Bölgenin Sesi Gazetesi

Yayın: 08.12.2019 18:21
Paylaş:
A+ A-

Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş (KARDEMİR) tarafından “Termik Santral Bacalarına Filtre Takılması” hakkındaki yasal düzenleme konusunda bir süredir şirketin haberlere konu olması dolayısıyla açıklama yapıldı.
Fabrikadan yapılan açıklamada, şirketin enerji santralinin ilk kez 1939 yılında işletmeye alındığını, proses gazlarını yakarak üretim yapan toplam 77,5 MW kapasiteli bir enerji santrali olduğu belirtildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Termik Santral Bacalarına Filtre Takılması ile ilgili yasal düzenleme konusunda bir süredir basında yer alan haberlerde şirketimizin adı da geçmektedir.
KARDEMİR enerji santrali ilk kez 1939 yılında işletmeye alınmış olup, proses gazlarını yakarak üretim yapan toplam 77,5 MW kapasiteli bir enerji santralidir. Santralın gaz+kömür yakan kısmının kapasitesi 27,5 MW’dır. Bu santralimizde bulunan 3 kazan çıkışına 2008-2010 yılları arasında yaklaşık 9,7 milyon dolar yatırım harcaması ile Elektro Statik Filtreler yapılmıştır. Bu filtrelerden birincisinin açılışı da dönemin Çevre ve Orman Bakanı olan Prof. Dr. Veysel Eroğlu ve Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Bu yatırımlarla yasal emisyon sınırlarının altına çekilen kazan bacalarının tamamı halen Çevre ve Şehircilik Bakanlığının online sistemine veri göndermekte olup, emisyon izlenmesi anlık olarak Bakanlığımız tarafından yapılmaktadır. 2013 yılında hizmete alınan 50 MW’lık enerji santralimiz ise atık gazların elektrik enerjisine çevrildiği bir tesis olup, kömür kullanımı söz konusu olmayan bir santraldir. Şirketimizin, bahse konu haberlerde geçen termik santralle bir ilgisi bulunmamaktadır.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Karabük Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın Vefatı 3. Yılında Anılıyor

Yayın: 02.05.2024 18:49
Paylaş:
A+ A-

Karabük Üniversitesi’nin kurucu rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın, yarın vefatının 3. yılında 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu’nda anılacağı öğrenildi.
Koronavirüs (Kovid-19) tedavisi gören AK Parti 26. Dönem Karabük Milletvekili Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Ankara’da 3 Mayıs 2021 tarihinde yaşamını yitirmişti. Karabük Üniversitesi’nde dersler veren 54 yaşındaki Prof. Dr. Uysal, bir aydır tedavi gördüğü hastalığa yenik düşmüştü. Memleketi olan Konya’nın Ereğli ilçesinde toprağa verilmişti.
2008-2015 yılları arasında Karabük Üniversitesi rektörlüğü görevini yürüten Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın ismi üniversitenin Ay Yıldızlı Stadyumuna verilmişti.
Karabük Üniversitesi’nde geçtiğimiz yıl yüksek lisans tez konusu olan Prof. Dr. Uysal’ın hayatı, bu yıl saat 11.00’de başlayacak anma programıyla kutlanıyor.
Burhanettin Uysal, Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi Mobilya Dekorasyon Bölümü’nde bitirdikten sonra 1992’de lisans eğitimini tamamladı. Ardından Polis Akademisi’nden mezun olarak aynı üniversitede yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. 1989-1994 yılları arasında komiserlik ve emniyet müdürlüğü yapan Uysal, 1994-1997 yılları arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde öğretim görevlisi oldu. 1997-2000 yılları arasında Zonguldak (Karaelmas) Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. olarak Safranbolu Meslek Yüksekokulu’nda müdürlük görevinde bulundu. Geleneksel Yapı Süsleme Teknikleri konusunda dersler veren Uysal, 2006 yılında Profesör unvanını aldı. 2008 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Karabük Üniversitesi’ne rektör olarak atandı. Karabük AK Parti Milletvekili aday adayı oldu, üniversiteye istifasını verdi. Ancak aday gösterilmedi. Ardından tekrar aday oldu ve seçimlerde ikinci sıra milletvekili seçildi. 26. Dönem Karabük Milletvekili olarak Karabük’e meclisten hizmet verdi.

Karabük Üniversitesi’nin Prof. Dr. Burhanettin Uysal ismini zeminindeki toprak kayması sebebiyle kapıları pek açılmayan stadyumuna vererek ahde vefasını göstermesi vatandaşların serzenişine sebep oluyor. Vatandaşların, neredeyse kampüse ismini vereceğiniz kurucusunun, stadyuma verilmesi tıpkı, sokak ortasında kılıçla katledilen mimarlık öğrencisi Başak Cengiz’in adının da Mimarlık Fakültesi’nde yaşatılması gibi ayrı bir hata olarak nitelendiriyor. Başak Cengiz için, üniversite kampusu içerisinde inşa edilecek özel bir çeşmeye isminin verilmesi, onun okuma aşkının hala su gibi aktığını ve yaşam hevesinin bir çırpıda elinden alınmasını gözler önüne sereceği bir anıt çeşmede yaşatılması daha uygun görülüyor. Ülke genelinde cinayete kurban giden nice kadınlarımızın da anılacağı bir simge haline getirilmesi ve yaşatılması öneriliyor. Karabük’te bu gibi birçok özel isimlerin, hak ettikleri gibi yaşatılmadığı sitemleri sıkça gündeme geliyor. (Esra Oğuzkağan Özkan)