KARABÜK’ÜN ŞAŞKINLIĞI…!

KARABÜK’ÜN ŞAŞKINLIĞI…!

Yayın: 04.03.2021 21:50
Paylaş:
A+ A-

Kuruluşuna ortam hazırlayan tarihsel ortamdan uzaklaştığından beri Karabük müthiş bir şaşkınlık yaşıyor.
Devletçi ekonomiyi ve planlı sanayileşmeyi benimseyen Karabük,küresel çağda bulunduğu şartlara uyum sağlamaya çalışıyor dersek yeridir.
Alışılagelmiş bir yapıdan başka bir yapıya geçmek.
Buna biz dönüşüm diyoruz.
Karabük’ün farklı bir kimliğe bürünmesinde milat olarak kabul edebileceğimiz yıl 1995’tir.
Demir Çelik Fabrikasının 1 TL gibi sembolik bir rakamla işçilere satılması.
Sonra Kardemir AŞ’nin kurulması.
Halka açık şirket hale gelmesi.
Liberal ekonomi koşullarının oluşturulmaya çalışılması.
Özelleşme sürecinin ardından Karabük’te yaşamın başkalaşmaya başlaması.

1995’ten sonra Karabük’te sosyal refah kavramı sürekli irtifa kaybetmeye başladı.
Demir Çelik sektörüne alternatif olarak kabul edilen tekstil sanayinde istenen başarının elde edilememesinden sonra hızlı bir biçimde işçi açığı ortaya çıkmaya başladı.
O nedenle çevresine mutluluk verecek olan ikinci bir sektörde başarı elde edilemedi.
Tekrar tek sektöre bağımlılık süreci devam etti.

Karabük’ün en büyük handikapı ne?
Sektörel bakımdan bir türlü çeşitliliği yakalayamamak.
Tek sektöre bağlı kalmak.
Sonra…
Yetişmiş insan ve beyin gücü kaybı.
Bakın Karabük’ün entelektüel haritasına.
Sınırların nasıl daraldığını bu haritada görürsünüz.
Bu bir kent için çok büyük bir handikaptır.
Bu dar kalıp ve sıkışmışlık kentte yaşayan insanların zaman zaman birbiriyle yok yere sürtüşmesine bile neden olmaktadır.
Kent vizyonu böyle bir ortamda belirlenememekte ve geleceğe umutla bakılamamaktadır.

Bir kente ne değer katabilir?
Tabii ki ekonomik güç.
Bu olmadan bir kentte refah olmaz.
Mutluluk olmaz.
Kaynaşma olmaz.
Gördüğümüz tablo şudur.
Sınıflar giderek cılızlaşma ve bu süreç alt kategoriler oluşmaktadır.
Bu da toplumda istenilmeyen tutum ve davranışları tetiklemektedir.
Çeşitli yayın organlarında zaman zaman okuyoruz.
Karabük yaşanabilir kentler arasında yer alıyor diye.
Ama aynı Karabük’te yoksullukta ,işsizlikte,çaresizlikte sorun oluşturmaktadır.
Bu çelişkiyi nasıl açıklamak gerekir diye insan düşünmekten edemiyor.
Kim ne derse dersin.
Karabük küresel çağa uyum sağlamakta büyük bir sorun yaşıyor.
Bu da bizler de tedirginliğe neden oluyor.
Şehrin bu daralmış yapısı bizlerin soluk almasını güçleştirmektedir.

Dahası….
İnsanların mutsuzluğu yüzünden okunmaktadır.
Paranın yeniden üretime konu olmadığı bir ekonomide bu tür sancıların görülmesi doğaldır.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Eminoğlu Düzce’de gençlerle buluştu:

Anadolu Ajansı
Yayın: 04.05.2024 00:24
Paylaş:
A+ A-

DÜZCE (AA) – Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Türkiye'deki 500 gençlik merkezi, üniversitelerdeki genç ofisler ve bakanlığın bünyesinde yer alan 10 binin üzerindeki spor tesisinin kapılarının ayrım yapmaksızın herkese açık olduğunu kaydetti.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünün konferans salonunda düzenlenen Genç Kariyer Akademisi'ne katılan Eminoğlu, Türkiye Yüzyılı'nın gençliğin ve sporun yüzyılı olması için çalıştıklarını belirtti.

Eminoğlu, bu hedefi yakalama noktasında en başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı örnek aldıklarına dikkati çekerek, şunları söyledi:

“Niye? Çünkü sporcu olması, gençliğinde futbolculuk kariyerinin olması bizim için kıymetli. Tabii sayın bakanımız Osman Aşkın Bak'ın kendisinin profesyonel futbolculuk kariyeri ve birçok federasyonda başkanlık yapmış olması da bu anlamda kıymetli. Gençlik ve Spor Bakanlığındaki çalışanlarımızla hiçbir ayrım yapmaksızın bütün Türkiye'nin gençlerinin gerçekten sanatta, ilimde, bilimde bütün alanlarda daha iyi noktaya gelebilmesi için çalışıyoruz, gayret ediyoruz. Hep birlikte bu çalışmaları daha iyi noktaya getirmek için çaba sarf ediyoruz.”

Türkiye genelinde 81 ilde 500 gençlik merkezinin olduğunu hatırlatan Eminoğlu, “Yine üniversitelerde genç ofislerimiz var. Aynı şekilde Türkiye genelinde 10 binin üzerinde spor tesisimiz var bakanlığımıza ait. Buralarda ne yapıyoruz? Sporcu eğitim merkezleri var, TOHM (Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri) var. Olimpiyatlara yetiştirdiğimiz milli sporcularımız var. Bütün Türkiye'deki vatandaşlarımıza bu kapılar sonuna kadar açık. Buralarda özellikle 2024 yılını hareketlilik yılı olarak ilan ettik. 'Harekette bereket var demiş' atalarımız. O yüzden bu anlamda bütün gençlerimizi spor yapmaya davet ediyoruz.” diye konuştu.

Program, akademiye katılan öğrencilerin sertifikalarını almalarının ardından toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.