Kaya; “Özgür ve Tarafsız Basın Hepimizin Güvencesidir”

Kaya; “Özgür ve Tarafsız Basın Hepimizin Güvencesidir”

Yayın: 23.07.2018 23:39
Paylaş:
A+ A-

24 Temmuz Basın Dayanışma Günü nedeniyle Karabük Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kaya yazılı bir açıklama yaparak Anadolu Basınının sorunlarına ve basın özgürlüğüne dikkat çekti. Kaya; “Ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişi ile birlikte bugüne kadar süregelen mesleki sorunlarımızın gündeme gelerek, çözüm önerilerimizin uygulanması yönünde umut taşımaktayız” dedi.

Karabük Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kaya; 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Başkan kaya, sansürün kaldırılışının yıl dönümü olan 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü açıklamasında mesleki sorunlara ve çözüm önerilerine değindi.

Türkiye’nin yeni yönetim sistemine geçişi ile birlikte, medya alanında yıllardır dile getirilen mesleki düzenlemenin gerçekleşmesini isteyen Karabük Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kaya; Basının sorunlarının demokratik hukuk sistemi içinde çözüleceğine dikkat çekerek, “Ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişi ile birlikte, bugüne kadar süregelen mesleki sorunlarımızın gündeme gelerek, çözüm önerilerimizin uygulanması yönünde umut taşımaktayız.

Bilindiği gibi ülkemizde medya sektörüne genel olarak baktığımızda, basın özgürlüğünden çalışma koşullarına, mesleki standartlardan elektronik haberciliğe kadar bir dizi sorunun acil çözüm beklediğini görmekteyiz.
Türk basını öncelikle, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na ihtiyaç duymaktadır. Gazetecilik Meslek Yasası, teknolojik gelişmeler de göz önüne alınarak günümüz koşullarına uygun şekilde çıkarılmalıdır.

Bunun yapılabilmesi, gazetecilerin örgütleri aracılığıyla tartışmalarına ve karşılaşılabilecek sorunların çözümü için ortak görüş oluşturmalarına bağlıdır. Çağrımız; siyasetçilerin, bürokratların, hukukçuların ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu ile diğer meslek kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla çalışma gruplarının oluşturulması, kanun teklifi hazırlanması ve Gazetecilik Meslek Yasası’nın ülkemize kazandırılmasıdır.

Aynı kapsamda, darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen Türk Ceza Kanunu’nda ve bazı kanun ile yönetmeliklerde yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler değişmelidir. Bu maddelerin değişerek basın özgürlüğünün gerçek anlamda sağlanması, sektörümüz ve ülkemiz için büyük önem taşımaktadır. Basınımıza kendini meşru bir şekilde ifade edebilme ve haber yapabilme hakkının evrensel ölçülerde tanınarak ifade ve basın özgürlüğünün sorun olmaktan çıkması için bu düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır.

Her yıl 24 Temmuz’da vurguladığımız gibi sansür, gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleştirdiği onurlu direniş sonucu kalkmış, ancak aradan geçen süreçte yapılan çeşitli yasal düzenleme ve baskılarla yeniden gündeme gelmişti. Yukarıda özetlemeye çalıştığımız düzenlemelerin gerçekleşmesi, sansürün de gerçek anlamda kalkmasının önünü açacak ve böylece 24 Temmuz’lar dayanışma günü olarak değil, bayram olarak kutlanacaktır.

Unutulmamalıdır ki; özgür ve tarafsız basın hepimizin güvencesidir” dedi.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bolu’da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” düzenlendi

Anadolu Ajansı
Yayın: 03.05.2024 16:48
Paylaş:
A+ A-

BOLU (AA) – Bolu'da “Sürdürülebilirlik, Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık Zirvesi” gerçekleştirildi.

Bolu Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İl Kadın Girişimciler Kurulunca sıfır atık ve geri dönüşüm konularında farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen program TSO konferans salonunda yapıldı.

Vali Yardımcısı Abdullah Şen, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, çevrenin çok önem arz ettiği bir asırda yaşandığını vurguladı.

Şen, bu konuda toplumun topyekun mücadelesinin gerekliliğine dikkati çekerek, “Toplumsal katılım açısından farkındalık gerekiyor. Bu konu katılımcılardan hane halkına kadar çok detaylı olması lazım. Evlerdeki duyarlılık, şuur, bakanlığımızın ve belediyelerimizin koymuş olduğu geri dönüşüm kutularına çöp atarken de öne çıkmalı.” diye konuştu.

Bolu TSO Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Ayarcan, artan tüketim ve üretim faaliyetlerinin doğal kaynakların tükenerek çevre kirliliğinin artmasına yol açtığını belirtti.

Sürdürülebilir geri dönüşüm ve sıfır atığın, iş dünyasında da çevresel etkileri en aza indirerek doğal kaynakları korumak ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Ayarcan, israfın önlenmesi, kaynakların daha verimli kullanılabilmesi, atığın miktarının azaltılması, toplama sisteminin kurulması ve atıkların geri dönüştürülebilmesinin her yeni günde daha çok önem kazandığını kaydetti.

TOBB Bolu İl Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Emine Yüce de sıfır atığın sadece azaltmak değil aynı zamanda tüketim alışkanlıklarının değişmesi anlamına da geldiğinden bahsetti.

Tüketim alışkanlıklarının değiştirilerek kaynakların daha bilinçli kullanılmasının sürdürülebilir yaşam tarzının benimsenmesi anlamına geldiğini de söyleyen Yüce, “Ülkemizde başlatılan Sıfır Atık Projesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla küresel çevre hareketine dönüşmüştür. Tüketimin arttığı günümüzde, satın aldığımız ürünlerden kullandığımız malzemelere kadar her gün bilinçli seçimler yapmak, alışkanlıklarımızı, seçimlerimizi ve üretim süreçlerimizi tabiata uyumlu hale getirmek zorundayız.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından sunum yapan TOBB Çevre Müdürlüğü uzmanı Esin Özarslan, sıfır atık ve geri dönüşüm konularında Türkiye ve Avrupa'da yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler verdi.

Programda ayrıca, tarımda ve sanayide sürdürülebilirlik, sanayide sıfır atık stratejileri ve uygulamaları, iklim değişikliği, yeşil mutabakat ve karbon ayak izi oturumları gerçekleştirildi.