Bugünlerde ülkemizde ekonomi alanında çok önemli gelişmeler yaşanmaya başladı.
En çok dikkat çekici olanı, emekli maaş oranlarına yapılan zam ile birlikte ortaya çıktı.
Emeklilerimiz şunu soruyor..
Bu maaşla nasıl geçinilir?
Yanıt belli…
Allah’a sığınarak ve kanaat etmesini bilerek.!
Yani…
Söylemek gerekirse…
Bu durumda yine…
Geçinmemiz Allah’a kaldı.
Peki bunun “ akıl tutulması “ ile ilgisi ne?
Şimdi asgari ücreti 4250 TL olarak belirleyeceksiniz.
Ve diyecekseniz ki…
Bu maaşın altında yaşamak mümkün değildir.
Sonra da emekli maaşını 4250 TL’nin aşağısında tutacaksanız.
Yani emekli olan kişiyi geçim sıkıntısı ile karşı karşıya bırakacaksanız.
Bu bir “akıl tutulması” değil midir?
Hani ne derler…
Hem de dik alası…!
Bir ülkede emekliler yaşamlarının en rahat edecekleri bir sürecinde geçim sıkıntısı ve kaygısı ile yaşamaya mahkum ediliyorsa….
Bu ülkede geriye konuşulacak bir şey kalmamıştır.
Milli gelirin dağılımında ki bu adaletsizlik bizim geleceğe güvenle bakmamızı engelleyen en önemli bir husustur.
Ülkeyi yönetenlerin ve bundan sonra yönetecek olanların en çok göz önünde tutmaları gereken konunun bu olduğunu düşünmekteyiz.
Buradan bir tarihi gerçeği herkese hatırlatmak isterim.
Osmanlı Devletinde 16.yüzyılda yaşamış olan Kınalızade Ali Efendi, Ahlak-ı Ali adlı eserinde “Adalet Dairesinin” tanımını ve özelliklerini açıklarken….
Dünyanın kurtuluşunu ve düzenini ve mutluluğunu ancak adaletle sağlanabileceğini, malı toplayanın halk olduğunu (geliri elde edenin),bundan dolayı yöneticinin , halkı adaletle yönetmesi gerektiği üzerinde durur.
Ayrıca…
Şunu belirtmeliyim ki…
Osmanlı ekonomisi üç temel ilkeye özellikle önemli verirdi…
Nedir bunlar….
Hazinenin sürekli gelirinde artış olacak (fiskalizm)
Reaya yani halk tüketim mallarını bulma konusunda sıkıntı yaşamayacak (iaşecilik)
Ve tüketim ve üretim arasındaki dengenin piyasa şartlarında korunması sağlanacak.(gelenekçilik)
Acaba akıl tutulması yaşamadan önce tarihten biraz ders alsak iyi olmaz mı?
Niçin mi?
Halkın refah ve mutluluğu için tabi ki…!
Oysa…
Ülkemin emeklileri….!