“Karabük’te Binlerce Emeklilikte Yaşa Takılan Varmış..”

“Karabük’te Binlerce Emeklilikte Yaşa Takılan Varmış..”

Yayın: 08.02.2019 21:41
Paylaş:
A+ A-

Ülke gündeminin en baş maddeleri arasında yer alan Emeklilikte Yaşa Takılanların 10 şubat 2019 günü, Ankara/Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde,seslerini duyurmak,sorunlarına çözüm aramak üzere bir araya gelecekleri belirtiliyor ve bu anlamda “Karabük’te binlerce EYT mağduru var bu insanların büyük bölümü de Ankara’da yapılacak toplantıya katılmayı düşünüyorlar..” yolunda bilgiler veriliyor.

Emeklilikte Yaşa Takılan mağdurlar “Bilindiği gibi prim gün sayımız dolsa bile,gerekli yaşı doldurmadığımız için emekli olamıyoruz.Ülke genelinde 700 bin civarında EYT mağduru var.Bu mağdurların içerisinde,yaşlı diyerek çalıştırılmayanların sayısı çok/çok fazla.Yaşı dolmadığı için emekli parası da alamayan,işini de kaybetmiş bu insanların durumu içler acısı..” ifadeleri kullanılıyor.

İşini kaybetmiş,yeni iş bulamayan ve yaşı dolmadığı için Emekli de olamayan bu insanların ,Sağlık Hizmetlerinden de yararlanamadığını ileri süren,konuya yakın çevreler “İşini kaybetmiş,yaşından dolayı yeni iş bulamayan, yaş haddini doldurmadığı için emekli de olamayan bu insanlar gerçekten çok sıkıntı içinde yaşamaya çalışıyorlar.Bilindiği gibi bu konu ile ilgili olarak TBMM’NE İYİ Parti bir Yasa önerisi verdi,ancak bu öneri AKP ve MHP Oyları ile reddedildi bu haksızlığın giderilmesi için 10 Şubat günü binlerce,belki de yüzbinlerce insan Ankara’da toplanacağız..” görüşlerini dile getiriyorlar.

Kısaca EYT mensupları olarak bilinen ve Ülke genelinde sayıları 700 bin civarında olduğuna ilişkin Kamuoyu’na bilgiler verilen “EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARIN..” Karabük ve İlçelerinde de binlerce olduğuna dikkat çekilerek “10 Şubat günü Ankara/Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezinde ki toplantıya, Karabük mağdurları da katılacaktır.Hatta EYT Mağdurlarının kurduğu Derneğin Karabük Şubesini kurmak üzere çalışmaların yapıldığını da, Karabük Kamuoyu’na ve bu mağdurlara müjdelemek mümkün..” yaklaşımları da dikkat çekmektedir..

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Güven Hastanesi’nden “Avrupa’nın obezite oranı en yüksek ülkesi Türkiye” değerlendirmesi

Anadolu Ajansı
Yayın: 19.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

İSTANBUL (AA) – Güven Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. İbrahim Demirci, 18 Mayıs Avrupa Obezite Günü kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü'nün obeziteye ilişkin son verilerini değerlendirerek uyarılarda bulundu.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Demirci, obezite ve obeziteyle ilişkili hastalıkların her yıl katlanarak arttığını belirtti.

Demirci, özellikle çocuklarda obezite sıklığının erişkinlere göre daha hızlı arttığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Henüz toplum olarak sağlıklı yaşam için beslenmenin ve egzersizin önemini tam kavrayamadık. Genel olarak, yüksek kalorili besleniyoruz. Yemek yemek bizim için hobi ve eğlence niteliğinde. Arkadaşlarımızla, dostlarımızla buluştuğumuzda planlarımızı yemek üzerine kuruyoruz. Vakit geçirirken, yemek yemeyi seviyoruz. Seçeneklerimiz arasında birlikte yürüyüş yapmak çok fazla tercih edilmiyor. Hala, toplumumuzun bazı kesimlerinde kilolu insanların daha sağlıklı olduğu düşünülmekte. Kültürün, geleneklerin ve adetlerin etkisiyle toplumumuz yemekle arasına mesafe koyamıyor.

– Endokrin bozucu kimyasallar obeziteye yol açıyor

Son zamanlarda tüm dünyada miktarı artan endokrin bozucu kimyasalların da obeziteyi tetiklediğini vurgulayan Demirci, işlenmiş ve hazır gıdalar konusunda uyarılarda bulundu.

Demirci, endokrin bozucu maddeler arasında, solunan hava, içilen su ve yenilen gıdalarla vücuda giren ve biriken, endokrin sistemini olumsuz etkileyen ve bu etkilerini nesilden nesile aktarabilen kimyasal maddeler olduğuna işaret ederek, “Endokrin bozucu kimyasallardan tamamen uzak kalmak mümkün olmasa da sağlıklı ürünler tüketerek ve hayatımızda plastik kullanımını minimuma indirerek en azında bu zararlı kimyasallara maruziyetimizi elimizden geldiğince azaltmamız gerekiyor.” tavsiyesinde bulundu.

Obezite sıklığının tüm dünyada hızla artığına ve son 20 yıldır obezite artışını durdurabilen bir ülke olmadığına vurgu yapan Demirci, eğer obezite sıklığındaki artış önlemez ise 2035'te dünya nüfusunun yarısından fazlasının kilo fazlalığı ve yarattığı sorunlarla karşı karşıya kalacağını ifade etti.

– “Obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek”

Demirci, sağlık verilerine bakıldığında durumun iç açıcı olmadığının altını çizerek, “Yıldan yıla daha kötüye doğru gidiyor. Dünya Sağlık Örgütü 2023 verilerine göre tüm dünyada obezite sıklığı yüzde 14 civarında. Bu yüzdeye, kilo fazlalığı olanları da eklediğimizde yüzde 38'e ulaşıyor. Artış hızı durdurulamaz ise 2035'te dünya nüfusunun yarıdan fazlası kilo fazlalığıyla mücadele etmek zorunda olacak. Ayrıca dikkat çekmek istediğimi önemli bir nokta, obezite artış hızı 5-19 yaş arası çocuk ve gençlerde, erişkinlere göre neredeyse 2 kat daha yüksek. Çocukluk çağı obezitesi de günümüzde bir tehlikeli boyuta ulaşmış durumda.”

Türkiye açısından durumun biraz daha ciddi boyutta olduğuna vurgu yapan Demirci, “Türkiye İstatistik Kurumu 2022 verilerine göre ülkemizde kilo fazlalığı yüzde 35.6, obezite sıklığımız ise yüzde 20.2. Verilere göre Avrupa'nın obezite oranı en yüksek ülkesiyiz.” bilgisini paylaştı.

Obeziteye karşı başarılı mücadele etmek için farkındalığın artması gerektiğini belirten Demirci, obeziteyle mücadelenin “ülke politikası” olarak benimsenmesi ve sosyal yaşamın sağlığını ön planda tutacak şekilde düzenlenmesi gerektiğine dikkati çekti.