TOKİ Emekli Konutlarında Temel Atma Çalışmaları Sürüyor

TOKİ Emekli Konutlarında Temel Atma Çalışmaları Sürüyor

Yayın: 11.02.2018 22:41
Paylaş:
A+ A-

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından evi olmayan Emekliler için Belen Mahallesinde yapılacak olan 1. 144 Dairelik Projenin temelinin bu ay sonu atılacağı bildiriliyor. Projeyle; dükkanları, camisi, parkı, peyzajı, oyun ve spor alanlarıyla nitelikli sosyal çevre imkânı ile adeta yeni bir mahalle inşa edilecek.

2015 Yılında AK Parti Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin tarafından gündeme getirilen ve Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Karabük Şube Başkanı Celal Bulut tarafından da iki senedir projesi takip edilen Belen Köyü Mahallesinde yapılmasına karar verilen Bin 144 konutluk TOKİ Emekli Konutlarının temelinin Şubat ayı(bu ay) sonu itibari ile atılacağı öğrenildi.

Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından ihalesi gerçekleştirilen Karabük’ün Belen Mahallesi’nde inşa edilecek 1.144 konutluk projede kapsamında ayrıca ticaret merkezi, sosyal tesis, cami ile altyapı ve çevre düzenleme işi de yer alıyor.

Yükseklikleri zemin +4 olan konutların 833’ü 2+1, 311’i ise 3+1 planında yapılacak.

Eski Türk evlerinin mimari dokusu dikkate alınarak tasarlanan projede; zemin kat seviyesinde yöresel taş kaplamalar, ahşap görünümlü fibercement kaplamalar, bina köşelerinde taş görünümlü fugalı kaplamalar, cumba görünümü veren çıkmalar, payandalar, söveler, dekoratif pencereler ve geniş balkonlar kullanıldı.

Konuyla ilgili kısa bir açıklama yapan Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Karabük Şube Başkanı Celal Bulut; “Bu zamana kadar ev sahibi olamamış emeklilerimiz Belen Mahallesinde yapılacak olan TOKİ konutları projesiyle uygun ücretle ve düşük geri ödeme imkanı ile ev sahibi olabilecekler. Emeklilerimizi ev sahibi yapalım fikrini ilk ortaya atan Sayın Devlet Büyüğüm Mehmet Ali Şahin Bey’den Allah razı olsun. İki senedir de onun gözetimi dahilinde projeyi takip ettik ve sonunda ihaleye çıkartıldı. Önümüzdeki aylarda inşaatın startı da verilecek. En yakın zamanda ilk etabın kura çekimini de yapmayı düşünüyoruz” dedi.

Öte yandan müteahhit firma tarafından şantiyelerin kurulduğu, temel atılmasının ardından 750 gün içerisinde evlerin emeklilere teslim edileceği İfade edildi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.