama Milli Eğitim Müdürlükleri bunları da  görmeyerek görevlerini mi eksik yapıyorlar, ya da bilerek mi göz yumuyorlar. sorusu yine akıllara geliyor.

Bu konuda da kamuoyuna yansıyan tek bir işlem yapılmış değil. Milli Eğitim müdürlüklerinin, yardımcı kitaplar, özel dersler çok da umurlarında değil galiba.

Onların, kendi adamlarını hakkı olanların yerine getirmek için ayırdıkları zamandan, hak edenleri nasıl ekarte ederiz de kendi dar kadromuzu hak etmedikleri halde nerelere  nasıl yerleştiririz diye,

Hakkı olanın değil, bizim adamımızın  işi  diye,

Kimin/kimlerin  haklarının yendiğini zerre umursamadan işin niteliğine göre değil kişilere göre atama ve görevlendirme yapma konularında  çok enerji harcadıklarından olsa gerek, geriye  fazla bir zaman kalmıyor  mu acaba ?

Karabük birilerinin çitfliği değil ve olamaz Sultan Süleyman’a kalmayan zamanı geldiğinde kimseye de kalmaz…

Okan KÜÇÜK’ün Tüm Yorum Haberleri İçin Burayı Tıklayınız:

https://bolgeninsesigazetesi.com/author/okank