KASTAMONU (AA) – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bugüne kadar Türkiye'de demokrasinin standartlarını hep yükselttik, vatandaşlarımızın özgürlüklerini arttırdık. Bundan sonra da yine demokrasimizin standardını yükseltmenin gayreti içerisinde olacağız.” dedi.
Bakan Tunç, Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, Kastamonu'nun çok köklü bir kent olduğunu söyledi.
İstikrarın süreceğini ifade eden Tunç, “Hükümet olarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle inşallah önümüzdeki dört yıl istikrar süreci olacak. Bakın bir deprem yaşadık. 6 Şubat 2023'te 11 vilayetimiz yerle bir oldu. Şimdi o şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmanın mücadelesini veriyoruz. Bir de ondan önce 3 yıl kapalı kaldık, pandemi yaşadık, bütün dünya ekonomileri etkilendi, bizim ekonomimizde etkilendi.” diye konuştu.
AK Parti iktidara geldikten sonra Türkiye'nin ileriye gittiğini belirten Tunç, “Biz 2002'de iktidarı devraldığımızda 21 bankası batmış, IMF'ye muhtaç, emeklinin maaşının bile artık ödenemez noktaya geldiği batık bir tabloyu devralmıştık. Oradan çıktık geldik. Şimdi bu pandeminin, 6 Şubat depremlerinin etkisiyle olumsuz etkilenen ekonomimizi yeniden toparlıyoruz, yeniden emeklimizin, memurumuzun, işçimizin alım gücünü arttırmak için çalışıyoruz. Önümüzdeki dört yıllık seçimsiz geçecek sürede icraat hamleleriyle halkımızın refahını yeniden arttırmanın gayretinde olacağız. Millet olarak çok zorlukları birlikte aştık. Bunu da sizlerle beraber aşacağız inşallah. Yeter ki huzur, güven, güvenlik, adalet olsun.” ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, adaletin önemine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
“Adaletten ayrılmamaya çalışacağız, hukukun üstünlüğünden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı o 1990'lı yıllara artık geri dönüş yok. O koalisyonlu, krizli yıllara geri dönmeye hiç gerek yok. Bugüne kadar Türkiye'de demokrasinin standartlarını hep yükselttik, vatandaşlarımızın özgürlüklerini arttırdık. Bundan sonra da yine demokrasimizin standardını yükseltmenin gayreti içerisinde olacağız. Anayasamızda sessiz devrim sayılan reformları yaptık.”
Yaptıkları demokratik dönüşümlere değinen Tunç, “Yüksek Askeri Şura'dan Milli Güvenlik Kurulu'nun yapısına varıncaya kadar hepsini demokratikleştirdik. Darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı, sizin desteğinizle biz onları kaldırdık. Gerektiğinde sıkı yönetim ilan edilebilir diye madde vardı, siz referandumlarda gittiniz, oyu verdiniz ve bunları kaldırdık.” şeklinde konuştu.
Tunç, sivil anayasanın önemine değinerek, “İnşallah yeni dönemde yeni demokratik, sivil bir Anayasayı da yapmak nasip olur. Meclis'te böyle bir uzlaşma sağlanabilirse inşallah ülkemiz için de Türkiye yüzyılının başlangıcında bu da hayırlı bir çalışma olur inşallah. Milletimize olan borcunuzu da yerine getirmiş oluruz.” dedi.
Seçim bürosu açılışından sonra Hanönü ilçesine geçen Tunç, belediye önünde bekleyen vatandaşları selamladı.
Bakan Yılmaz Tunç daha sonra Belediye Başkanı Serkan Uçar'ı makamında ziyaret etti.
Safranbolu’nun önemli tarihi yapılarından biri olan Cinci Han’ın arkasındaki Han Arkası Sokak için Safranbolu Belediyesi, Bilkent Üniversitesi Kentsel Tasarım ve Peyzaj Mimarlığı bölümü, Mimarlar Odası ve Tarihi Kentler Birliği’nin iş birliği ile hazırlanan proje uygulanmıştı. “Han Arkası” projesiyle gerçekleşen yayalaştırmanın sonucunda, bölge gezi alanı haline geldi. Tarihi Cinci Han’ın arkasında yer alan Akçasu deresinin üzeri açılarak sergilenmeye başlandı. Ancak dere ve tarihi yapının alt yapıları ile ıslah çalışmaları yarıda kaldı.
UNESCO tarafından dünya mirası olarak kabul edilen Safranbolu’da turizm sezonunun açılmaya başlamasıyla birlikte çarşı sakinlerinin ve esnaflarının talepleri oluyor. Bu talepler içerisinde han projesinin destekleneceği alt yapı projelerinin de olması yer alıyor. Böylece, derelerin temizlenmesi ve sağlıklandırılması, kurbağaların doğal yaşam alanlarını da riske etmeden yardımcı olacak yeni bir projenin hazırlanması gerekiyor.
Bu konuda yerel yönetimlerin ve kuruluşların işbirliği yapması önem taşıyor. Çarşı sakinleri tarafından, açığa çıkan derelerin kirlenmesinin önlenmesi ve Cinci Han’ın zemin taşlarının yanı sıra atık su gider borularının da düzenlenmesi gerektiği bildirildi. Aksi takdirde tarihi Safranbolu, önemli bir anıtsal mimarisinin kaybıyla karşı karşıya kalabilir.
