Tarih İçinde Karabük

Tarih İçinde Karabük

Yayın: 27.03.2015 08:45
Paylaş:
A+ A-

Karabük,Türkiye’nin ilk ağır sanayi kentidir.
Cumhuriyetimizin ekonomiye bakış felsefesinin ürünü olarak ortaya çıkmış bir yerleşim yeridir..
Çalılık,fundalık ve bataklık olan bu arazi, zaman içinde Türkiye’nin birçok yerinden ve hatta İngiltere,Polonya,Macaristan,ve Almanya’dan gelen değişik insanların buluştuğu ,iş yapma yetisi açısından etkileşime uğradığı bir mekandır.
Türkiye’nin endüstrileşme tarihi bu kentin kuruluşunu ifade eder.
Kültürel ve ekonomik bakımdan özellikleri tam olarak saptanamamış olduğundan kıymeti henüz tam olarak anlaşılamamıştır..
Ne demek mi istiyoruz.?
Karabük,Cumhuriyetle birlikte kurulduğuna göre bu kentin ekonomik,sosyal ve kültürel açıdan geçirdiği aşamalar, sıkıntılar ve gösterdiği başarılar aynı zamanda Cumhuriyet tarihimizin gelişimine ışık tutmaktadır.
Karabük’ün tarihi önemi de bu noktada kendini göstermektedir.
Bu kentin gelişim evrelerinde,belgelerden de anlaşılabildiği kadarıyla görülen en önemli özellik;nüfus artışı ile mekansal-fizik alanda ortaya çıkan değişimin aynı anda gerçekleşememesidir.
Örnek verecek olursak;Türkiye’de genel nüfus,1950-1970 yılları arasında %49,kentsel nüfus %102’lik bir artış gösterirken,Karabük’te bu artış;1960-1965 yılları arasında %371,1970’e kadar ise %400’den fazla artış göstermiştir.
Bu durum Karabük’te belediye hizmeti veren kadroları zaman içinde büyük sıkıntılara sokmuştur.
Alt yapı hizmetlerinin zamanında yerine getirilememesi,halkın hoşnutsuzluk duymasına neden olmuştur.
Bir susuzluk sorunu,Karabük’ün ekonomik bakımdan en canlı olduğu 1958’lı yıllarda bile Belediye önünde halkın ellerinde kovalar olduğu halde nümayiş yapmasına yol açmıştır.
Keza yol sorunu 1990’lara kadar,hızla gelişen Karabük’te halkın en çok şikayet ettiği konular arasında baş sırayı almıştır.
Nüfus artışı ile fiziki yapıda ortaya çıkan bu uyumsuzluk,hizmetlerin büyük ölçüde maddi nedenlerden ötürü yerine getirilememesine neden olmuştur.
Kent yüzölçümünün DDY ve DÇİ arasında paylaşılmış olması sıkıntının altyapısını oluşturmuştur.
Karabük’ün hızlı bir büyüme içinde olduğunun iyi bir kanıtı,köy durumundaki bir mekanda,hiçbir yerde benzeri olmayan bir durumla,1 Mart 1938 yılından itibaren Demir Çelik Tesislerinin makine montajının yapılması süreci içinde beledi hizmetlere gereksinim duyulmasına yol açmasıdır.
Köylük yerde 31 Aralık 1938’de belediye teşkil edilmesinin resmiyet kazanmasının nedeni budur.
Bu gelişme;Türk Belediyecilik tarihinde bir “ilk olabilecek” özellik taşımaktadır.
Karabük’te kentleşme olayı sosyolojik açıdan da birçok ilginçliği kendi bünyesinde saklar.
Varoşlarda küme küme ,öbek öbek sokak kuran insanların ihtiyaçlarını belediye zorunlu olarak karşılamaya çalışmış ;gecekondulaşma sürecine ortam hazırlamıştır.
TOKİ konutları öncesi Soğuksu başta olmak üzere Kayabaşı,Kartaltepe,Atatürk,Bayır ,Yeni ve Yeşil mahallelerde görülen görüntü kirliğinin nedeni budur.
Söylemek gerekirse bunlar Karabük’ün gelişme evrelerini tarihsel açıdan anlatan önemli durumlardır.
Cumhuriyetle özdeşleştirdiğimiz bu kentte saydığımız hususlar yeni kurulan Devletimizin ilk kez 17 Nisan 1934 tarihinde uygulamaya başladığı planlı sanayileşme kültürüne ters düşmektedir.
Yenişehir yerleşkesinin Karabük’e rehberlik yapmaması düşündürücü bir husustur.!
Talihsizliktir.
Bugünkü Karabük’ün beton binalar arasında kaybolmuş hali üzüntü verici bir husustur.
Ancak şu da bilinmeli ki tarih ; çıkarlarına göre hareket edenleri değil geleceği yakalamaya yönelik düşünce ortaya koyanları anlatmaktan mutluluk duymuştur.
Bu anlamda;
Karabük’ün tarihini iyi sorgulamak gerek.
Onu geleceğimizi kurma noktasında iyi tahlil etmek gerekir.
Bu noktada yapılacak en doğru iş ise ; Karabük’e dair güzel düşünceler etrafında buluşabilmeyi bilmektir.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Eski ve yeni muhtarın birbirini şikayet ettiği mahallede seçim yenilenecek

Anadolu Ajansı
Yayın: 05.05.2024 00:48
Paylaş:
A+ A-

TRABZON (AA) – Trabzon'un Çaykara ilçesinde, seçimi kaybeden eski muhtar ve kazanan muhtarın birbirlerini şikayetinin ardından iki kişinin de seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğunun ortaya çıkmasıyla Yaylaönü Mahallesi'nde 2 Haziran'da yeniden seçime gidilecek.

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde Yaylaönü Mahallesi muhtar adaylarından Hasan Asan, 137 seçmenin oyunu alarak muhtar seçildi.

Seçimi 26 oy farkla kaybeden mevcut muhtar Yakup Toprak, bu durum üzerine Asan hakkında seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle muhtarlığının iptal edilmesi talebiyle önce İlçe Seçim Kuruluna, itiraz süresinin geçmesi üzerine de Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) itirazda bulundu.

YSK'nin yaptığı değerlendirme sonucunda Asan hakkında Çaykara Asliye Ceza Mahkemesi kararıyla 2019'da kaçak yapı, Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan 2 yıl 4 ay 3 gün hapis cezasıyla yargılandığı anlaşıldı.

YSK, seçimi kazanan Hasan Asan'ın seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğundan mazbata düzenlenemeyeceğine, muhtarlık mazbatasının seçilme yeterliğine sahip en çok oy almış olan sıradaki adaya düzenlenmesine karar verdi.

Seçimde 111 oy alarak ikinci sırada bulunan Toprak'ın da Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan yargılandığı ve 18 ay hapis cezasının bulunduğunun anlaşılması üzerine, her iki adaya da seçilmeye engel sabıka kaydı bulunduğu gerekçesiyle mazbata verilmemesine hükmeden YSK, üçüncü bir aday olmaması dolayısıyla Yaylaönü Mahallesi'nde 2 Haziran'da yeniden seçime gidilmesine karar verdi.

Seçime kadar, muhtarlık görevini de seçilen adayın birinci azası Özkan Toprak'ın yürütmesi kararlaştırıldı.

– “İkimiz de aday olamıyoruz”

Muhtar adayı Hasan Asan, AA muhabirine, 31 Mart seçimlerinde, eski muhtar Yakup Toprak'ın karşısında 26 oy farkla muhtarlığı kazandığını söyledi.

Bir önceki dönem aday olup seçimi kaybettiğinde kendisinin herhangi bir itirazının olmadığını belirten Asan, “Seçilmiş olan muhtarın da geçmişe yönelik Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçlarından cezasının olduğunu biliyorduk. Bizim bir şikayetimiz olmamıştı.” dedi.

Asan, ilçede yaptığı iş yerinin üçüncü derece sit alanında bulunmasından dolayı Kültür ve Tabiat Kanunlarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezası bulunduğunu dile getirerek, “YSK'den ikinci bir karar geldi, ikinci aday Yakup Toprak'ın seçileceği yazıyordu. Biz de bu sefer buna itiraz ettik. Yakup Toprak'ın 18 ay hapis cezası çıktığı için o da muhtar olamadı.” diye konuştu.

YSK'nin kararı dolayısıyla aday olamayacaklarını anlatan Asan, “Seçilme haklarımız yeterli değil şu anda. Mazbatamızı alamadık. 2 Haziran'da nasipse tekrar seçime gideceğiz.” ifadelerini kullandı.

Üç dönem görev yapan eski muhtar Yakup Toprak da rakibinin kendisinden fazla oy alarak seçildiğini ancak hukuki yeterliliği olmadığı gerekçesiyle itiraz ettiğini söyledi.

Toprak, YSK'nin kendisi için de seçilme yeterliliği bulmayarak adaylığını düşündüğünü belirterek, “Biz de seçilemedik. Bu durumda aday da olamıyoruz.” dedi.

Haziranda yapılacak seçimde aday olamayacaklarını ifade eden Toprak, “İlla ki köy çaresini bulacak, demokrasilerde çare bitmez. Sandıktan çıkacak olana saygı duyacağız.” diye konuştu.

Mahalle sakinlerinden Murat Toprak ise “Fıkra gibi bir seçim oldu. Yaylaönü halkı olarak gerek yok bu şikayetlere.” diye konuştu.